Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Abi 1 Liran Var mı? Şarap Alacağız!

- Hüopp! Baba!

- !?

- Baba naber ya? 1 liran var mı? Yolumuz yok bugün, şarap aleceğiz, terso olduk yine!

Arkadaş anlaşılır iş değil. Saat daha sabahın dokuzu! Bu şarapçı tayfası sanki gece gündüz bu parkta kalıyor, bu parkta yatıyorlar! Oturdukları parkın tretuvarının üstü boş şarap şişeleri, bira kutuları, siyah içki poşetleri ve sigara izmaritleriyle doludur. Ne zaman arabayı buraya park etsem hemen üşüşürler başıma. Yok, gizlice görünmeden parketmeyi başarsam arkamdan koşarak gelirler ve hep aynı cümleyi kurarlar; aynı el hareketiyle, işaret parmağını bir diye gösterip:

- Babaa! Şarap aleceğiz, 1 liran var mı?

Nerden baban oluyoruz arkadaş? Biraz ciddileşmeye çalışırım ama sökmez bu arkadaşlara;

- Kenan, saat daha 9. Millet işine gücüne gidiyor siz burada şarap peşindesiniz. Havaya bak! Zaten bu soğukta şarap mı içilir? Donacaksınız yav!

- Şarap içersek ısınırız baabi! (be abi demek istiyor)

Gel de ciddi ol bu laftan sonra. Bu Kenan içlerinde en genç olanı. Yamuk bir burnu var, heralde iyi bir dayak yemiş zamanında! Bir keresinde abisi tarafından içki içiyor diye feci şekilde dövülmüştü, benle pazarlık yaparken. Adama çakal gibi sinsice sokulur ama kendini acındırır nedense! Neyse, cebimi yoklayıp bakıyorum bozukluklara. Daha dün öbürüne, Mehmet'e bir lira kaptırmışım. Bugün yok ama şarap parası. Olsa da yok!

- Yok Kenan! Bozuk yok. Bak!

- Sen 10 lira ver, biz bozdururuz Baba!

- İşim var gücüm var arkadaş! Olmaz!

- Tamam baabicim!!! Sen işini gör biz hallederiz.

- Kaç para şarap?

- 8 lira baabi!

- Eee, kalan parayı nasıl tamamlayacaksınız?

- Ordan burdan! Nabalım abi?

- Hey Allahım!

Beriki de, otuduğu yerden, ayak arasındaki bardakları devirmemek için tüm dikkatini toplayarak ama yine de yalpalıyarak gelir o sırada;

- Dayıcım! Cıgaran var mı be?

- Yok, kullanmıyorum.

- Ohoooo! Sende de hiçbişey yok be dayıcım!

Dayı da olduk yaşlı başlı heriflere! Bu zayıf, çakır gözlü olan Mehmet otlakçıdır aynı zamanda! Aslında ağzı en iyi laf yapanı da O'dur. Bitirim halleri vardır. Üçüncüsü ise sızmış tekerlekli sandalyenin üzerinde. Sol bacağını kesmiş doktorlar. Tekerlekli sandalyeden icra ediyor kutsal görevini bir süredir! O da, kırmızı ışıkta duran arabaların camlarına taarruzda bulunuyor genelde. Arabanın altında kalmasın diye şoförler O'nu es geçemiyorlar. İşi çözmüş adam! Bu arada öbürleri 1 lira için tazyiki arttırıyorlar:

- Baba yap bi güzellik. Arabaya da göz kulak oluruz burada.

- Ya arkadaş, ağzın gözün yamulmuş, bak şuna bacağı kesilmiş sen hala içki peşindesin. Bırakın artık bu kadar içmeyi.

Biz kime ne söylüyoruz? Taşa konuşsak daha iyi...

- Yok baabi! O'nun ki şaraptan değil cigaradan kesildi. Biz de söyledik, dinlemez bizi baabi! Zaten bende bırakaceğim. Sen bugünlük gör bizi...

Tazyikten kurtuluşun zor olduğunu bildiğim için "bekle" diyorum. Cebimdeki 10 lirayı kaptırmamak için arabanın kapısını açıp bozuklukları alıyorum elime. İçinden 1 lira sayıp veriyorum. Adamların gözleri fıldır fıldır paralarda. Sanki o kadar şarabı bunlar içmemiş!

- Babaa! Ver onları da be!

Elimdeki diğer bozukluklara göz dikiyorlar uyanıklar.

- Olmaz! Poğça alacağım onlarla. Hadi eyvallah size...

- Yapma baabi! Ver bi lira daha...

- Olmaz arkadaş, lazım bozukluklar. Hadi afiyet olsun size.

- Sağol abicim! Eyvallah...

Oradan uzaklaşırken, tiyatroda aynı sahne, repliğini iyi ezberlemiş oyuncular tarafından yine tekrarlanır; benden sonra gelen ilk kişinin yolu kesilir:

- Hüoop Babaa! 1 liran var mı? Şarap aleceğiz, yolumuz yok...

- Hay yolunu be adam!!!

 

 
Toplam blog
: 34
: 10895
Kayıt tarihi
: 14.05.14
 
 

Kamu yönetimi ve sosyoloji öğrenimi... Tarih bölümüyle devam eden öğrencilik... Siyasetbilim, top..