- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yaşam sahnemiz ve perde arkası

HER KARAKTER KENDİNE ÖZGÜ ROLLER SERGİLER
aşamın yükümlülükleri ağırdır ve güçlü karakterler gerektirir. Bizi tasvir eden kimliklerimiz ise gönüllü yüklendiklerimiz nispetince ortaya çıkar. Hayat her geçen gün yüklediği sorumluklar ile adımıza yeni roller çizer. Yaşama savaşında bu dengeleri korumak bazen oldukça güçtür.
Çocuksanız ve küçükseniz ; anne ile babanın doğrularını ve yanlışlarını kabullenmek zorundasınız. Hayata onların penceresinden bakmak mecburdur.
"İzin almak"diye bir şey vardır. Yasaklar vardır. Öte yandan aile birliği içinde yaramazlık hakkına da sahip olduğumuzu hatırlatmak isterim. Sonucunda ceza ve ödül sistemi de mevcuttur. "Ahh çocukluğum!" diyor içimden bir ses. Sorumluluk anlamında en önemli görev öğrenmektir. Öğrenme sürecimiz anlamak, bilmek ve uygulamaktan ibarettir. Bilmeyiz, öğretilir, anlamlandırırız ve tatbik ederiz. Hata riski çoktur, tecrübesizliğin sonucu olumlu ve olumsuz kazanımlar ile deneyimlenerek öğrenilir.
Baba iseniz dengeler hayli sıkıntılı olabilir. Baba her zaman eve maddi anlamda destek veren ve manevi anlamda destek bekleyen kişi konumundadır. Fakat babanın çocuklarına ve eşine karşı sevgi ve sıcaklığı oldukça önemlidir. Az ve öz sever babalar sanki. Daha doğrusu yansıttıkları azdır. Anne kadar açık ve net ifadeleri yoktur. Babalar sevgiyi küçük karelerde yansıtırlar. Bu anlamda sevgileri hep değerlenir. Baba ne kadar verici pozisyonda olsa da; eve girdiği an hizmeti ve hürmeti hakeden bir muamele ile aile eşrafınca hürmetle karşılanır.
Baba aile de bilmesi gerekenleri en geç öğrenir. Anne onayından geçenler babaya itina ile izah edilir. Buna karşın dengeleri korumak zorundadır. İş dünyasının stresinden evde soluklanmak isterken, aile içi minik şoklar ile dengeleri sarsılabilir. Aile eşrafına hakimlik yapması gerekir, mahkemeyi idare eder kimi zaman.
Evde anne olarak sorumluluklar bitmez. İyi bir eş olmak da zordur. İş çocuklar ve eşiniz arasında kalmaksızın çözümler üretmekten geçer. Aynı zamanda hem onları karşınıza almamanız gerekirken, hem de aile içi ortaya çıkan arbedelerde tarafsız hakemlik yapmanız gerekebilir. Anne arabulucu gibidir. Hatta asttan üstlere iletilecek bir mesele var ise; bu öncelikle annenin onayından geçer. Anne durumu izah edendir. Babanın kurduğu mahkemede avukatlık yapar adeta. Eş olarak; eşinin yanında dik durması gereken rolü yanı sıra ,dostlarının ve akrabaların yanındaki duruşu... Hem iyilik meleği, hem iyi bir hizmetkâr, hem dost, hem anne, hem sevgili... Annelik zor zanaattır vesselam...
Bunların dışında hepimiz birer birey olarak,tek başına hayatı adımlıyoruz. Hayat senaryosunda tarafımıza yazılmış olan repliklerimiz ile rollerimiz can bulur. Işıklar sönüp, perde kapanınca bir başımıza kaldığımızda hepimiz dertlenir, ağlar, eğlenmek ister, hayallerimiz ve umutlarımız ile yaşarız. Tüm sıfatlarımızın ötesinde yaramaz bir çocuk olmayı isteriz. Biraz rolümüzün dışına çıkmak isteriz zaman zaman. Biraz kendimize kalır, kendimiz için en basiti örneği; belki bir kahve keyfi yaparız. Nefes almaya çalışır, durum tasvirimizi yapar, eksiklik ve güzellikleri dengelemek üzere düşünmeye koyuluruz. Bu bağlamda dengeleri korumak adına kendimizi motive ederiz. Sonra o sıfatlarımızı tekrar giyinir, rollerimize yönelik adımlamaya devam ederiz.
Hayat; olmak istediğimiz kimlik ile yaşamın bize vermiş olduğu rollerin repliklerinden oluşan kimlik arasında yaşama savaşı vermektir kimi zaman.
İçinizdeki çocuktan anne, baba olan kimliklerinize kadar onur duyulacak bir yaşam sürdürebilmek umuduyla... Rolünüz her ne olursa olsun, sizden bir tane daha yok.