Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Acemi Cadı bitti, yastayız!..

Acemi Cadı bitti, yastayız!..
 

Kardeşime, yani çekirgeme ezelden beri düşkünümdür. Henüz 3 yaşındayken, yemek yemekte direttiği anlarda nasıl masanın altında onunla yemek yediysem, şimdi de 13 yaş versiyonu durumlarıyla baş etmekte diretebiliyorum.

Düşkünlüğüm had saffada olabiliyor.

Olsun da!..

Geçen Cuma bakın başıma neler geldi: Akşam eve geldiğimde yorgun ve argın vaziyette yemeğe otırdum. Her zamanki gibi ‘kızım’ı-kardeşime kızım, kuzum ve yaviyumu diye seslenirim- bol öpüp, severek yemek faslına geçtik, yemek bitince de, portakallı, yeşili, kardeşimin karakterinin kopyası odasına geçtik.

Ortada sıkıntılı, üzüntü veren bir durum olduğunun hemen farkında vardım ve “Ne oldu yaviyumu, derdim ne bakimm?” diyerek derdini öğrenme girişiminde bulundum. İlk önce hık, mık dedi ama sonra ağzından onu çoook üzen baklayı çıkardı: “Acemi Cadı’nın finali var bu gece. Ben Acemi Cadı’sız nasıl yaşayacağım?”

“Hayda,” diye kalakaldım. Tabii, bir de ergenlik döneminde olduğu için mantıklı cevaplar vermem gerektiğinin bilinciyle biraz bekledim ve başladım konuşmaya: “Kuzum, olur böyle şeyler, hepimizin hayatının dizileri vardı, son bölümlerinde hepimizin canı yandı. Sen üzülme, bir başkası başlar. Hem Kavak Yelleri’ne ne dersin? Ona geçiş yaparız.”

“Hayırrr, ben Acemi Cadı’yı istiyorum, bana ne Kavak Yelleri’nden” demesin mi?

Dedi ve demesiyle birlikte yastığına yüzünü gömdü. O halde, sesi çok duyulmasa da, diziye olan sevgisinden, ilgisinden, yaratacağı boşluğun neyle dolduracağı konusundaki üzüntülerini bir bir saydı, döktü. Ben de haftanın yorgun savaşcısı, pili bitik ablası modunda az buçuk birşeyler geveledim dindirebilmek için acısını!..

Sonunda, pes ederek, “Peki, senin için ne yapabilirim?” dedim.

Cevap hızla geldi: “Finalini baştan sona benimle seyret, ne olur ablaaa...”

“Peki” dedim kuzu kuzu.

Ve çekirgemin direktifleri doğrultusunda diziyi izlemeye koyuldum. İlk dakikalar mutlu olsun diye kahkalar savurdum havaya, sonra sanki çok ilgiliymişim gibi sorular sordum minik minik ve seyrediyormuş havasına büründüm kıssadan hisse.

Ama tam dizinin orta yerinde, Nesquik’li sütümü içip bitirdikten sonra, her zaman olduğu gibi, uyku bastırmasın mı?

Hem de nasıl bir uyku...

Anlatılması mümkün değil...

İlk birkaç dakika derinn dalmışım çünkü!..

Gözüme mandal taksalar açamayacağım bir durum, diye özetleyebilirim uyku halimi belki.

Ve tam o sırada da bizim çakal çekirge bunu farkedip beni kıstırmaya çalışmaya başlamasın mı?

Tuğçe’nin makyajından tutun da, kamera açılarına kadar, ne kadar soru varsa, göz kapaklarına mandal bile taksa uyanamayacak ablasına sormaz mı?

Nasıl bir eziyetti cevap vermek...

Öfff yani....

İçim geçmiş, ara ara uyanarak, “Aa, doğru”, “Aa, evet yaviyumu” diyerek efekt yaptım yapmasına ama kızımın sinirinin önüne geçemedim bir türlü.

Çünkü süt içen ablası harbi harbi uyuyordu yanıbaşında....

Son reklam arasında da yüzümü yıkayayım, bari final sahnesini seyredeyim derken, bir de lensim düşmesin mi gözümü ovuştururken lavaboya. Final anında, banyoda, kör gözlerimle lensimi aramakla meşguldüm anlayacağınız.

Ve sanırım kardeşime destek olacağıma bu zor! anında daha çok köstek oldum, çocuğu sinir harbine soktum.

Banyodan çıkınca, “Ablaaa, dizi bitti, ancak çıktın yaaa” diye dertlenmesin mi?

Çareyi bütün gece uyanık kalmaya çalışarak, debelenerek, kardeşimin Acemi Cadı aşkını ve acısını dinlemekte buldum.

Ertesi sabah o kadar üzgündü ki, işe gitmeden yanına uzanıp, yarım saat saçlarını okşayıp, acısını dindirmeye çalıştım. Ne de olsa, ben ablaydım ve kuzuma kıyamazdım!...

Sonuç olarak, şimdiki ilkgençlik dönemindeki çocuklara nasıl yetişilir, nasıl mutlu edilir, anlayabilmiş değilim. Bu sene OKS’yi bir kazansın, daha çok dizi seti yolları gözüküyor bize anlayacağınız. (Dizi maceralarını bilmeyenler, diğer iki Acemi Cadı’lı ulvi yazılarımı okuyabilirler blog’tan:)

Bu kadarla da bitmedi: Çekirge, son bombayı da az önce patlattı; doğumgününe Billur Yazgan-Acemi Cadı Tuğçe’yi çağırmak istiyormuş ve bunu da bir tek yapabilirmişim...

Bu çocuk nereden çıkarıyor her şeyin üstesinden geleceğimi, anlayabilmiş değilim.

Gören de çok çevrem, yönetmen dostlarım olduğunu falan zanneder.

Ama nerdeee??

Sadece çekirgenim çılgın ve nesquik canavarı ablasıyım...

Ah zamane çocukları...

Biz Manuela bittiğinde bunun onda birini kimseye yapamamıştık ama!...

 
Toplam blog
: 87
: 1432
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

29 yaşında ve yengeç burcuyum. Her sabah 'flu' gözlerle dünyaya merhaba dememi sağlayan 5 numara göz..