Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '11

 
Kategori
Deneme
 

Acıyı yarada bırakmak

Dönüp geçmişimize baktığımızda; bir sürü yenik düşmeler karşılar bizi. Kimimiz aşkta, kimimiz işte, kimimiz aile hayatımızda. Bütün bunlar gözle gürülür net yenikliklerdir. Ya kimsenin görmediği, sadece içimizde yaşadıklarımız! Kendi kendimize savaşımımız ve kendi kendimize yenilişimiz..

Her şey içimizdeki bizle tartışmaya başladığımızda start alıyor. Nasıl oluyor bu? diyenler çıkabilir. Bir insanın içinde birden fazla mı ses oluyor? Evet. Birincisi duygusal biz, ikincisi mantıksal biz. peki; hangisinin dediği doğru, bu ayırımı yapabilir miyiz? Bence yapamayız.
 
Mantıksal sesimizi dinlediğimizde, ketum, duygusuz oluyoruz  ve sadece olması gerekenleri yapıyoruz. Sonuç; mutlu olabiliyor muyuz? Hayır. Sadece ' ben doğruyu yaptım ' diye düşünüyor ve kendimizi tatmin ediyoruz.. Zaman biraz ilerleyince acı kaplamaya başlıyor içimizi.
 
Mantıksal sesimiz, duygusal sesimizi yenmiş oluyor. Bir insan hem mantıksal, hemde duygusal tatminin birlikteliği ile mutlu olabilir. Tek taraflı tatminler insanı mutsuzluğa götürür. Düşünsenize tek tekerli bir bisiklet sizi götürebilir mi? ya da nereye kadar götürebilir.
 
Aynı şeyler duygusal sesimiz için de  geçerlidir. Sadece duygularımızla hareket ettiğimizde; mantıksal yanımız yeniliyor ve tek taraflı olan tatmin insanı mutsuzluğa itiyor.
 
Bu durumda bizlere sadece iki seçenek kalıyor;
 
1. Seçenek: Duygusal ve mantıksal yanlarımızı beraber işletebilmeliyiz. En azından oranlar yakın olabilmeli. Bazıları 'seviyorum ama mantıkende ayrılmam gerekiyor ' diyebilirler. Sevgi konusu, duygusal sesimizle dile gelen, insanın yaradılışında olan bir özelliktir. Sevdiğimiz kişiden ayrılmak her koşulda bizi mutsuz eder. Mutsuz değilim diyenlerin büyük çoğunluğu kendini kandırıyordur ya da zaten sevmemeştir.
 

Bu durumda sevdiğimizle beraber olmak ve mantıksal bazda yapılması gerekenleri uygulamak ve beraberliğimizi sağlamak gerekir. Yani duygusal sesin kazanımı ancak mantık ögelerinin takviyesi ile gerçekleşmelidir. Kendi içimizdeki inatlaşmalar sadece kendimize zarar verir.
 
2. Seçenek: Duygusal ya da mantıksal yanımızı tercih etmek ki genelde daima mutsuz eder insanı. Bu seçeneğin sonucu olarak oluşabilecek mutsuzluğa göğüs gerebilmek.
 
Şunu asla unutmamamız gerekmektedir.
 
Maneviyatla ilgili kaybettiklerimizin telafisi çok zordur, bazen de imkansız. Maneviyat dışındaki herşeyin telafisi; belki daha geç, belki daha pahalı, belki daha fazla emekle, karşılanabilir. Maneviyat, mantık dan çok daha fazla önemlidir ve çoğu zaman geri dönüşü yoktur.
 

Her şey olmuş, kararlar verilmiş, start almış olabilir. Hala mutsuzsunuz. Geri dönüş yollarınız da kapandıysa;
Bir dostumun dediği gibi
'ACIYI YARADA BIRAKIN'
 
Hayat devam ediyor.
 

ENGİN GÖKSU 

 
Toplam blog
: 47
: 1672
Kayıt tarihi
: 18.11.11
 
 

Engin Göksu  1976 Kayseri'de doğmuş. Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Müh. bölümünü bitirmiş. Hale..