A Milli takım ve saygın başarı

Diğer takımların oyun kalitesi ne kadardır bilmiyorum ama, A milli takımın, oyun düzeyinin yüksek olmadığını söyleyebiliriz. Bunu anlamak için, verilen pas adedine, paslarla yaratılan gol organizasyonlarına, doğru pas sayısına filan bakılır. Bu tür rakamlar bir takımın iyi oynayıp oynamadığını gösterir. A milli takımın bu rakamlarının, euro 2008 web sayfasına bakıldığında düşük olduğu görülür. Nitekim maçı izlerken de zaten kestirebilir.

İkinci nokta, maçı son ana kadar kovalamak meselesi. Maçın son ana kadar kovalanacak bir şey olduğunu A milli takımından öğrenmiş değiliz. Dünya futbolunun bütün önemli takımlarının maçı son ana kadar kovaladığını zaten biliyorduk. A milli takımın ya da ulusal takımların ise bırakın son anı, maçın son 15- 20 dakikasında bile bıraktıklarından şikayet ederdik. Ama bu turnuvada diğer takımlar gibi, gerçekten son ana kadar bırakmadıklarını gördük.

A milli takım, artık eskisi gibi, diğer ülkelere göre berbat durumda değil. Belli bir seviyeyi yakaladığı söylenebilir.

Bundan dolayı, oyuncular, maçı son ana kadar kovalıyor olabilirler. Çünkü, galip gelme iradesine sahipsen, ancak o zaman maçı alacak gücü bedeninde bulabilirsin. Yani psikolojik olarak yenilmemiş olman lazım.

Bunun ötesinde, A milli takımın başarısı rastlantıdır.

Guruptan bile çıkamayabilirdi.

Ama ne de olsa, futbol, pek çok spor dalı gibi, oyun gücünün yanında, raslantıya ya da şansa prim veren bir oyundur. Türkiye, oyun gücünden daha çok, son anlardaki raslantı gollerle belli bir yere geldi. Umarız, Almanya karşısında, iyi futbol oynayarak rakibini eler de dünya basınındaki yarı alaysı ve ironik haber başlıklarından kurtularak saygın bir dille yazılmış ve hakedilmiş başarıya ulaşabiliriz. Böylece içimize siner.