Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '19

 
Kategori
İnançlar
 

Liderler ve İlkeler

Milli iradenin seçtiği liderler, ilkeler bazında davranışlar gösterir, bunun yanı sıra ilkeler egemenliğinde bildirme ve temsil etme görevleri de vardır.

Lider, kendini değil, ilkeleri temsil eder, etmelidir ve dış görünüşüyle içyüzü aynı derecede önemlidir.

Araştırmalara konu ilmin kaynağı, ilahi emirler bütününde ilkelerdir.

Asırlar öncesinden  işaret edilen gerçekler, son yüzyılda bilimsel araştırmalarla bir bir keşfediliyor.

Bunlardan biri de 1885'te fizik profesörü unvanını alan Alman bilim adamı Heinrich Rudolf HERTZ, iletişim çağının en önemli unsuru olan radyo dalgalarını keşfederek bugün sıkça kullandığımız kavramlara imzasını atmıştır. "Megahertz" kavramı bunlardan biridir.

Yaptığı deneylerde, radyo dalgalarının da tıpkı ışık gibi kırıldığını ve yansıdığını ispatlayan Alman Fizikçi Hertz, 1 Ocak 1894’de daha 37 yaşına bile gelmeden yaşama veda eder.

Hertz, Almanya’daki Musevi mezarlığına defnedilir.

Onun, büyük bir alçak gönüllülükle ilim yaptığı bilinir, birçok hayranı vardır.

Onunla kişisel olarak iletişim kuranlar, alçak gönüllülüğü ve sevimliliği karşısında etkilendiklerini gizlemezler.

Yaşadığı dönemde Hertz, arkadaşları için iyi bir dost, çok sayıda öğrencisi için saygı duyulan bir öğretmen ve ailesi için sevilen bir babadır, doğa bilimlerine büyük ilgi duymuştur.

Mütevazı atölyesinde mekanik araçlar üretmek konusunda pratik bilgiler de geliştirmiştir.

Arapça öğrenir, mühendislikle ilgili pratik deneyimini artırmak için çok çabalar. “Tasavvuf terbiyesi cahillere lazımdır, âlim olanların ona ihtiyacı yoktur” diye düşünmez.

Tasavvufun yöneldiği ilme, irfana, feyze, edebe, hakikate, sevgiye, hizmete en fazla âlim olanlar muhtaçtır, o bunu bilmiştir.

Hertz, "gizemli elektromanyetik dalgaları gözlerimizle göremiyoruz ama oradalar” der, öğrencilerinden birinin “Peki sırada ne var?” sorusuna ise mütevazı, gösteriş meraklısı olmayan ancak uğraştığı şeyleri başarmak konusunda hırslı biri olarak “Hiçbir şey, sanırım…” diyerek cevap verir.

İhlas suresi de aynını söylemiyor muydu?

Hiçlik kavramı tanrısal bir gerçekti, Hertz için de bu böyleydi.

Belki de onun en çok istediği sıradaki buluş "Tanrı Parçacığı" idi ancak bu kendinden tam 118 yıl sonra olabilecekti.

Şüphesiz ki Hertz "Göklerde ve yerde neler var, neler oluyor, bir bakın!" ilkesini anlamış ve özümsemişti.

İşte, Avrupa’da yüzyılın araştırmalarını sürdüren CERN, geldiğimiz noktada “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” deneyi ile uzun zamandır aranan Higgs bozonu atom altı parçacığıyla uyuşan bir parçacık bulunduğunu açıkladı.

Türkçe anlamıyla Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ne denk gelen CERN, dünyanın en büyük, parçacık fiziği laboratuvarıdır.

Aralarında ortak üye olarak Türkiye'nin de yer aldığı CERN'in 21 üye ülkesi bulunuyor.

Higgs bozonu için “Tanrı Parçacığı” denilmesi bir tesadüf olamaz.

Demek istediğim, insanlığın asırlardır merak ettiği ve araştırmalara konu, ilmin kaynağı ilahi emirler bütününde ilkeler de sosyal yaşamın içinde hakkıyla korunmalıdır, bunun güvencesi kuşkusuz halkın iradesidir. “Millî egemenlik öyle bir ışıktır ki, karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur.” Öyle ise halk iradesi, tanrısal bir yansımadır dersek, hiç de yanlış olmayacaktır. Halk iradesine toplum dersek, tarih ve toprak unsurunu da eklediğimizde “Dört T” ifadesiyle ortaya çıkan tanrının adaletine ulaşmak pekâlâ mümkündür ve hiç kimsenin bundan kaçışı yoktur, ilahi adalet er geç tecelli eder.   

 

 
Toplam blog
: 276
: 1102
Kayıt tarihi
: 19.11.12
 
 

Evli, 2 evlat babası, 1965'te doğdu, inançlı, müziksever, insansever, yurtsever, iyi yüzer, ünive..