- Kategori
- Kültür - Sanat
Adanalı şair Baki Yıldırım'ın ardından
Adanalı şair Baki Yıldırım ( 1945- 14 Ocak 2017)
Bana en zor gelen yazı, aramızdan ayrılan bir arkadaşın arkasından yazı yazmaktır. Ne yazacağımı bilemiyorum. Yüreğim yanıyor, ellerim titriyor. Gözlerimin yaşını tutamıyorum. Üzülüyor, üzülüyorum. Ama yazmadan, anmadan da edemiyorum. Aşağı yukarı bir yıldan bu yana Şair Baki Yıldırım Adana / Ceyhan’da evinin bulunduğu bahçede çalışırken üzerine duvar düşmüştü. Beli, eli, kolu, omuzları fazla incinmiş olacak ki felç olmuştu. Konuşamaz duruma düşmüştü. Birkaç kez aradımsa da onunla konuşmak mümkün olmadı. Evinde yatalak bir halde tedavi görüyordu. 16 Şubat 2017 günü Aydın’da idim. Yanım gelen Fuat Gürsoy’la bir kahvede çay içip sohbet ederken, şiirimiz üzerine konuşurken. Elimdeki ajandayı açtım. Ajandamın içinde bir kaç şiir vardı. Bunlardan biri Baki Yıldırım’a aitti. “ŞİİRLERİM “ adını taşıyan bu şiiri pat diye önüme düşmüştü.Bu nasıl bir rastlantı idi... Okuduğum şiiri aynen sunuyorum:
Bırakın yaşayım şiirlerimle
Şiir hem ekmeğim hem aşım benim
Bırakın taşayım şiirlerimle
Şiir hicranımda gözyaşım benim
*
Şiirle anlattım derdi, tasamı,
Şiirle yazdırdım anayasamı
Şiirle doldurdum gönül kasamı
Şiir dert ortağım, sırdaşım benim
*
Şiirdir gönlümün ulusal marşı
Şiirle aşarım yedi kat arşı
Şiirle gelirim zulüme karşı
Şiire fedadır bu başım benim
Şair Baki Yıldırım şiire âşıktır, şiire sevdalıdır. Şiir onun aşı ve ekmeğidir. Başının tacı ve gözlerinin yaşı şiirdir. Derdini ve kederini şiirle anlatıyor, Ona göre yazılan en güzel marşı şiirle yazılmıştır ve Şiirle haksızlığa bayrak açmıştır. Şiirle yedi arşa göklere yükselmiş ve gerekirse başını şiir için feda etmekten çekinmeyen kişiliğe sahiptir.
Yanılmıyorsam Baki Yıldırım 15.06. 2012 tarihinde Söke’ye kadar gelmiş ve bizzat evimizin balkonunda bir sabah kahvaltısında bir araya gelmiştik. Bu şiiri o günlerin anısına bana armağan etmişlerdi. Adı geçen bu şiiri okuyunca Fuat Gürsoy hemen bana dönerek: Kadir Ağbi Baki Yıldırım’ın öldüğünü duydun mu? ” Duymadım dedim.. .. Dondum adeta. Hemen Adana’da bulunan yakın arkadaşı olan Mansur Ekmekçi’yi aradım. O da “ evet maalesef Baki Bey vefat etmiş, doğrudur” dediler... Eve dönünce bilgisayarımı açtım. Olayın doğru olduğunu öğrendim. Bilgisayar’da aynen şu haber vardı:
” Ceyhan Köprü Gazetesi, Adana Dergisi ve Adana Gazetesinin İmtiyaz sahibi Selçuk Yıldırımın Babası Şair Baki Yıldırım hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 15 Ocak Pazar günü Ceyhan Asri mezarlığında defin edileceği kaydedildi” diye yazıyordu. Aldığım haber gerçekten doğru idi. Nedenli üzüldüğümü burada ifada edemem. Sevenlerinin başı sağ olsun mekânı cennet olsun demekten başka ne diyebilirim.
Şair Baki Yıldırım Adana’dan geliyor, şairlerin, yazarlardın harman olduğu Çukurova’dan geliyor. Bu topraklarda Karacaoğlan, Dadaloğlu, Aşık A.Vahap Kocaman, Ahmet Ada, Âşık Halil Karabulut, Âşık Feymani, Kul Mustafa, ünlü yazar Yaşar Kemal , Orhan Kemal, Muzaffer İzgü gibi şair ve yazarların yer aldığı yerden geliyor.Çukurova verimli topraklardır. Bu sıcak verimli toıpraklarda ne denli ünlü şairler ve yazarlar dünyaya gelmiştir... Çukurova'niun bir dili olsa ve bir konuşa bilse.......
Şair Baki Yıldırım bir aşk şairi idi. Halk şiirine uygun şiirler yazıyordu. Uyakları, heceleri halk şiirimizin geleneğine uygun olarak şiirler yazıyordu. Örnek olarak “Hasret” başlıklı şiirinde şöyle yazıyordu:
Kulağım çınladı durup dururken
Acaba sevgilim benimi andı?
Ayrılık çanları cana vururken
Sevda ateşiyle yüreğim yandı
*
Gözlerim yoruldu yol gözlemekten
Pişmanlık duymadım seni sevmekten
Yataklara düştüm inan hasretten
Seven gönül seni unuttu sandı.( 1 )
Şiirde görüldüğü gibi şiirde bir aşk lirizmi vardı. Sözcükler, heceler ve uyaklar yerli yerinde ustaca kullanılmıştır. Şiirde (6+5=11) ölçüsüne göre sağlam olarak yer almıştır. Şair Baki Yıldırım ile başta Adana olmak üzere, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bursa, Kütahya Simav, Tunç bilek, Aydın, Nazilli, Söke, Kuşadası, Didim, Muğla, Bodrum, Isparta, Karaağaç, Eğirdir, Göller Yöresi gibi il ve ilçelerde yapılan şiir etkinliklerinde hep birlikte olduk. Cana yakın barışsever sevgi dolu bir insandı. 72 yaşında iken aramızdan ayrıldı.
1945 Adana / Ceyhan doğumlu idi.42 yıllık fotoğrafçılık mesleğinin yanı sıra edebiyatla, sanatla ve şiirle uğraşıyordu. Ceyhan İleri gazetesinde “ Baki’nin Penceresinden” Kültür sanat sayfasını hazırlıyordu. Şiirleri birçok dergi ve seçkilerde yer aldı, bir kısmı bestelendi. “Sevgi Çiçekleri Solmasın ” şiirler kitabının önsüzünü bu satırların yazarı tarafından yazıldı. İkinci şiirler kitabı “ Sevginin Yüceliği “adlı kitabıyla Türk edebiyatına önemli eserler kazandırdı. Basılmaya hazır üç kitabı daha vardır. Şair Baki Yıldırım’ın vefatından dolayı sanat, kültür dünyasına, sevgili ailesine, dost ve yakınlarına başsağlığı diliyor, mekanı cennet olsun diyorum...
Baki Yıldırım sanatımıza ve kültürümüze son derece düşkündü ve önem veriyordu. Bir ara Ceyhan'da Şairler Yazarlar ve Ozanlar Derneğini kurmuştu.( 2007 ). Bu derneğin de başkanı idi. Ceyhan Belediyesi ile birlikte şiir ve kitap günleri konusunda etkinlikler ve yarışmalar düzenliyordu. 2010 yılında yine bir şiir yanışması hazırlamıştı. Bu yarışmayla ben de " BEKLER GELİNİ DUVAKLAR " adını taşıyan bir şiirimle katılmıştım. Şiirim rumuzla gönderilmişti.. Yarışma sonunda " YILAN KALE ŞAHMERAN ŞİİR YARIŞMASINDA" bana ORHAN KEMAL BİRİNCİLİK ÖDÜLÜNÜ vermişlerdi. Mazeretim olduğu için gidememiştim. Bu ödülü bir çanta ve bir Plaketle bir arkardaşım Cemal Şimşek vasıtasıyla gönderilmişlerdi. Bu ödülümü onun anısına özenle saklıyorum... Sevgili Baki YILDIRIM' ı bir kez daha rahmetle anıyor, ışıklar içinde uyusun diyorum...
Sözlerimi Baki Yıldırım’ın bir şiiriyle bağlamak istiyorum:
Fırtınayla gelen yağmur gibisin
Girdin gönlüme de ıslattın neden?
Beni tanımayan da tesadüf müydü?
Yıldırım aşkıyla tutuldun neden?
*
Yalnızca yaşamam ne güzel idi
Hayatımı altüst ettiğin neden?
Sevmek de ıstırap çektirmek midir?
Kor ateşler gibi yaktığın neden?
Baki YILDIRIM
1-Şair Baki Yıldırım, Sevgi Yolu Dergisi Şairleri Güldeste 2008-
Hazırlayan: Gündüz Aydın, Ay Yayınları- Salihli- Manisa.
Abdülkadir Güler
17 Şubat 2017- SÖKE