2009’u geride bırakırken (I)

Koca bir yıl ve biri diğerinde etkili bir yığın olay. Bunlar 2009’u tanımlayan en belirgin özellikler...

Bize düşen ise, onca önemli olaylar arasından yıla damgasını vuranları belirlemek ve okuyucuyla paylaşmaktır.

Gelişmelere bakıldığında, 2009’un ilk ses getiren olayı, TV kanalı TRT Şeş’in 1 Ocak günü yayına başlamasıdır.

Akabinde 7 Ocak günü “Ergenekon” kapsamında emekli askerlerin ve akademisyenlerin gözaltına alınma olayı gündeme damgasını vurdu.

Ay sonuna doğru 2009’un en popüler olayı gerçekleşti. Başbakan Erdoğan, İsviçre’de Davos Ekonomi Forum’una katıldı.

Burada düzenlenen “Gazze” konulu oturumda Başbakanımız, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez’e “One Minute”lu bir çıkış yaptı.

Olayın ardından İsviçre'den İstanbul'a dönen Erdoğan'ı hep birlikte, havaalanında sevinç nidalarıyla karşıladık.

Hey gidi günler, hey! Neydi, tüm onlar?

Neyse, biraz hızlanıp, Mart’a bakalım. Yoksa 2009’u anlatmaya ne kâğıt, ne de zaman yetecek!

10 Mart 2009, Türkiye'nin ilk hızlı treni olan YHT’nin, Ankara-Eskişehir arası ilk seferini yaptığı gündür.

O gün teknolojimiz adına çok sevinmiştik! Ne yazık ki, sevincimiz fazla sürmedi. Çünkü tren, Kasım’da raydan çıkıp, kaza yaptı.

Ve Nisan’a geldik. Ayın ilk gününde, TRT radyosu Kürtçe yayına başladı. Başlangıç için bu gelişme fena sayılmazdı.

Ancak Nisan’ın sürprizleri biraz fazlaydı. Çünkü ABD Başkanı Obama, 6 Nisan günü ilk ziyaretini ülkemize yaptı.

O gün; neşemize diyecek yoktu! Obama’yı önce TBMM’ye götürdük. Kurulda bir konuşma yaptı ve sivil-asker birlikte pürdikkat dinledik.

Sonra ABD Başkanı İstanbul’a oradan da Ayasofya’yı gezmeye gitti. Müzede gençleri görünce dayanamadı. Bir konuşma da onlara yaparak, gönüllerini aldı.

“Nisan’ın ortalarına doğru, ayın 13’ünde bir “Ergenekon” soruşturması daha bomba gibi gündeme düştü.

Prof. Dr. Saylan, “Ergenekon” zanlısı olarak evi aranırken, O’da canlı yayında, kendisine reva görülen muameleyi kınıyordu.

Nisan’ın bir diğer sürprizi ise, bir albayın ve eski bir belediye başkanının, ülkedeki faili meçhul 25 cinayetin zanlıları olarak tutuklanmaları.

Nisan 29 da Genel Kurmay Karargâh’ında bir toplantı düzenledi. Toplantıda Orgeneral Başbuğ “Darbe Günlükleri” ile ilgili ellerinde hiç belge olmadığını açıkladı.

Devamla, rejime aykırı faaliyette bulunanların TSK bünyesinde barınamayacağını ifade etti.

Aynı toplantıda “Ergenekon” soruşturmasını yürütenlere atfen “TSK’nin ülke sathında, hiçbir yerde gömülü silahı ve mühimmatı yoktur.” dedi.

Olanlar kamuoyunu derinden etkiliyordu. Fakat yapılacak fazla bir şey yoktu. Çünkü bu senaryoda bize biçilen rol, olanlara “seyirci” olmaktı.

Sonraki yazımda, 2009’un diğer önemli olaylarını sizlerle paylaşmak üzere, şimdilik hoşça kalın...