Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '15

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Yabancı dil ağırlıklı 5. Sınıflar

Yabancı dil ağırlıklı 5. Sınıflar
 

Yabancı dil küçük yaşta öğrenilir.


 Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıklamalarını medyadan okumuş veya duymuşsunuzdur.  Talim Terbiye Kurulunun yayınladığı haftalık ders çizelgesinin 6.maddesinde;

Beşinci sınıfta Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri (20 ders saati) ile en az dört (4) ders saatlik seçmeli dersi tamamlamak kaydıyla, imkân ve şartları uygun olan okullarda isteğe bağlı olarak onsekiz (18) ders saatine kadar yabancı dil dersi öğretimi yapılabilir. Bu uygulamayı yapan okullarda, öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyleri dikkate alınarak Talim ve Terbiye Kurulunca kabul edilmiş ve uygulanmakta olan yabancı dil dersi öğretim programlarına dayalı olarak dersin zümre öğretmenler kurulunca hazırlanan öğretim programları uygulanabilir.” denilmektedir.

Bakan Nabi Sabuncu, "Ortaokul birinci sınıflarda yani 5. sınıflarda yabancı dil ağırlıklı bir müfredat için çalışmalarımız uzun bir süreden beri devam ediyor. Bunu daha önceki Anadolu liselerinde, onunda önceki maarif kolejlerinde ve bugün bazı yabancı okullarımızda da okutulmakta olan “hazırlık sınıflarına” benzetebiliriz. Ama biz bunun adına hazırlık sınıfı demiyoruz. Yabancı dil eğitimine ağırlık vereceğiz birinci sınıflarda.” dese de, kanımca “uygulama eski hazırlık sınıflarına dönüş”tür.

Kanımca,  eski uygulamanın kaldırılması da zaten büyük bir hataydı. Zararın neresinden dönülse kârdır.

21 yıl İngilizce öğretmenliği ve 15 yıl da Bakanlık İngilizce dersi branş müfettişliği yapan bir eğitimci olarak,  “yabancı dil ağırlıklı 5. Sınıflar”ın açılması, “yabancı dil öğretimi için” akademik yönden kesinlikle çok iyi olacaktır, diyorum.

 

Neden mi?  “ Ağaç yaşken eğilir.”         

 

Ortaokul başlangıcındaki öğrencilerin yabancı dili öğrenme merakı, azmi, kendine güveni ve kabiliyeti, Lise 1.sınıf öğrencilerine göre çok daha fazladır. 

 

Yabancı dil küçük yaşlarda çok daha kolay öğrenilmektedir. Bir zamanlar “Süper Lise” 9.sınıf önünde “Yabancı Dil Ağırlıklı Hazırlık Sınıfları” vardı. Daha önce de, şimdi uygulamaya geçilmesi plânlanan Ortaokul öncesi “Hazırlık sınıfları” vardı. Sistem aynı olsa da, ikisi arasında “dil öğrenme “yönünden dağlar kadar fark olduğunu yıllarca gözlemledim.

 

Dil ağırlıklı hazırlık sınıflarında yabancı dilin öğretilmesinde kural “ Ana dilimizi küçükken nasıl öğreniyorsak- işte öyledir. Belli bir yaşa kadar, hep dinleyen bebekler ansızın günlük kelimeleri ve kısa cümleleri kullanmaya başlarlar. Hem de anlamlarını bilerek. Nasıl öğrendiler dersiniz? Hem de hiç yazmadan – dilbilgisi kurallarına uymadan.  Elbette dinleyerek ve tekrar ederek, değil mi? 

 

Ortaokul başlangıcındaki HAZIRLIK SINIFLARINDA, yabancı dil öğretiminde “dinleme-konuşma-okuma-yazma” dört beceri dersi,  bu sıralamadaki gibi, öğrenci merkezli bir metotla, bir bütün olarak ele alınmaktaydı. Özellikle hazırlık sınıflarında konuşma ağırlıklı derslerde, grup çalışmaları ile konular pekiştirilerek  istenilen hedefe kolayca ulaşılmaktaydı.

“Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu, ana dilin konuşulmadığı bir yerde, yalnızca öğrenilecek dili bilen kişilerle bir arada olmak vesürekli onlarla iletişim kurmaktır.” İşteHAZIRLIK SINIFLARI öğrencilere bu ortamı sunmaktadır.

           

90’lı yıllarda Anadolu Liselerinin Ortaokul başlangıcında “Hazırlık Sınıfları”nda  bir ders yılı süreli – haftada en az 24 saatlik – yabancı dil dersi ile, yabancı dil öğretiminde ders anında sınıfta yapılması gerekli olan, öğrencilere sınıfta konuşma fırsatının verilmesi açısından “öğrenciler arasında  serbest çalışma”  diyebileceğimiz  “Pair work –İkili Grup çalışmaları” ile yıl sonunda tüm öğrenciler “günlük konuşma”larını rahatlıkla yapabilmekteydiler.

 

Bu Dil Ağırlıklı HAZIRLIK SINIFLARI’nda haftada 24 saat, Bakanlık onaylı yabancı kaynaklı ders kitapları da kullanılarak, yabancı dil dersi okutulurdu.   Öğretmenler de, sınıflarında daima hedef yabancı dili kullanırlar - öğrencileri de yabancı dilde pratik yapsın diye - Türkçe konuşmaktan kaçınırlardı. Hatalarını hissettirmeden düzeltirlerdi. Gerekli gramer eğitimleri de üst sınıflarda kademeli olarak verilirdi.

 

Bir yılın sonunda o öğrencilerin % 90’ının “günlük konuşmaları” rahatlıkla öğrendiğini ve zevkle konuştuklarını ders denetimlerimde bizzat tanık oldum.

 

Günümüzde canlı örneği ise, o zamanlar “Hazırlık Sınıfları”nda yabancı dil öğrenip, bugün bunu uluslararası iş ilişkilerinde rahatlıkla kullanan eski öğrencilerimizdir.

 

O zamankiortaokul başlangıcındaki dil ağırlıklı HAZIRLIK SINIFLARI’nda dersler “Konuşma” ağırlıklı yapılırdı. Nedenine gelince, başlangıçta “konuşma” gramerden daha önemlidir. Öğrencilerin hataları da olsa, akıcı konuşabilmesi ve kendine güvenmesi için sözleri kesilmeden konuşmaları sağlanırdı. Hemen düzeltilmesine çalışılmazdı,  cesaretleri kırılmasın diye.

Siz günlük yaşamda, karşınızda hatalı konuşan  5 yaşındaki çocuğunuz, yeğeniniz, kardeşiniz veya komşunun kızına konuşmalarında gramer hatası yaptığında; “Bak ! Cümle kurarken ögelerin sıralaması şöyledir.” diye bir dilbilgisi kuralı açıklamasında bulundunuz mu? Hiç sanmıyorum. Onun için önemli olan – kendini hatalı da olsa – ifade etmesidir. Yoksa dilbilgisi kuralı değil.

 İşte “Hazırlık Sınıflarında” amaç bu iletişimi sağlamak ve yabancı dil öğretiminde temeli atmaktır.

 

İleri düzey yabancı dilöğrenmek için de, Liselerde “Yabancı Dil Alan Sınıfları”nın yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ama son zamanlarda,  bazı özel statüdeki Anadolu Liselerimiz ve Sosyal Bilimler Liseleri hariç, Anadolu Liselerinde, özel ve resmi okullarımızın çoğunda  “Yabancı Dil Alan Sınıfları”nın – öğrenciler istemediği için – açılamaması da ayrı bir sorundur.

 

Eğer okullarımızda yabancı dili öğretemiyorsak – öğrenemiyorsak, gelişen teknolojinin, öğretim metot ve tekniklerinin derslerde yeterince kullanılmaması, öğretmenlerimizin de bu konuda eğitilmemesi bu nedenler arasındadır.

 

Hazırlık sınıflarında “Yabancı Dil Öğretimi” için neler yapılmalı? 

 

Öğrencilere hata yapmanın doğal olduğu önceden anlatılmalıdır. “Ben bunu yaparım” sloganı öğrencilere benimsetilmelidir. Öğretmenler de öğrencilere “Hata yapa yapa, doğrusunun öğrenilebileceği” konusunda yardımcı olmalıdır.

 

Hazırlık sınıflarında, öncelikle öğrenciler “hata yaparsam”, ”öğretmen kızarsa”, “arkadaşlarım gülerse” korkusundan arındırılmalıdır. Derslerde öğrenilen yabancı dilde bol pratik yapılmalı, görsel ve işitsel yayın araçlarından, yabancı dilde tv. filmleri, radyo yayınları izlenmelidir. Bilgisayar, video, CD ve ses kasetlerinden ve günümüzde gittikçe gelişen tablet ve akıllı tahtalarla – internet ortamında- çok daha zevkli pratik yapılabilmesi sağlanmalıdır.

 

Yıllar öncesinde, Anadolu liselerinin “Ortaokul Öncesi Hazırlık Sınıflarında”1 ders yılı sonunda,  öğrencilerin  günlük yabancı dili konuşmaya başlaması, "Hazırlık Sınıfları"nın eseridir.

 

Sevgi  ve  saygılarımla.    

 

Ali İhsan ÖZÇAKIR

Emekli MEB. Bakanlık Başmüfettişi.

 

 
Toplam blog
: 172
: 4867
Kayıt tarihi
: 07.04.09
 
 

50 yıllık eğitimciyim. İngilizce öğretmenliği ve Bakanlık müfettişliği yaptım. Bunca yıllık eğiti..