Abdestsiz ezan dinlemek günah mıdır?

Dikkat;

Başlığa bakarak bu yazıyı sakın ola ki bir mizah yazısı sanmayınız. Acaba biz ezelden beri bilmeyerek de olsa günaha mı giriyoruz?

Kıymetli bloger arkadaşımız Ramazan Karakale’nin bloğunu okuduktan sonra düşünürken aklıma bu soru gelip takıldı.

Bereket okumasını sevmeyen, başkalarından duyduğum şeylerden işime geleni veya ben i korkutanı doğru kabul eden tiplerden olmadığım için hemen bir araştırma yapayım dedim.

Aman Allah’ım. Neler okudum neler. Meğer ne açıklamalar, ne fikirler varmışta benim haberim yokmuş.

Önce şu tespitin altını kalınca çizelim. Ülkemizdeki iktidarlar muhafazakârlaştıkça Arapça sıradan bir dil olmaktan çıktı. Kendilerini bu konularda otorite görenler Arapçayı önce kuran dili şimdide İslam’ın dili diye takdim etmeye başladılar. Eğer böyle ise kuranı asırlar boyu neden sarıp sarmalayıp yüksek bir yere astırdıkları ortaya çıkıyor. Kuran’da mealen  “Biz kuranı okuyup ibret alasınız diye Arapça indirdik” ayeti var.

Bu ne demektir? Yani Kuran Arap değil de İngiliz toplumuna inseydi o toplum okuyup ibret almak için Arapça mı öğrenecekti? Kaldı ki bir ayette de “Kuran bütün toplumlara indirilmiştir” diyor. Bunun anlamı dünyadaki bütün toplumlar kuranı kendi dillerine çevirip okuyacaklar ve ibret alacaklardır. Bizdeki gibi sarıp sarmalayıp duvara erişilemeyecek bir yüksekliğe asmayacaklardır. Bizde bu da yetmemiş olacak ki, Kuranda hiç bahsedilmediği halde abdestsiz el sürmekte yasak edilmiştir. Maksat okunup ibret alınmasın, sadece manasını anlamadığın bir dil ile doğrumu yanlış mı okuduğunu bile bilmeden papağan gibi bir şeyleri okunsun, açıklamalar içinde yasak olmasına rağmen oluşmuş ruhban sınıfının ağzına bakılsın. Tabi onlardan bir kısmı da bizim bu cehaletimizi kadınlarımızın göbeklerine muska yazmaya kadar sömürmüşlerdir.

Ne gariptir ki, halkın büyük çoğunluğu hala bunların peşinden gitmekte zaten anlamını bilmediği dilden olan kuranı birde abdestsiz ellememe kuralı ile temelli Kuran’dan uzaklaşmaktadır.

Toplum muhafazakârlaştırıldıkça bu sözde çok din bilenlerin baskısı da artıyor. Şimdide ezanın bir kuran emri olduğunu, kuranda geçtiğini iddia ediyorlar.

Şimdi soruyorum; Kuranı ellemek için, içinden bir bölümü okumak için abdest isteniyorsa, Kuranda geçen, rabça dili (!?!) ile okunan ezanı neden abdestsiz dinliyoruz?  Camiye giderken, orada hocanın okuduğu Kuran bölümünü dinlerken abdeste ihtiyaç varsa ezan dinlerken yok mu? Yoksa bilmeden günah mı işliyoruz. O bilenler izah etse de öğrensek.

İzmir 2012