Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '13

 
Kategori
Deneme
 

Acaba bencil olan insan mı ? Yoksa düşünceler mi ?

Bencil olan bizler değiliz aslında.

Hayatta insan mı yoksa düşünceler mi bencil diye sorulduğunda cevabınız ne olur?

Durup düşünür müsünüz?

Yoksa siz de ilk başta benim düşündüğüm gibi ne kadar da saçma bir soru mu dersiniz?

İnsan geleceğe dair yaşayacaklarını ve yaşamak istediklerini belirli yaşanmışlıklar sonrasında artık bir düzen tutturmaya başlar. Ya da dikiş tutturmaya başlar sanırım bu daha uyumlu bir söyleşi olur.

Herkes illa ki bir şeyler yaşamıştır ben de yaşadım,

Sen de yaşadın,

Apartmanın üç katındaki Fatma teyzenin kızı da yaşadı,

Kapıcının oğlu Mevlüt’te yaşadı.

Hep aynı yaşanmışlıklar farklı reaksiyonlar yaşattı insanda. Acemilik bencilliğe ödün vermişti çünkü kavram aynı farklı his, aynı duygu çeşitli yaşanmışlık vs vs…

Bir dostumdan dinlemiştim dostunun hayat düzeninin yeni temeller attığını ve sonralarında neler olduğunu. Konu basitti duygular ağır, söyleşiler komik yapılanlar acıydı.

Peki, kime ve neye göre?

Bir başlangıç ertesinin sebepsiz nedenler doğuran akşamına gereksiz düşünceler, bencil davranışlardan başlanmıştı ilk kez,

Ve şöyleydi hikâyesi;

Ailesi ve kendisinin de dost bilip bir yerlere koydu bir insanın tek bencilliği profesyonel acemi olduğunu gösterdi. Oysa ki bencil düşüncelerden uzak ve olgun kişilik sergileyen birisiydi. Konuşmalar davranışlar hareketler ve hayata bakışları. Ama hepsi yalanmış.

Neden?

Dostluğumuzu yılların günlerine bölsek, dolu dolu güzel zamanlar çıkar tabiî ki. Yaşamanın en güzeli değil midir aslında dolu dolu yaşamak bir insanı. Ama zaman insanı ileriden alıkoyanmış onu anladım.

Neyse dostum bir gün ulaşıp bir beraberliğinin arifesinde olduğunu ve bunu benimle paylaşmak istediğinde bütün düşüncelerden sıyrılmıştım.(yakınlaşıp farklılığını davrandığımı, bana ilgi göstermenin altından başka şeyler aramam gibi birçok şey. Unutmayın sonuçta bir bayan o)Dostluk denilen şey bu olsa gerek olduğunu hissettim ne yalan söyleyeyim gerçekten dost demiştim. Eşim ben o hep beraber oturduğumuz anları da göz önünde bulundurursak. Mutluluğumu onunla paylaşarak onun mutlu olması için elimden ne gelirse yapmaya hazır hissetmeye başladım: Benim için büyük sorumluluktu bu çünkü dostumun mutluluğu.

Hayatına biri girdi girmesine, ama kendi hayatını sokarak girdi. Nasıl mı?

Mutlu olduğunu hissediyordum ama bir yandan bazı şeylerin ters gittiğini de. Arkadaşımla konuşmalarımız seyrekleşmeye başladı, kısa ve soğuk cevaplar. Sorumlarım geçiştirmeli cevaplara maruz kalmıştı. Anlaşılmıştım bir şeylerin olacağını, ama bu kadarını tahmin etmemiştim.

Beni kıskanma sonucunda başladı her şey.

Bana güzel diyen de var normal bir kişisin diyen de var. Ahım şahım bir güzelliğim olduğunu düşünmüyorum. Kendimi seviyorum ama zaman zaman, çoğu kez nefret ettiğimi de saklamamam gerekiyor. Ve bu düşüncelerin ardından dostumun kız arkadaşının kıskançlıkları bi’hayli artmış görünüyor ki dostumla konuşamıyordum. Artık dostum sorularıma bile cevap vermiyordu.

İnsan ne kadar bencil olursa olsun düşünen bir varlıktır ve çıkarsızlıklar ya da imkânsızlıklar acizlikten doğar. O bayanın da bu acizliğini çok iyi kullandığını gördüm.

Dostlumuzun bitmesine sebep olan bir şey vardı, dostumun acemi olup bencilliğe yenik düşmesi gibi.

Şimdi düşünceler midir bencil olan,

Yoksa yaşanmışlıklar mıdır?

O bayan eğer ki düşüne bilseydi ve gerçekten yaşadıklarını göz ardı etmeseydi beni dostu olarak görür ve kıskanmazdı.

Yaşanmışlıklardan doğan bencillikler en kötüsüdür.

Ve dostumla aramı açıp numarasını değiştirmişti. Kızmadım aslında dostuma, eğer ki kızsaydım hala dostum demezdim zaten. Mutlu olsun yeter dedim. Bir insan tilki olmamalı diye düşündüm hep.

Çünkü bir gün kürkçü dükkânı kapalı olabilir.

Ya ben gerçekten âşık olup sevmedim ya da benim dostum bu körlüğün adına aşk diyor.

Şunu biliyorum ki,

Gidenler seferinden dönecektir illaki ama döneceklerinde aynı şehrin mevsimi ile karşılaşa bilirler mi onu bilemem.

Şimdi insan mı bencil,

Yoksa yaşadıkları acemiliğin bencilliğine mi maruz kaldı.

Cevabını daha bulamadığım bir hayatın içinde,

Sonuçları net veren insanlar nedir?

Acaba bencil olan insan mı?

Yoksa düşünceler mi?

 

Saygı ve sevgilerle

 

Ali Türkmen

(bir dostumun sözcükleri kaleme dökülmeyen yaşanmışlığından bir özet)

(on kasım iki bin on üç) 

 
Toplam blog
: 54
: 422
Kayıt tarihi
: 13.05.13
 
 

Radyo programcısı ve İzmir Eylül Universitesi Metalurji Malzeme ve Mühendisliği okumaktayım.   Di..