Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Adı yok ki Canı olsun...

Adı yok ki Canı olsun...
 

O benim kollarım, bacaklarım, başımdır. Yavrum, annem, karım, kızkardeşim, hayat arkadaşımdır.


En can alıcı, en yakıcı, en vurucu, en ilgi çekici cümle ile başlamak istiyorum aslında ama, çok da umurumda değil hiç gerek duymuyorum böyle birşeye çünkü zaten konu "kadın" olunca çekiciliği her zaman her konuda ve her konumda tartışılmaz oluyor.

Kadın her konumda "çekici" erkeğinin gözünde. Dayak ve şiddet konusunda da böyle bu. Erkeklerinin gözünde bu şekilde "çekici" görünmekten asla kurtulamıyorlar ve sanırım kurtulamayacaklar da.

Önlerinde yafta asılı sanki " dayak atılabilir" " öldürülebilir" tecavüz edilebilir"

"Soframızdaki yeri öküzden sonra gelir" demiş ya Nazım Hikmet aradan geçen bunca yıla rağmen hiçbirşey değişmemiş olduğunu hatta zamanın giderek kadınların aleyhine işlediğini görüyorum.

Kadın hala mal.. hala ikinci sınıf insan hala horlanan itilip kakılan, erkeklerinin elinde stres topuna dönüşen bir nesne. Onyedi aylık da olsa, beş yaşında da olsa, yetmiş beş yaşında da olsa hiçbirşey değişmiyor.

Kadın.. hep kadın... her yerde kadın.

Eğitimli veya eğitimsiz, zengin veya yoksul o da farketmiyor. işsiz kalan bir erkek psikolojik bunalıma girip evindeki kadınına, çocuğuna şiddet uyguluyor. kıskanıyor... defalarca herkesin gözü önünde, çocuklarının gözü önünde ya bıçaklıyor ya da öldürüyor.

* Adam kadının kendi ailesine davranışını beğenmiyor, "sen misin böyle davranan" deyip cezalandırma mahiyetinde tecavüz ediyor.. (bak bakalım bir daha nasıl davranıyor (!)

* Adam kompleksli ya "beni aldattığından şüphelendim" diyerek öldürüyor. (e haklı. (!)

* Karısı ona yetmemeye başlıyor, en yakınındaki, evdeki öz kızına yıllarca tacizde bulunuyor. yıllarca ilişkiye giriyor ve kendi kızına kendi çocuğunu doğurtuyor.

" Kadın mal ya hani; "sahibi" olmadığı kadına da tecavüz edebiliyor, karşı gelindiğinde, direnildiğinde sen misin karşı gelen, direnen... gözünü bile kırpmadan öldürüyor. ( ee direnmeseydi o da öldürmeyecekti)

Terkedilmek de hazmedilir gibi değil (!) yapacak bişey yok. dayanamıyor, öldürüyor.

Annesine kızıyor, bir tokatta annesini öldürüyor. (nasıl oldu? anlamadım pişmanım!! diyor)

"Bakire" çıkmayan(!) karısını öldürüyor ya da intihara zorluyor... ee kadın suçlu.

Evlenmeden önce mini eteğiyle görüp aşık olduğu eşini, evlendikten sonra mini etek giydiği için dövebiliyor... eve kapatabiliyor... sahiplenme dediğin böyle olur işte, sahipleneceksin kadınını... kadını eve kapatacaksın çünkü o sadece senin, sana ait.(!)

Duvarlar arasında kalıp da duyulamayan ne kadar çok şiddet.. ört-bas edilen kadın cinayetleri vardır kimbilir?

Kadın neyin bedelini ödüyor? "kadın" olmanın "anne" olmanın "eş" olmanın bedelini mi?

Erkeğin egemen olduğu bir toplumda, "kadın olmak" ne kadar zor...


Kadınlar olmasaydı erkekler kimle ve neyle uğraşacaklardı acaba? "

-Yav canım sıkılıyoo.. yapcak da bişi yok .. şööle bi kadın olaydı elimin altında da şööle döveydim bi güzel.. ohh!! bi rahatlardım ki.." deyip oturacaklar mıydı acaba?

Allahtan kadın var da bu açıkları kapatılıyor. erkeğinin "her ihtiyacını" karşılayan kadın, onun dayak atabilme, birşeyleri yok edebilme ihtiyacını da ne de güzel karşılıyor..


Boş bir sayfaya çiziktirdiği bir imza ile kadının artık "sahibi" olduğunu "malı" olduğunu sanarak büyük yanılgılara saplanıyor ve kadına yaşamayı işkence haline dönüştürüyor.

Kadınlar birer, ikişer yok oluyor.. ruhen çöküntüye uğruyor.

oysa;

Kadına yazılmış tüm şiirler, tüm güzel sözler, tüm deyişler, ve tüm güzel şarkılar kadına yapılmış...
Önünde diz çökülmüş, diller dökülmüş, sözler verilmiş, yalvarılmış.

Ne diye?

Yoksa,

Herşey yalan mıydı?

Kadına şiddet sona ersin, biri bu erkeklere " DUR" desin.
 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..