Adını "5D inter günce" koydum

Ölmek kaderde var yaşayıp köhnemek hazin 

Bir çâre yok mudur buna yâ Rabbe’l-âlemîn 

Yahya Kemal Beyatlı, (EŞR, Beyitler, s.139) 

Yahya Kemal Beyatlı’nın bu beytini, emekli olunca az çok anladım. Hele eşim rahatsız olduğu için evden dışarı fazla çıkamadığım bu günlerde, bu beyti daha çok anlıyorum. Gerçekten köhnemek hazin. 

Köhnememek için elbette bir çok çare var. Bunlardan biri okumaktır. Eğitim Enstitüsünde hocam olan rahmetli Yusuf Ziya Sevinç; “ Sen emeklilikte sıkılmazsın; çünkü okumayı seviyorsun.” demişti bana. 

Gerçekten okumayı çok seviyorum. Ama bu konuda da kendi kendimden şikâyetçiyim. Çünkü her şeyi okuyorum. Takvim yaprağı, broşür, reklam, gazete, dergi, kitap… elime ne geçerse okurum. Bu da bir şey değil her konuda da okurum. Kendi kendimi kınadım. Yine kendi kendime “okuma hastası” teşhisini koydum. Ancak bu son günlerde bazı doktorlar özellikle yaşlıların çeşitli konularda okumalarını tavsiye ediyorlar. Böyle değişik alanlara ilgi duyarak okumak beyin fonksiyonlarının kaybolmamasını sağlarmış; beyne canlılık kazandırırmış. Bu doktorlara da hak veriyorum. Demek ki, övünmek gibi olmasın, “Genç beyinli olmamın sebebi buymuş.” diyorum. Ve okuma listeme internetteki gazete ve dergilerin yanı sıra, ünlü ünsüz bir çok siteyi de ekliyorum… 

Köhnememek için yapılacak etkinliklerden biri de yazmaktır. Yazma çalışmalarımız da oldu. Yazdıklarımızı eş dost beğendi. Hatta bazı gazete ve dergilerin açtığı yarışmalarda dereceler de aldık. Ama ne yazık ki yazdıklarımızı yayınlayamadık. 

“Kitap bastıramamışsak internet âlemi ne güne duruyor. “ diyerek bu sanal âlemde bir eser meydana getirmeye karar verdim. Günlük yazmak hem kolay, hem de çok zor bir çalışma. Biraz da sakıncalı bir çalışma. Onun için yalnız internet başında geçirdiğim saatler içindeki duygu ve düşüncelerimi yazmayı düşünüyorum. Günümüzün birkaç saatini verdiğimiz sanal âlemden yaşanılan âleme neler çıkarılabilir. Ya da sanal âleme neler atabiliriz, katabiliriz… 

Güncemize, internetle sınırlı olacağı için “inter günce” adının uygun olacağını düşündüm. İnternet deryasındaki derleme ve düzenlemelerime denemelerimi; duygu ve düşüncelerimi de katarak çalışmaya başlıyorum. Dikkat edilirsa derleme, düzenleme, deneme, duygu ve düşünce kelimelerinin ilk harfleri ‘D’. İşte onun için çalışmamızın adını “ 5D İnter Günce” koydum. 

“Ad vermek kolay; iş odur ki okuyuculara bir şeyler verebilmek.” diyenler olacaktır. Peşinen belirteyim ki bir şey vermek iddiasında değilim. Bir şey söyleyeyim mi? Hiçbir yazar bir şeyler veremez. Ancak okuyucu eserden bir şeyler alabilirse alır. Umarım alır. 

“5D İnter Günce” tohumunu internet âlemine atıyorum. Bu tohumun gelişip filizlendiğini, meyve veren bir ağaç olduğunu hayal ediyorum. Siz de hayal edin. 

Yürü! hür maviliğin bittiği son hadde kadar! 

İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar. 

Yahya Kemal Beyatlı, (Deniz Türküsü) 

Sabahattin Gencal, Başiskele - Kocaeli, 06. 06. 2011