- Kategori
- Şiir
Adı olmayan ülke...
Adı olmayan ülkede yapayalnız
Yürüyorum yan yana kendimle
Gözyaşım içime akıyor
Benliğim eteklerime yapışıyor
Kör korkak hayaletim yüzüme yansıyor
Gözümde sabrın kederli bakışı
Göğsümden itilmişim, dirsek acısı
Yüreğimde yalnızlık telaşı
Adı olmayan ülkede yapayalnız
Yürüyorum yan yana kendimle
Kendimle yarıştım, değirmentaşına aşkım
Benden bir parça, sırtımda hayat çuvalım
Görev oldu sabah vakitleri, varlığımı bağladı nakitleri
Kapris değirmenlerinde pul oldu varlığım
Gururu bilmeden dönüp durdum şevk içinde
Dönerken karşılaştım kendimle
Adı olmayan ülkede yapayalnız
Yürüyorum yan yana kendimle
Hayat bir görev, hep yeniden uyandım,
Yolun kenarında en iyi ot olmaya çabaladım,
Sevgime aldandım, mutluluğu yakalamaya çalıştım,
Gökkuşağı misali saygım, yalan oldu amacım…
Yalan dünyada hepten yalanmışım,
Aynı gözden baktım, yanılmışım,
Annem, Sensiz hiç olmamışım,
Ayrıkotu olduğumu geç anladım…
“Kadının adı yok” dedi Asena, inanmadım…
Ne kadın, ne hanım, ben bir insan olamadım…
Görünür olmayı marifet sandım…
Adı olan görünmezler, övünsün yalan dünyada…
Zehra Ağdaş Ekinci, Mayıs 2009