Sanal bir dünyada yaşayanlar

Bazısının ayağı yerden temelli kesiktir. Bildiğimiz hayatla neredeyse hiçbir bağlantısı yoktur. Sanal bir dünyanın esiridir o. Kurtarabilene aşk olsun dostumuzu...

Sanal bir dünyada yaşayan, sürekli hayal kurar. Gerçeklerle yüzleşmek işine gelmez. Ya odasındaki bilgisayarına kapanır ya günlerini hayal kurarak geçirir. Sıradan yaşamlardan çok farklıdır onun hayatı. Canı isteyince zengin, istemeyince fakir oluverir. Sanatçı, şarkıcı, politikacı olması sadece düşünmesine bağlı. Kurduğu sultanlık, oturduğu taht, bindiği kayık; bir anda onu dünyanın tek hakimi yapar. Üstelik, öyle bir dünyada yaşamak bedava. Ne geçim derdi ne enflasyon, ne işsizlik ne terör bulunur oralarda. Tek yapman gereken hayal etmek. Gerisi yolunu bulur.

Sanal dünyada yaşayana her yol Roma nasılsa! Her iş kolay, tüm dertler çocuk oyuncağı!.. Kağıt üzerinde yaşayanın çözümleri de yalandandır. Olmayan bir dünyada niye başın ağrısın ki!

Günlük olayların insanı sürekli zorlaması, sanal alemlere kaçışı hızlandırıyor. Sorunsuz bir ortam arayanlara, biçilmiş kaftandır sanal alem... Koca evren parmaklarının ucunda... İstediğin yere gidersin bastığın tuşlar sayesinde... 

Sahip olman gereken sadece bir bilgisayar. Gerisi hayal gücüne kalmış. Nasıl dilersen öyle tasarla hayalini. Hem kimseleri sokmana da gerek yok o aleme. Mesele kendini iyi hissetmense, gerçeklerle bağını kesmeden genişletebildiğin kadar genişlet, büyütebildiğin kadar büyüt düşlerini. Yaratıcı olmak iyidir iyi. Ah bi de insanı olmayacak hayalerin esiri etmeyeydi...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.