Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '13

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Adıyaman Tanıtım Günleri -7-

Adıyaman Tanıtım Günleri -7-
 

Adıyaman tanıtım günlerindeki 3 gün dolu dolu geçiyordu. Stantlar geziliyordu. İnsanlarla röportajlar yapılıyordu. İnsanların Adıyaman ve Adıyamanlılara, Adıyaman’ın değerlerine olan bakış açıları soruluyordu. ASU TV bir yerden canlı yayınlar yapıyordu. MERCAN TV’den Mustafa İlik’in, Metin Harıkçı’ nın o eğilen beliyle, sancılar içinde yaptığı röportajlar ve söyleşiler, ASU TV’de program yapan Şah ve Yusuf Dündar gibi programlarının formatlarına göre uygun konuklarla söyleşiler yapıyorlardı. AKM girişinde kurulan statta ASU TV canlı haber yayını yapıyordu. Bendenizin de konuk olduğu haberlerde;  kadın-erkek her konumdaki kişiler konuk ediliyordu ve görüşleri alınıyordu. Diğer taraftan GERGER TV’nin ve GERGERHABER sitesi sahibi olan Abdurrahman Kurtbey ve ekibiyle çekimler ve röportajlar yapıyordu.

Adıyaman günlerinin 3 gününde Adıyaman Belediye Başkanı M.Necip Büyükaslan, Van’lılara ait olan, “BAK HELE BAK” meşhur Van lokantasında basın mensuplarına VAN kahvaltısı verdi. Yemek esnasında, Milletvekillerimiz Ahmet Aydın, Murtaza Yetiş, Adıyaman Valimiz, Belediye Başkanımız da hazır bulunuyordu. Çok zevkli geçen bir kahvaltı faslından sonra, mutluluk verici birkaç haber müjdesi verildi basın mensuplarına. Birincisi Nissibi köprüsünün yapımının son sürat devam ediyor olduğu, ikincisinin Başkan Büyükaslan’ın kızının düğününün yapılıyor olması, üçüncüsü de Adıyaman da Bugün Gazetesi Yazarlarından, aynı zamanda Emlakçı olan Mustafa Işıldak ağabeyimizin oğlunun Ankara’da evleniyor olmasıydı.

Çok zevkli ve koyu bir sohbet ortamında geçen kahvaltının verildiği Ankara-Yıldız Çankaya’da ki , “BAK HELE BAK” kahvaltı ve kültür sarayından bahsetmeden geçemeyeceğim.

Aslen Van’lı olan Yusuf Konak’ın sahibi olduğu Lokanta tam bir kültür, tarihi, turistik bir sergi sarayı gibi. Girişten itibaren tamamen egzotik bir ortamda nostaljik fırtınasına yakalanıyorsunuz. İki katlı olan lokantada kahvaltı yapmak, büyük bir ayrıcalık gibi görünüyor. Duvarlarında popüler olan siyasetçi ve devlet adamlarıyla çektirdiği fotoğrafların ve Van kedilerinin çeşitli resimlerinin süslediği lokanta duvarlarında,  boş bir yere rastlamak mümkün değildir. Memleketinin (Van) folklorik ve kültürel birçok rengini, ahengini yansıtan motiflerin olduğu bir mekânda kahvaltı yapıp, yemek yiyebiliyorsunuz.

Bizim için ilgi çekici olan, Adıyaman valiliği yapmış Hikmet Tan’ın fotoğraflarından birkaç karenin olduğu tabloların duvarı süslediğiydi.

“BAK HELE BAK”kahvaltı ve kültür sarayının sahibi Yusuf Konak,  kahvaltıların sempatik duayenlerinden, kendine göre bir tarz geliştirmiş olup, kahvaltı yapanlara hoşça vakit geçirtebilecek üstün ve müthiş, harikulade bir yeti ve karaktere sahip. Van’ın doğal konuşma tarzına sahip olup, dejenere olmamış, sempatikliğini ve güzelliğini kaybetmemiş bir hitap şekliyle, kendini herkese kabul ettirmiş bir özelliğe sahip.

Zengin çeşitlerin yer aldığı kahvaltı sofrasında;  Van otlu peyniri, cacık, bal, kavurma,  bal ile yenilen murtaxa, kıncürün, ana menü olarak masada yer almaktadır.

Kahvaltı sofrasında kendi has konuşma tarzıyla, keyifli sohbetler yapan, “bak hele bak” ın işletmecisi Yusuf Konak,  ben de çocuk beş, torun beş, hizmet 35, evlilik 35 ve plaka 65 diyerek, kendini kısaca sizlere tanıtabiliyor. Kıvrak bir zekâya sahip olduğu, sorduğu sorular ve verdiği hazır cevaplarla hemen anlaşılabiliyor.

Kahvaltıya başlamadan evvel “sizler hoş geldiniz” derken; Yusuf beyin sloganları da var. “Number one, olveys one, Van güzel, kahvaltı Van’da güzel!”  diyerek, afiyet olsun dileklerinde bulunup, memleketi Van’ın tanıtımını ve reklâmını çok güzel yapabiliyor.

Yusuf Konak,  mizahçı kişiliği, sofrasında bol çeşitli kahvaltısıyla, müşterilerine hoşça vakit geçirtebiliyor. Sizler kahvaltı yaparken, ne yediniz, nasıl yediniz ve ne kadar yediniz, asla farkına varamıyorsunuz.

Bizler de kahvaltı esnasında,  ne yedik, ne kadar yedik, nasıl yedik, doğrusunu isterseniz farkına varmadık. Ancak bir baktık ki, vedalaşarak, kalmış gidiyoruz.

Yemek yeme esnasında kendine has sempatikliği ve dejenere olmamış saf doğu insanın karakteristik özellikleriyle masalar arasında gezinerek günlük karşılaştığımız genel kültür soruları soruyordu. Soruyu bilen herkese ( ister vekil, ister vali, ister belediye başkanı, kim olursa olsun) cebinde taşıdığı boncuk bilekliklerden veriyordu. İnsanı gülmekten kırıp geçiren şakavari söylemler ve fıkralardan sonra, herkese illa ki birkaç hediyelik bir şeyler veriyordu.

Tam bu esnada illaki bir muziplik yapılacak ya! Metin Harıkçı kardeşimiz rahat durur mu? Bende sana bir soru soracağım cevap verirsen, tespihimi vereceğim. Tamam der demez, “Adıyaman gelen suyun adı nedir?” deyince; zaten hazırcevap olan Yusuf bey, “Havşeri” demez mi! Metin bey donup kalmıştı, o an ki yüz ifadesini görmenizi isterdim. Hayret ve şaşkınlık içerisinde söz vermişti ya bir kere, mecburen tespihini uzattı. Aldı, bir süre cebinde taşıdıktan sonra, kalkmaya yakın bir zamanda, tekrar tespihini iade etti. Neredeyse pahalı olan tespih gidiyordu. Neyse, yine karlı çıkmış, Metin kardeşimiz tespihi kurtarmıştı. Doğrusu biz de şaşırmıştık.

BAK HELE BAK” kahvaltısını anlatmamdaki sebep, menünün güzelliğinden ziyade, kahvaltı sofralarını daha eğlenceli kılmak için, müşterilerine bilmece sorması, fıkra anlatması ve hediyeler vermesi Türkiye’de eşine rastlanmaz bir renk, bir hava bir güzellik, bir tat, bir haz, bir lezzet katıyordu kahvaltı keyfine.

Biz o kahvaltı salonuna midemizi doldurmak için gitmiştik; ama kahvaltımızı yapıp, “Elhamdülillah” deyip, salondan vedalaşıp ayrılırken fark ettik. Midemizin dolmasının yanı sıra, gönlümüzün ve moralimizin de yerine geldiğini ve dolduğunu.

Ancak böylesi bir insana teşekkür etmek düşer bize, teşekkürler Yusuf Konak Beyefendi, teşekkürler.

Yediğimiz kahvaltının güzelliği ile aldığımız moralle tekrar AKM ‘ne giriş yaptık. Stantlar arasında dolaşarak, bilgi alışverişinde bulunarak, gözlemlerimize ve edindiğimiz intibalara devam ettik. Karşılaştığımız her kişiye Adıyaman tanıtım günlerini nasıl bulduklarını, memnun olup olmadıklarını, aksaklık ve eksikliklerin bulunup bulunmadığını sorduk. Hemen gelenlerin tamamı, memnun olduklarını, ilk defa böylesine güzel tertipli ve düzenli bir tanıtıma şahitlik ettiklerini, konukseverliğin ve misafirperverliğin üst seviyede olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyip, bizleri de rahatlatıyorlardı. AKM’ye giren her kişi bir şeyler almadan kesinlikle çıkmıyordu. Muhakkak ilgisini çeken bir şeylerle karşılaşıp, ya satın alıyor, ya hediye salıyor, ya da orada tadına bakıyordu.

… Devam edecek.

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan @hotmail. com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..