Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Abdullah’ın başına gelenler...

Abdullah’ın başına gelenler...
 

Salı günü Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde bir iş kazası olur. Doğrama Atölyesinde çalışan bir genç, sağ elini makineye kaptırır.

Kazada, vahim bir durum ortaya çıkar. Gencin 4 parmağı kopar, başparmağı ise kopma noktasına gelir.

İş arkadaşları bilinçli davranarak, kopan parmaklarla birlikte, genci Birecik Devlet Hastanesine götürürler.

Burada, ilk müdahale yapılır ve hasta bekletilmeden Gaziantep Şehitkâmil Devlet Hastanesi’ne sevk edilir.

Çünkü Birecik Devlet Hastanesinde plastik cerrahi servisi olmadığından, bu ve benzeri vakalara müdahale şanları da yok.

Yapacaklar tek şey, ilk müdahaleyi yapmak ve uygun şartlarda en yakın donanımlı bir sağlık kuruluşuna sevk etmektir.

Buraya kadar gelişmeler olağan.

Yani yapılması gerekenler, eksiksiz yapılmış. Ancak bundan sonraki gelişmeler için olağan demek mümkün değil.

Neden?

Çünkü Şehitkâmil Devlet Hastanesi “uzman doktorumuz yoktur” diyor. Ve hastayı Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk ediyor.

İddiaya göre, ilgili kurum “yer yokluğunu” gerekçe göstererek, hastayı tekrar Şehitkâmil Devlet Hastanesine iade ediyor.

Şehitkâmil Devlet Hastanesi, bu sefer hastayı Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevk ediyor.

Anlayacağınız hasta oradan oraya koşuşturuluyor, Olayın acil olma durumu ve tedavinin gerekliliği hususları göz ardı ediliyor.

Evet, işte ülkemizin sağlık gerçeği!

İşinize gelirse...

Yoksa Şanlıurfalı vatandaş Abdullah Aktaş’ın başına gelenler, muhtemelen sizin de başınıza gelir/gelebilir!

Peki, ya çare?

Çaresi belli...

Türkiye’de yaşıyorsanız ve sağlık güvenceniz de iyi değilse, ya uzuvlarınıza dikkat edip, makineye kaptırmayacaksınız.

Ya da böyle bir sorunla yüzleştiğinizde, özel sağlık kuruluşlarından (ek masraflarla) yararlanmayı göze alacaksınız.

Yani başka bir anlatımla, biraz kesenin ağzını açacaksınız...

Boşuna mı “sağlıkta gelişim ve dönüşüm programlarını uyguladık/ uygulamaktayız” diyorlar!

Örnekte de görüldüğü üzere, sağlık dâhil, birçok konuda getirilen karmaşık ve anlaşılması güç yeni işlemler, vatandaşı daha beter mağdur etmiş durumda...

Şimdi soralım, Abdullah Aktaş tıbben eski sağlığına kavuşamazsa ve bu nedenle ömür boyu iş göremez hale gelirse;

O’nun mağduriyeti nasıl telafi edilecek veya edilebilir mi?

Bu soruyu cevaplayacak sorumlu birileri çıkar mı, acaba?

Sanmıyorum, ancak yapılabilecek tek şey, Abdullah ve onun gibi mağdurlara sabır ve metanet dilemek...

 
Toplam blog
: 251
: 447
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

Emekli; Öğretmen, Yönetici ..