Açılım, ayrışım mı getirir!...

Aylardır gündemimizde bir açılım var.

Köylerde, kentlerde kahvelerde açılım konuşuluyor.

Gazetelerin köşe yazarları ve yorumları da açılımlar üzerine...

Bu açılımlar üzerine, yıllardır aynı apartmanda yaşayanlar komşularının Kürt -Türk olduğunun ilk kez farkına vardılar. İlk kez komşularına Kürt -Türk gibi baktılar...

Çocuklar sokaklarda ilk kez birbirlerine sen Türk müsün, Kürt müsün diye sordu...

Türk- Kürt işveren işe alacağı işçi için çok temkinli yaklaştı. Nerelisiniz dedi. Şivesinden nereli olduğunu anlamaya çalıştı...

Türk-Kürt ev sahibi ,kiraya vereceği daire için, kiracısını inceden inceye sorgulamaya başladı...

Araştırmacılar, Türkiye haritası üzerinde Kürt - Türk nüfusunun dağılımını gösterdiler.

Kürt nüfusunun artışı üzerine rakamlar ortaya kondu. Kürt nüfusunun bu artış hızıyla gelecek dönemlerde Türk nüfusunu geçeceğine dair yorumlar yapıldı.

Bazı kesimlerce korku teorileri üretilmeye başlandı. Bir zamanlar bütünlükten yana olan bazı görüşler bile çark ederek "ver kurtul'a" dönüş yaptılar.

Batı bölgelerinde yaşayan Kürtler ise bölünme ayrışma olasılıklarından tedirgin olmaya başladılar.

Kısacası : Açılım hikayeleri toplumda bir tedirginlik, bilinmezlik ve bir kaos yarattı. Açılımla birlikte beyinler çoktan bir ayrışımın içine girmiş gibidir. 1920'lerde, Osmanlı'nın kalıntılarından bir ulus yaratmaya çalışan ve bunda da büyük ölçüde başarılı olan Atatürkçü görüş açılımlarla büyük darbe yemeye başlamıştır. Osmanlı'ya özenen anlayış kendi bünyesinde, kendisine bağlı çok uluslu bir birliktelik istemektedir... Çok uluslu olduğu için yıkılan Osmanlı'nın başına gelecekler Türkiye Cumhuriyetinin de başına gelecektir.

Böyle bir ayrışımı isteyenler Kürt ve Türk gruplar ayrışımı körüklemeye devam ediyorlar. Türkiye'nin bu ayrışımdan sonra daha güçleneceğini söyleyenler tezlerini rakamlarla ortaya koyuyorlar . Bazı Kürt gruplar da ayrışımdan yana olmadıklarını, Diyarbakır'ın doğusuna sıkışmış bir Kürdistan'ın yaşama olasılığının zor olduğunu düşünüyorlar.

Böyle olur mu olmaz mı, bunu zaman gösterecek...

Geldiğimiz noktada beyinlerin bulandığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Beyin bulanıklığı yaratanlar, toplumlar arasındaki ayrışımın da temelini atmış oldular.

Artık herkes komşusunun Türk mü, Kürt mü olduğunu en azından düşünecektir. Zaman içinde birbirlerini karşıt gibi görmeye güdüleneceklerdir. Gelinecek noktada ayrışıma, ayrışmaya doğru bir yola çıkılmış olunacaktır.

Artık akıllara birşeyler düşmüştür. Dönüşü olmayan bir yola girilmiş gibidir. Kimilerine göre de bu bir süreçtir ve sürecin sonuna da gelinmiştir.

Yaşarsak göreceğiz...

Açılım bir ayrışım mı getirecek, yoksa herkesi yanıltıp, bir güçlü birlikteliği mi ortaya çıkaracaktır...

Benim dileğim ikincisidir....