Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '14

 
Kategori
Deneme
 

Adile Teyze

Adile Teyze
 

Bana sorsalar; bu dünyadan göçtükten sonra, sanat camiasında kimin gibi anılmak istersin diye. Ben hemcinslerim içinde Adile Naşit derim. Öldükten yıllar sonra bile, bu kadar sevilse insan, daha ne ister ki?

Cansız fotoğrafı aklımdan çıkmayan, dünyanın en tatlı insanı ve tiyatro oyuncusu. Oynadığı filmlerde de her zaman karakteriyle özdeş gitmiştir Adile Naşit. Gülümsemenin birisine o kadar yakıştığını nadir  gördüğüm insanlardan biridir bana göre. Hala çok keyifle izlerim sinema filmlerini bıkmadan. 1987 de öldüğünde 5 yaşındaydım o yüzden şanslı grupta sayarım kendimi.

Uykudan önce deki Adile Teyzeyi, Hababam Sınıfı ndaki Hafize Anayı, Kibar Feyzo daki gaddar kaynanayı düşününce birbirlerinden farklı tiplemeleri nasıl başarıyla canlandırdığını görmemek mümkün değil.

Oğlu Ahmet in ölümünden sonra çocuklara karşı ayrı bir ilgi duymuş,ve bu ismi proğramlarında ve filmlerinde çokça kullanmıştır.

Düşününce insanın ölümünden sonra da kahkahasıyla hatırlanması ne güzel birşeydir.,Adile Naşit ten çok fazla masalda dinleyemedim ama herkes kadar Hababam Sınıfı izledim ve izlerim hala.  Bazen bir turşu suyu yüzünden tartışılmamalı şu ölümlü dünyada? diye olayların içinde bulurum kendimi.

Hopidik hopidik koşması, "keh keh keh "den oluşan o kendine has gülüşü, kısacık boyu ve dünya tatlısı  bir anne sıcaklığı oluşturan, içimizi garip, buruk bir tebessüm ile dolduran, tüm benliğimizle içimizde hissettiğimiz, damarlarımızda dolaşıp bizi gıdıklayan, fahri akrabamız, teyzemiz, annemiz...

Sempatik tavırları, acı dolu gülümsemelerinin içinde yüzen hayat dolu gözyaşları, şehirli damgası yememek için elinden geleni yapan, örflerine derin bir bağ ile ilintili, kendini çocuklarına ve ailesine adamış, orta direk Türk ailesinin biricik annesi.

Ancak beline sarılabildiği çocuklarının başına gelen talihsiz olaylara karşı mücadeleci, yılmaz usanmaz tavrı hep çocuklarına daha iyi bir yaşam verebilmek içindir. Kendisi için zerre bir menfaat düşünmeden elinde, kalbinde ne varsa, neye sahipse hepsini paylaşan, dağıtan bir kadını oynamıştır hep.

Filmlerinde zaman zaman kendisi gibi aksi kocası ( Münir Özkul) ile yaptığı incir çekirdeği tartışmaları, "turşu sirkeyle olmaz, hıh! böyle olur... damat! (Şener Şen) iç bakayım şunu hangisi güzel..." atışmaları, gözleri pörtleten inadı yüzündendir. Ama öyle tatlıdır ki o halleri ile Adile Naşit...

Oysa bunların hepsi rolünün, ustalıkla gerçekleştirdiği mesleğinin, sanatının unsurlarıdır. Öyle başarı ile sergilemiştir ki yeteneğini, gerçek karakteri ile bütünleştirmiş, kendini bize sanatı ile sevdirmiştir. Ki şimdi biri çıkıpda "yok öyle değil" dese "ben bilirim onu... Nemrutun tekidir... Sevimsiz, huysuzun biridir" diye sayıklasa inanacak mıyız... Asla... O bizim annemiz, tombik, al yanaklı teyzemiz...

Allah rahmet eylesin Adile Teyze. Ben şanslı bir kuşağın üyesiyim. Filmlerinin de müdavimiyim ayrıca. Saygıyla ve sevgiyle anıyorum seni.. 

 
Toplam blog
: 146
: 762
Kayıt tarihi
: 02.05.14
 
 

İnsanları ve yaratılmış tüm canlıları severim. Yazmak amatörce de olsa hayatımda bir süredir var...