NATO bizi koruyacakmış…

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'den Türkiye'yle ilgili üst üste iki çarpıcı açıklama geldi. NATO savunma bakanları toplantısı öncesinde "NATO'nun Türkiye'ye asker göndermeye hazır olduğunu" söyleyen Stoltenberg, görüşmenin ardından ise şunları söyledi: "Türk hava sahasının Rusya tarafından ihlali kabul edilemez. Türkiye ile güçlü dayanışma içindeyiz."Brüksel'deki NATO üyesi ülkelerin savunma bakanları toplantısı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Stoltenberg, "NATO'nun, güney sınırından gelebilecek tehditlere karşı müttefikini korumak için Türkiye'ye asker göndermeye hazır" olduğunu söyledi.

NATO'dan gelen "Türkiye'yi savunmaya, asker göndermeye hazırız"  açıklaması  Türkiye’nin hayrına yorumlanacak bir tutum değil.

NATO, bir anlamda Amerika demektir. Amerika’nın uluslar arası çıkarını gözeten kuruluş demektir.

Yıllardır terör tehdidi altında olan ülkemiz için Ne Amerika, ne NATO, ne de diğer Avrupa ülkeleri parmaklarını dahi kıpırdatmadılar. Buna Arap’lar da dâhil…

Şimdi soruyorum, topraklarımıza "Rusya tehdidi" bahanesi ile yerleşecek olan NATO acaba kimi koruyacak, kimi kimden koruyacak?

Bizler biliyoruz ki, dünya da ki tüm paylaşım savaşların da Amerika ve Rusya kendi aralarında anlaşıp paylarını sükûnet içerisinde almışlardır.

Şimdi de niyetleri bellidir. Amaç Sözde Kürdistan ve Büyük İsrail’in geleceklerini güvence altına almaktır.

ABD’nin ve NATO'nun kışkırtmalarına ve oyununa ve sözde güvencelerine kendi ikbal ve çıkarlarını düşünerek, balıklama dalmak isteyenler emperyalistlerin bu oyununa gelmemelidirler. Bizim Milli menfaatimiz Suriye’nin toprak bütünlünden yana olmalıdır

Henüz ortada “fol yok yumurta yok” misali, başımıza bombalar mı yağıyor ki NATO bizi korumaktan bahsediyor. NATO’nun bu göz yaşartan Türkiye sevgisi (!) 2.Dünya savaşında tarafların Türkiye’yi” allem edip kallem edip” olası bir savaşın içine, bir bataklığa, bir çıkmaza, bir bölünmüşlüğe sokma girişiminden başka bir şey değildir.

Şimdi biraz düşünelim. Bizim Rusya ile bir problemimiz var mı? Hayır dediğinizi duyar gibiyim. Bizim Rusya ile hiçbir problemimiz olmadığı gibi gerek ticarette gerekse turizm de faydalarını gördüğümüz bir ülkedir.

O Rusya ki; Türkiye kendi bağımsızlık Savaşını verirken; Türk Halkının kendi kaderini tayin etmek için her türlü desteği veren ülkedir.  

ABD’nin asıl karın ağrısı, Rusya’nın bölgede devreye girmesiyle BOP planlarının gerçekleşme hayalinin bitmesi korkusudur.  Kendi planları ve gelecekleri için ülkemizi savaşa sürüklemeye çabalıyorlar

Türk milletinin asıl bilmesi gereken şudur ki, Esad artık Rusya’nın himayesindedir. Bundan sonra Esad’ın gitmesi ya da kalması Türkiye’nin meselesi değildir.

Türkiye için asıl meselesi, İsrail’in, Barzani petrolünü Kerkük-Yumurtalık boru hattı ile ülkemiz üzerinden değil de; kuzey Suriye’de kurulması istenilen“Kürt Koridoru” üzerinden almak istemesi meselesine karşı çıkmasıdır. 

 Kısacası, Suriye’nin kuzeyinde “Kürt Koridoru” kurmanın amacı; Barzani petrolünü Türkiye’ye muhtaç olmadan Akdeniz’e aktarmaktır. Amerika bunu Rusya nedeniyle başaramamaktan korkmaktadır. Bundan dolayı da Türkiye’yi savaş cehennemine çevirmek istemektedir. Akdeniz’e kadar uzanacak bir Kürt bölgesi Amerika’nın hayallerini süsülemeye devam etmektedir. Bundan da vaz geçecek gibi görünmemektedir.

Biz de şunu iyi bilmeliyiz ki; savaşta kaybedenler, topraklarında savaş olanlardır. Bunun için NATO’nun kışkırtmasına ve “timsah gözyaşlarına” kanmamamız gerekmektedir.

Hazar Denizinden yani 1400 kilometreden Suriye’de ki hedefleri vuran bir Rusya’nın ülkemiz ile savaşmasının ne anlama geleceğini düşünmek dahi insanı ürkütmektedir. Böyle bir savaşta kaybeden Türk milletinden başkası olmaz.

Savaşmak isteyen varsa buyursun Rusya topraklarında istedikleri kadar savaşsınlar. ABD’nin de Rusya’yı evinde vuracak çok sayıda füzesi ve teknolojisi olduğunu herkes bilmektedir. Bundan dolayı da bizden uzak dursunlar, bizi yönetenlerde onlardan uzak dursunlar.

Unutmayalım ki “Amerika’nın dostları yoktur, çıkarları vardır.” Amerikan ordusunun girdiği topraklardan çıktığı görülmemiştir. Askeri çıksa bile egemenliği girdiği ülkelerde devam etmektedir.

Biz zaten şu anda kendi iç sorunlarımızla boğuşmaktayız. Bölünmenin eşiğinde gibiyiz. Buna birde Amerika müdahil olursa felaketimiz kaçınılmaz olacaktır.

NATO bahanesi ile vatanımızın yabancı ülke askerlerin işgaline uğratılmaması için Türk milletinin ve yöneticilerimizin çok uyanık olmaları gerekmektedir. Yabancı ülke askerleri bu kutsal topraklara bir girerlerse ve bir daha da çıkmayacaklarını ve kendi sistemlerini kuracaklarını herkes iyi bilsin.

Yaman bir kumpasın içindeyiz. Allah sonumuzu hayretsin!

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

Ali Galip AKYILDIRIM

Eğitimci/Yazar