Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '17

 
Kategori
Güncel
 

Suriye'de savaş bitince, yeni hedef neresi olur?

Suriye'de savaş bitince, yeni hedef neresi olur?
 

“Sykes-Picot Anlaşması, I. Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması sonrasında İngiliz kuvvetlerinin Osmanlı'nın 6. Ordusu karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra, 16 Mayıs 1916 tarihinde Britanya ve Fransa arasında yapılan ve Osmanlı Devleti'nin Orta Doğu'daki topraklarının paylaşılmasını öngören gizli antlaşmadır 1915'te Arabistan Yarımadası'nı ele geçiren İngiltere, Osmanlı'ya karşı ayaklanan Mekkeli Şerif Hüseyin'i destekleyerek Irak ve Filistin toprakları üzerinde kendisine bağımlı bir Arap devleti kuracaktı. Mekke Şerifi Hüseyin ile Mısır'daki Britanya Yüksek Komutanı McMahon arasında böyle bir antlaşma gizli olarak imzalanmıştır. Fransa böyle bir plana karşı çıkıp Britanya'ya baskı yaparak yeni bir antlaşma yapılmasını istedi. Rusya'nın onayı ile imzalanan bu antlaşmaya göre;” (1)

Mark Sykes İngiliz diplomat, François Georges-Picot ise Fransız diplamat…

Mark Sykes; Anadolu ve Mezopotamya hakkında birçok geziler yapmış ve konuyla ilgili de kitap yazmıştır. Söz konusu kitap ilgilenenlere duyurulur. Kitaplardan en ucuzu “Beş Türk Eyaletine Doğru” olup, okunası bir eser.

Aynı şekilde Suriye ile ilgili olarak da yazılmış bir sürü kitap var. 1947 yılına kadar Fransa’nın denetiminde olan Suriye 1947 yılında bölgeyi boşalttığında bölgede İngilizler de İsrail’i terk etti. Gazze’de yıllarca Yaser Arafat ile uzun süre mücadele içinde olan İsrail’e kafa tutan bu adamın ailesi Fransa’da Paris’te yaşıyor.

Fransa’nın bölgeye olan ilgisinin asla tükenmediğini belirtmeye gerek yok. Aynı zamanda İngiltere’nin de hatta Rusya’nın da.

İngiltere, Fransa, Amerika, Rusya hatta Almanya’nın Türkiye’ye olan ilgisini de anlamamak imkânsız. Üst düzeyde bu ülkelerden Rusya hariç Türkiye’de tuttukları köşe başlarıyla etki ajanlarıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni sürekli baskı ve kontrol altında tutmayı becerdiler. Bu konuda “çağırmadan gelenler”, “istemeden verenler, sormadan söyleyenleri” kullandılar. Sistemi onlara emanet ettiler. Televizyon işi biraz daha kolaylaştırmıştı, kültürel olarak da “Dallas” ile başlayan bir kültür bombardımanıyla, “doğan görünümlü şahin’e” çevirdiler.

Bölgede biz sıradan insanların bilmediği garip olaylar oluyor. Suriye’de on binlerce insan öldü. Üç milyona yakın insan ülkemize önce konuk, sonra ev sahibi oldular. Zaten sınırlar saçmaydı. Çanakkale’yi görenler Şamlı şehitlerin Karslılardan daha fazla olduğunu rahatlıkla görebilirler. Keza Selanik, Üsküp, Hicaz için de aynı durum geçerlidir. Çünkü Kars o zamanlar onlarca yıl süren Rus işgali altındaydı. O halde aslında fiziksel olarak Mark ile Piko’nun çizdiği sınırlar kabul edilemezdi. Hatta o bölgede tarlası Suriye’de kalanlar, halası, teyzesi Türkiye’de kalanlar da az değildi. Yani sınırı, altını olanlar koymuştu. Elli ayaklı ülkeler Suriye'de DEAŞ'a karşı operasyon yürütüyor. Dümdüz arazide, bir türlü yenemiyorlar. Raki ormanların içinde Rambo olmuş, zafer üstüne zafer kazanmıştı. Şimdi neden kazanamıyor?

Bizim Suriye’de ne kazandığımızı tam olarak anlayabilen var mı? Biz Türkiye olarak Suriye’nin Sünni olan halkını Türkiye’ye getirdik.  Esad ve cemaati orada kaldı. Biz ne kazandık. Kim ne kazandı ve ne kaybettik, kaybedeceğiz veya kazanacağız veya biz kimiz? Kim kim? Daha da önemlisi yakın zamanda hedef kim?

 

(1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Sykes-Picot_Anla%C5%9Fmas%C4%B1

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..