Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '13

 
Kategori
Felsefe
 

Radikal inançlar Erkek sever

Radikal inançlar Erkek sever
 

CUMHURİYET KADINI...


Siyaset haline dönüştürülen ve "tek güç din" olan ülkelerde kadınlar neden bastırılır, neden onlara söz hakkı verilmez, neden bu ülkeler erkek egemendir hiç düşündünüz mü? Orta Çağ dönemi Hıristiyan kilisesi, kadının ruhunun olmadığını ilan etmişti. Kadın bir eşya, bir meta idi onların gözünde. Bitkilerle tedavi eden kadınlar cadıydı mesela ve yakılarak cezalandırılırdı.

18'inci yüzyılda kadının müzik bestelemesi ve keman çalması yasaktı (evde piyano ve harpsichord çalmalarına müsaade ediliyordu sadece). Mozart'ın ablası Nannerl'in gizlice beste yaptığı biliniyor, ama bugün bile, halen hangi bestelerin ona ait olduğu tesbit edilebilmiş değil. 

Bir diğer örnek de İskenderiyeli Hypatia'dır ( 370–415). O zamanların üniversitesi kabul edilen İskenderiye'deki Museion'da felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermiş olan bu bilim kadını, gücü ele geçiren Hıristiyanlar tarafından vahşi bir şekilde öldürülmüştür.

Yüzyıllardır kadına yönelik uygulanan din tarafından ele geçirilmiş bu devlet baskısının sebebini hiç düşündünüz mü?

Kadın doğası gereği rasyonel (mantıklı) bir düşünce yapısına sahiptir. Filozofiye, psikolojiye aynı zamanda görselliği itibariyle (-ki kadın kendini boyayabilen bir varlıktır) sanata da bir yatkınlığı vardır. Duygusaldır; şiir, müzik, güzel hikayeler onu her zaman derinden etkiler ve cezbeder. Yazım, kendini ifade ve hitabet yeteneklerine de sahiptir. Daha çok küçük yaşlardan itibaren güzel, renkli, parlak şeylerin farkına varır. Gülmek, eğlenmek, mutlu olmak onun için en doğal ihtiyaçlardandır.

Ve aynı zamanda kadın, gelecek nesilleri yetiştirir!!

İşte asıl mesele de burada! Kadını bu yüzden susturmaya ve bastırmaya çalışırlar, ki yetiştirdiği nesle rasyonel (mantıklı) düşünmeyi, kendini sorgulamayı, psikolojiyi ve sanatı öğretmesin diye! Evet, bütün sebep budur, çünkü kadının doğarken yanında getirdiği bu özel yeteneklerden, cahil din adamları öcü gibi korkar.

En kolayı kadını bastırmak, ezmek, onun düşünmesini ve konuşmasını engellemektir. Ve bu sayede din devleti, egemenligi sadece söylenenleri yapan ve beyinden ziyade kaba kuvvet kullanan irrasyonel (mantiksiz) düşünceye sahip erkeğe vererek varlığını sürdürecektir.

Bastırılmış, ezilmiş, söz hakkı verilmemiş, okuması yasaklanmış, Allah vergisi yeteneklerinden mahrum bırakılmış bir anne tarafından yetiştirilmiş bir erkeği namus, töre, dini kurallar, dogmalar ve kompleksler ile manipüle etmek kolay bir iştir.

Bu yüzden gücü evde erkeğe veren devlet, erkeği aynı zamanda kadının hareketlerinden de sorumlu tutar. Her ev bu şekilde kontrol altına alınmış olur. Üstelik, İslam ile yönetilen ülkelerde, sistemi korumak adına bonus olarak erkeklere "çok kadınla evlenme" ödülü de verilir. Böylelikle, mesela normalde sokakta suratına bile bakmayacağınız bir adamla, İslami kurallar çerçevesinde, mecburen evlenmeye itilebilir bir kız.

Oysa kadın, estetiği, güzelliği, filozofiyi, psikolojiyi ve sanatı sever. Yani dinlerin öcü gibi korktuğu her şeyi. Bir daha tekrar etmeme gerek var mı?. Anladınız mı, radikal inançlar neden erkek sever?


(Ufak bir dip not girerek, tarihteki kadın ressamlarla ilgili güzel bir yazıyı da sizlere tavsiye etmek istiyorum: http://www.gundem.be/tr/kultur-sanat/tarih-te-kadin-ressam-olmak)

  

 
Toplam blog
: 50
: 8547
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Gazetecilik mesleğine ilk olarak Hürriyet Haber Ajansı'nda muhabir olarak başladım. Daha sonra Ümit..