A(h) Milli Takım!!!

Ne güzel başlamıştı oysa! Seramoni de şehitlere asker selamı verildi. İstiklal Marşımız okunurken sadece sahadaki 11 değil, yedek oyuncularda dahil selam duruldu. Bu güzel tabloya 3- 5 Moldova taraftarının yuhalama terbiyesizliği gölge düşüremedi tabii...

Teröre karşı birlik- beraberlik mesajlarıyla başladık maça. Doğrusu bu konuda en büyük gereksinimimizdi birlik- beraberlik. Lakin slogan maça yansıdı, gol bir oldu, puan birlik oldu, maç beraberlik oldu! Halbuki bu maçta ihtiyacımız olan üç puandı, beraberlik büyük kayıptı, avantaj kaybıydı.

Maça istekli, arzulu başladı millilerimiz... Fakat erken yenen gol oyunu ve maçı zora soktu. Gol şaka gibiydi, komkti ama goldü işte. Son haftaların formda kalecisi Volkan değilde niçin kötü sinyal veren Hakan kaledeydi? Rakip gol atmak için değil ama gol yememek için mükemmel hazırlanmıştı. Oyunda üstünlük sağlayıp hakimiyeti ele geçiremedik bir türlü. Yediğimiz hasbelkader golün moral bozukluğunu atamadık üzerimizden. Cılız ataklarla kalabalık savunmayı aşamadık ilk yarı ama rakibin Volkan' ı rahatsız edecek değil şutu, herhangi bir girişimide olmadı.

İkinci yarı Ümit Karan' ın girişi biraz hareket getirdi millilerimize. Mükemmel ortayı harikulade bir kafa vuruşuyla çıkmaza yollayan Karan, bu golle takımı diriltti. Moral bulan oyuncularımız oyuna ağırlığını koymaya ve etkili olmaya başladı. Birçok fırsat yakalandı, birçok pozisyon oldu. Kaleci şanslı günündeydi, her pozisyonda topun gittiği yerdeydi. Rakibin ise ikinci yarıda da birinci yarı gibi pozisyonu yoktu. Kaleci Volkan' ın kariyerinde kurtarış yapmadan oynadığı tek maç eminim bu maçtır.

İlk yarı bir Gökhan, ikinci yarı ise diğer Gökhan net pozisyonları gole çeviremediler. Fakat ellerinden geleni yaptılar. Peki ya Arda ne yaptı? Çalım yaptı, sonra yine çalım yaptı ve sonra yine. Taa ki kaptırana kadar... Sanırım Fatih hoca da bu bencilliği yüzünden çıkardı oyundan ve eminim kulağını çekecektir bu hususta. Sevgili Tuncay... Fenerden gideli birşeyler olmuş bu çocuğa, körelmiş.

Rakibin bu oyun düzeni biliniyordu aslında. Fakat belliki biz bu düzeni aşıp goller bulacak varyasyonlar üzerine iyi çalışmamışız. Geçemediğimiz kalabalık savunma engelinin üzerinden birkaç füze yollamalıydık diyorum ben ve niçin uzaktan bir tek şut bile atılmadığını merak ediyorum.

Bayramı çifte bayram yapabilirdi bir galibiyet. Ama biz beraberliklere abone olmuştuk artık. Bu maçta bir puan kazanmadık, iki puan ve büyük bir avantajı kaybettik aslında. Bunun telafisi, Yunanistan' ı bir daha malub etmek olmalı. Bu çocuklar da eminim öyle yapacaklardır.

Malta' dan sonra Moldova' yı da sevindirmeyi becerdik. Lakin sonunda üzülmemek için, artık kendimize çalışsak iyi olur. Fatih hocam "ben ders almam, ders veririm" demiştin ya hani? Bence yaşananlardan ders almak daha akıllıca olurdu. Zira biz yine kimseye ders verildiğini göremedik.

Foto: Milliyet.com.tr foto galeri