Zikir ve toplumsal mutluluk

Zikir: Anma. Tezekkür. Yâd. Hatırlama. Söylem. Dile getirme, dil ile söyleme. Tahattur. Dua. Tespih. Namaz. İbadet. Sema. Tapış. Salâvat. Tapınma. Kur’an-ı Kerim.

Zikrullah: Allah (c.c.)’ı anmak.

Zikrullah, açık, sesli (cehri) ve gizli, sessiz (hafi) ritüel olarak peygamber efendimizden günümüze kadar yapıla gelmektedir. Sesli olarak yapılmakta olan zikrin Hz. Ali (k.v), sessiz yapılan zikrin kaynak merkezi de Hz. Ebubekir (r.ah.) olarak kabul edilmektedir. Kuşkusuz her iki yöntem de ayeti kerimelerin ve hadisi şeriflerin birer aktarımıdırlar. Bilindiği üzere günlük beş vakit namaz, içerisinde sesli ve daha az sesli okunuş ile uygulanmaktadır.

Cansız, canlı her bir varlık bilinçli veya bilinçsiz, kendisine özel zikir ile yaşamına devam etmektedir. Bu anmaya bir örnek, rüzgârın “Hu” ismi ile hayatiyetini ve görevini sürdürmesi gösterilebilir. “Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Haşr Suresi -1)

Zikrullah, bireysel yapıldığı gibi topluluklar halinde de yapılabilmektedir. Her yıl yurdumuzun çeşitli bölgelerinde düzenlenmekte olan Şeb-i Aruz törenleri ile sahnelenen sema gösterilerinin Mevlana Celalettin’i Rumi’den günümüze kadar gelen bir zikrullah ayini olduğu bilinmektedir.

Dilerseniz zikrin dini kaynaklarına ve de atıfta bulunulmakta olan kazanımlarına birlikte bakalım. Buyurun;

Zikir ile ilgili Hadis-i Şerifler;
“- Ya Resulullah, Kıyamet günü Allah katında derece bakımından kulların hangisi daha üstündür?
- Allah’ı çok zikredenler!
- Ya Resulallah, Allah yolundaki gaziden de mi?
- Kırılıncaya ve kana boyanıncaya kadar kılıcını kâfirlere ve müşriklere çalsa da, Allah’ı çok zikredenler, derece bakımından ondan daha üstündür.“ (Tirmizî)

“Rabbini zikredenlerle etmeyenlerin misali, diri ile ölü gibidir.“ (Buhari)
“İçerisinde Allah zikredilen ev ile zikredilmeyen evin misali, diri ile ölü gibidir.“ (Buhari)

“Şüphesiz ki her yere cila verecek bir alet var, kalbin cilası ise zikrullahtır. Azaptan kurtulmak için zikrullah gibi bir şey olamaz. Meğerki kılıcın kırılıncaya kadar Allah yolunda muharebe edesin. (C. Sağîr)

"Bilin ki, sizin derecenizi her amelden daha yukarı çıkaran ve sizin için güneşin ışıdığı şeylerden daha iyi olan amellerinizin en iyisi, Allah’ı (CC) zikretmektir. Zira Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Ben, beni zikredenle birlikteyim." (Hadis-i şerif; Biharul Envar, C.93, S.163)

“Allahu Teâlâ’yı çok zikretmekle o derece mest olunuz ki, münafıklar sizi mecnun zannetsinler. “(C. Sagîr)

“Allahu Teâlâ’ya muhabbetin alâmeti zikrullahı sevmek, nefretin alâmeti zikrullahı sevmemektir.“ (C. Sagîr)

Ebû Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim yatağına temiz (abdestli) olarak girer ve uyku bastırıncaya kadar Allah'ı zikrederse gecenin herhangi bir saatinde uyanıp da Allah'tan dünya veya âhiret hayırlarından bir şey isterse Allah Teâlâ, istediğini mutlaka ona verir." [Tirmizî, Daavât 100, (3525).]

Rasulullah (s.a.s) şöyle demiştir: “Size amellerinizin en hayırlısını, Melikiniz katında en temizini, dereceniz bakımından en üstününü bildireyim mi? Öyle ki bu amel sizin için altın ve gümüş infak etmekten ve düşmanınızla karşılaşıp onun boynunu vurmanızdan ve onların sizin boynunuzu vurup şehit olmanızdan daha hayırlıdır.”
Sahabeler: “Evet” dediler.
Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi: “Allahu Teâlâ’yı zikretmektir.” (Tirmizi 5/459, İbni Mace 2/1245)

“Zikirle Allah arasında perde yoktur”.

“Gafillerin arasında Allahü Teâlâ’yı anan, ölüler arasında canlı gibi, kuru ağaçlar arasında yeşil ağaç gibi, harpten kaçanlar arsında harbeden asker gibidir.“(Ebu Nuaym) Hadis-i Serif

"Allah'ın zikri kalplere şifadır". (İmam Münavi, Feyzül Kadir)

Zikir ile ilgili Kuran Ayetleri;
“Ey iman edenler, sizi ne mallarınız, ne çocuklarınız, Allah' ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa işte onlar hüsrana uğrayanlardır.”
(Münafıkin 9)

“O halde siz, beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin de nankörlük yapmayın.”( Bakara-152)

“Dikkat edin! Kalpler ancak Allah'ı zikretmekle yatışır ve huzur bulur.” (Ra'd- 28)

“Allah'ın zikrini kim umursamazsa, ona bir şeytanı musallat ederiz de, artık o, ondan hiç ayrılmayan bir arkadaş olur.”(Zuhruf -36)

“Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. "Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru" derler.” ( Al-i İmran-191)

&&&&

Kuran ayetlerinden ve hadisi şeriflerden anlaşıldığı üzere bireysel huzurun, mutluluğun yaşanmasında zikrullahın önemi son derece açıktır. Kişisel mutlulukların aynı zamanda toplumlar genelinde yaşanabilmesinin anahtarı da sunulmaktadır.

Katılaşan kalplerin yumuşatılması, mal, mülk, dünyalık servet, makam ve sair doyumsuzluklar ile kirletilen duygusal yerleşkelerin temizlenmesi için kaçınılmaz dinsel metodun zikir olduğu görülmektedir.

Kalplerin, belleklerin, dillerin ve bedenlerin zikir ile işlev kazanmak suretiyle bireysel ve toplumsal huzurun, mutlulukların yaşanabilmesi ümidiyle.

Esen kalın.