Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '13

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Ada, İğneada'da

Ada, İğneada'da
 

Yine yeniden “Mutlu Gezgin” dostlarımızla buluşmanın keyfiyle uykulu uykulu ovuşturdu gözlerini ve getirdiğimiz minik yastigina gömülüp kıvrılıverdi koltuğunda.   

  • Söz ver annecim beni uyandırıcağına, güneşin doğuşunu hayatımda hiç izlemedim. Bakmak istiyorum…

2 Kasım Cumartesi geceyarısı düştük bu kez yollara 15 yetişkin ve 2 çocuk gezgin...   Pazar sabahın ilk ışıklarıyla Limanköy’e ulaştığımızda 2 minik gezginimizi uyandırmaya kıyamadık tabikide..

Gökyüzü renkten renge giriyor, sabah ayazı yüzümüzü okşuyordu balıkçı motorları uçsuz bucaksız mavilikte yol alırken. Minik kedicikler bacaklarımıza dolanırken poz poz görüntü aldık gün doğumunda Fransız Fenerinde.  Hayalimde yaşlı bir amca vardı, karşılılı çay yudumlayacaktık, bize hikayeler anlatacaktı…. Ama bizi teknolojik ve insansız, bol kedili  bir fener karşıladı Limanköyde….  

İğneada merkezinde denize nazır kıraathanede Erol'un hazırladığı leziz kahvaltımızın ardından Longoz Ormanları ve göllerin etrafında yürüyüşümüze başlıyoruz.  Kızıl -  sarı -  kahve renkli doğal koridorda, mavi bataklı süsenleri bezenmiş orman yolunda neşe ile ilerliyor,  tabiatın mis kokusunu içimize çekiyoruz.  Dev bir ağaç kütüğünde “mutlu gezgin” klibi çeviriyor,  kalın sarmaşıklarda tarzan misali sallanıyor, dev mantarların fotoğraflarını çekiyoruz.  Mantar yemeğini çok seven Ada, dev mantarları eve götürüp pişirmemi istiyor, neyseki sadece fotoğrafını çekmeye ikna ediyorum… Mert gölünde yüzen kuğuları görüp heyecanlanıyoruz. Kumula yaklaştıkça karşımıza çıkan bataklık bölgeyi aşmak ise, paçalarımızı sıvamak ve dibi gözükmeyen vıcık vıcık suya girmek şeklinde oluyor. 2 minik gezginin Ömer abilerinin omzunda bataklığı geçmesini izleyen ve çocukluk günlerine özenen bazı gezginler de oluyor tabiii.   

5 km lik yürüyüşümüzün ardından merkeze ulaştığımızda cesur Ömer, Esra ve Erol kasım ayında da girilir diyerek denize yönelirken çok acıkmış Ada ile iştahla hamsi ve tekirlerin tadına bakıyoruz.

İğneada Resort Hotelinden yöresel reçel satın almayı da ihmal etmiyoruz.  

Dönüş yolunda ise, hemen bir sonraki gezi için rota ve tarih belirleniyor:  Kurudere  - 30 Kasım

Teşekkürler Erol, teşekkürler tüm mutlu gezginler …. Sizinle yaptığımız her gezi çok keyifli :)

İğneada,  Kırklareli'nin Demirköy sahilinde yer alan Longoz Ormanları ve 33 kmlik uzun  güzel kumsalina rağmen henüz fazla keşfedilmemiş cennetten bir köşe….

İğneada Longoz Ormanları, Istıranca (Yıldız) Dağlarından Karadeniz’e doğru akan derelerin beslediği Erikli, Mert ve Saka göllerinin, önlerindeki kumul dolayısıyla ilkbaharda fazla gelen sularla şişerek geriye doğru taşması ve düz araziyi kaplaması sonucu oluşmuştur. Kış ve ilkbahar aylarında tamamen sularla kaplanır,  yaz ve sonbahar aylarında sular çekilir. Oldukça uzun boylu karışık orman ağaçlarının (dişbudak – kayın – ıhlamur – mürver – kızılcık – gürgen – meşe ….) yer aldığı zengin bir orman altı florasına sahip LongozOormanları,  bitki ve hayvan türleri açısından da çok zengindir. Lagün, göl ve dere gibi farklı sulak alanlarda bilenen 30 balık türü yaşamaktadır ve 8 türün (dere hamsisi – deniz iğnesi – tatlısu kaya balığı – kurt balığı – naoktalı inci balığı – acı balık – taş yiyen balık – Karaburun balığı) nesli tükenmektedir.. Mert – Erikli ve Saka balık çeşitliliğinin en çok olduğu lagün gölleridir. Hamam gölü ise kerevitlere ve kırmızı benekli alabalıklara ev sahipliği yapar. Longoz Ormanı içerisindeki gölleri etrafındaki tatlısu bataklıkları bir çok endemik bitki türlerinin yaşam alanıdır.  Geyik – yaban domuzu – tilki – çakal – kurt – sansar – orman faresi – porsuk – yarasa – su samuru gibi memelilerin yaşadığı İğneada Longoz Ormanları çok sayıda su kuşunun (balıkçıl – kaz – ördek), yırtıcı kuşların, özellikle ak ve kara leyleklerin sonbahar göçünde geçiş yolu ve kartal – şahin – doğan gibi yırtıcıların üreme alanıdır.  310 böcek tütüne evsahipliği yapan İğneada ve çevresi için, helikopter böceği gösterge böcek türü olarak kabul edilmiştir.  İlkbahar ve sonbahar olma üzere yılda 2 kere çiçek açan soğanlı bitkilerden mavi bataklık süseni ve kardelen orman içi açıklıklarda sıkça görülürken orkide türleri ve ters lale orman altında görülür.  Mert gölü ile karadenizin tuzlu suları arasında yer alan kumul alanda 46 adet bitki türü tespit edilmiş olup bazıları endemiktir. Kum incisi ve kum zambağı Bern Sözleşmesi ile koruma altına alınmış nadir bitkilerdir.

 
Toplam blog
: 43
: 340
Kayıt tarihi
: 24.04.12
 
 

Notre Dame de Sion Lisesi ve İstanbul İktisat Fakültesi İktisat Bölümü mezunu, hayatla mücadelesi..