Neden Dünyadayız?

Sevgili okur: Bu gün sizlere tam da kıymetli yazarımız Mehmet Burakgazi’nin resmettiği bir yazı yazacağım. Şöyle suya sabuna dokunmayan, genel veya özel dertlerden bahsetmeyen bir yazı. Ne iktidardan ne muhalefetten söz etmek yok. Hatta enflasyondan, geçim sıkıntısından bile söz etmeyeceğim. Sebebi birilerini koruduğumdan veya birilerinden korktuğumdan değil. Okurun, sorunları irdeleyen, çözüm araştıran yazıları okumamasından.

Bu uzun girişten sonra gelelim konumuza. “NEDEN DÜNYADAYIZ”? Acaba buraya neden geldik? Kendi arzumuzla mı yoksa emirle mi geldik? Gitmemek için her yola başvurduğumuza göre acaba burası oradan güzel mi?

Konuya bilimsel açıdan bakınca durum pek de hoş görünmüyor. Bizler birer fazlaca tekâmül etmiş hayvan gibi görünüyoruz. Yok, bu benim pırıl pırıl parlayan egom için aşağılayıcı bir durum. O zaman bilimi bir kenara atıyorum.

Dinsel yaklaşım, yani insanın en üst düzey varlık olarak yaratılıp dünyaya gönderilmesi anlatımı, hatta daha da ileri giderek bütün dünyanın ve de hatta kainatın insan için yaratıldığı ve onun emrine sunulduğu görüşü çok güzel. Egomu pırıl pırıl parlatıyor. Benim burada tek yapmam gereken yatıp kalkıp yaradana duacı olmak. Ancak benim emrimde olan doğaya karşı acizliğim bu teorimin göçmesine neden oluyor. Başka bir neden olmalı diye düşünüyorum.

Yoksa ruh bilimcilerin birçoğunun üzerinde ittifakla birleştiği ruhun evrim için burada olduğu mu doğru? Yani ruh burada giydiği beden ile kendi seçimleri doğrultusunda yaşayacak, kendini geliştirecek, döndüğünde notu hocalarından alacak. Sınıfta kaldıysa hadi bakalım yeniden buraya dönüp evrime devam edecek.

Hay Allah! Kafam iyice karıştı. Siz ne dersiniz?

26/07/2017 İzmir