Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Şubat '13

 
Kategori
Müzik
 

O ses türkü'ye !

O ses türkü'ye !
 

Bu yıl O ses Türkiye’nin 1.si “popüler kültür ortamında halk türkülerinin yer almasını istiyorum” diyen Mustafa Bozkurt oldu.

Geçtiğimiz sezon Hadise’nin takımında yer alan Bihter Erkmen’in, bu yıl da yine Hadise’nin
takımında yarışan Kübra Lana’nın menajeri olarak O Ses Türkiye yarışmasının prova ve
çekimlerinde prodüksiyon sürecini gözlemleme fırsatım oldu. Tüm Türkiye’ye yayılan ön
elemeler, teknik yapım, program orkestrası, yarışmacıların ulaşım ve konaklamaları, sahne
arkasında çalışan makyözünden kostüm sorumlusuna kadar tüm detayların deneyimli bir ekip tarafından profesyonelce yerine getirildiğini söyleyebilirim. Acun Ilıcalı gibi deneyime ve güce sahip bir televizyoncunun aslında çok daha iyisini de yapması beklenebilir.
 
Hollanda orjinli bir format olan O Ses (The Voice) geçtiğimiz yıl Türkiye’de yayına başladığında büyük ilgi görmüş ve sezon boyunca izlenme oranlarında prime time 1.si
olmuştu. Geçen yıl düellolardan sonra hemen canlı yayınlara geçilmiş ve pop söyleyen
yarışmacıların büyük çoğunluğu performanslarını profesyonel dansçılarla birlikte koreografi
eşliğinde, kendileri de dans ederek sergilemişlerdi.
 
Bu sezon Mustafa Bozkurt’un Ahmet Kaya şarkısıyla yarışmaya seçilmesi formatın gidişatıyla
ilgili önemli bir ipucu oldu. Eleme sisteminde de değişikliklere gidilen bu sezonda, arabesk
söyleyenlerle pop söyleyenlerin eşleştirildiği etaplardaki jüri elemelerinin adil olduğunu
söylemek pek mümkün değil. Aslında O Ses Türkiye’yi “ses-müzik yarışması” değil “yarışma
formatlı eğlence programı” olarak konumlandırırsak eleme kriterleri üzerine de fazla
düşünmeye gerek kalmaz.
 
Seyirci SMS’lerinin devreye girdiği etaplarda hangi yarışmacıya kaç SMS geldiği açıklanmıyor, sadece oranlar açıklanıyor. Bu durum, hangi yarışmacının kaç SMS aldığını bilen program yapımcılarının, sonraki etaplarda eşleşmeleri yönlendirebileceği kuşkusunu doğuruyor.
 
Yarışma dendiğinde akla gelen ilk şeylerden biri de “ödül”. O Ses Türkiye’de ödül nedense
son bölüme kadar açıklanmıyor. İki sezonda da 1.lere verilen araba ödülü büyük olasılıkla
reklam karşılığında alınıyor. O yüzden araba güzel bir jest olarak tüm finalistlere verilebilir;
1.ye de ekstra para ödülü daha işlevsel olur bence.
 
Bu tarz yarışmalara en çok getirilen eleştirilerden biri, bu yarışmalardan bir yıldız çıkmaması.
Ancak hem yarışmaya katılacak olanların hem de izleyenlerin şunu göz ardı etmemesi
gerekir; bu programların böyle bir misyonu ya da sorumluluğu yok. O yüzden kendisine bu
yolda bir kariyer yapmak isteyen yarışmacıların, yarışmanın yayını sırasındaki popülerite
rüzgârından faydalanarak gerisini kendilerinin getirmesi gerekiyor.
 
Bu sezonun 1.si olan Mustafa Bozkurt’a gelen oyların aslında Ahmet Kaya’ya geldiğini
söylemek yanlış olmaz çünkü ses tonu ve üslubuyla da Ahmet Kaya’yı çağrıştıran Mustafa
Bozkurt’a, giriş bölümünden finale kadar her bölümde bir Ahmet Kaya şarkısı söylemek gibi
bir şans verildi. 2. olan Ayda ise İsyan şarkısıyla yarışmanın en tepe noktalarından birine imza atarak beklentileri yükseltmişti ancak “İsyan” haricinde yarışmada pek varlık gösteremediğini düşünüyorum. Performanslarıyla rakiplerinden üstün olmalarına karşın canlı yayınlar öncesinde elenen yarışmacılardan daha iyi değildi hiçbir finalist.
 
Toplam blog
: 4
: 936
Kayıt tarihi
: 10.02.13
 
 

Radyo programcısı, menajer, medya ve iletişim bölümü öğrencisi ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara