Adnan Menderes popülizmi ve MHP

Her seçim öncesi gündeme gelen rahmetli Menderes son 12 senedir iktidar partisinin en sağlam seçim malzemesidir. Sürekli muhalefet partilerine her seçim dönemi ''Menderes asılırken neredeydiniz ?'' diye soruyorlar.

Geçen gün Başbakan, Bahçeli'ye yine aynı soruyu yöneltince Devlet Bahçeli'nin o dönem ne yaptığına baktım.

Okulda öğrenciymiş.

Yani Başbakan, küçük bir ilkokul öğrencisini Adnan Menderes'in idamından sorumlu tuttu.

Darbe dönemlerinde CHP, MHP hatta Kürtlerin nerede olduğu belli. Ulucanlar, Mamak, Diyarbakır cezaevleri bu insanlarla doluydu. Bu insanların başlarına gelen idamlar, işkenceler, siyasi yasaklar... Herşey belli herşey ortada !

***

Ama yine de Başbakan çok muazzam bir yere parmak bastı.

Filmi geriye sarın...

Uhud savaşında hatta Malazgirt savaşında bunları görmek mümkün değil. Çok ilginçtir ki Çanakkale savaşında ve devamında gelen Kurtuluş savaşında da bunlar yoklar !

E nerede kaldı sizin milliyetçiliğiniz ?!

E hadi tamam yakın geçmişin bahanesi vardır ?

Şimdi soruyorum: Adem elmayı yerken CHP ve MHP neredeydi ?

Soruyorum !

Ya da Ruslar uzaya çıkarken MHP neredeydin ?

Meydanı bıraktın Komünistlere !

***

İşin makrasını bir yana bırakalım...

Cumhuriyet siyasal tarihi sürecinde CHP hep kapatılan parti oldu. MHP'liler ise 80 döneminde çok acı çekti. 80 döneminde herkes acı çekerken AKP'liler neredeydi ? Bakanından vekiline kadar...

Muhalefet partiye ''Sen neredeydin ?'' diye soruyorsun.

Aynı soru sana gelince susup kalıyorsun.

Olur mu böyle !

***

MHP'nin kurucusu Alpaslan Türkeş, Yeni Delhi'de Celal Gürsel'e yazdığı mektupta idamın gereksiz olduğunu, ortamı asla yumuşatmayacağına dair mektup yazmıştı. 

Ben mektubu paylaşacağım inanmayan okurlar açıp interneti orijinal nüshasına ulaşabilir...

“Orgeneralim, Size asla yazmak niyetinde değildim. Size asla yazmak niyetinde değildim. Fakat bugün memleketin yüksek menfaatleri bakımından bazı hususların dikkatinize sunulması zarurî oldu.

Şöyle ki: Yüksek Adalet Divanı birkaç güne kadar eski iktidar mensupları hakkında hüküm verecektir. Adaletin hükmüne müdahale etmemek ve daima hürmetkâr bulunmak şarttır. Ancak hükümlerin infazı, yurtta mevcut durumun göz önüne getirilince ayrıca incelenmeye değer görülmüştür.

a) İdam cezalarının infazı, 13 Kasım’dan beri atılan çok hatalı adımlar dolayısıyla memlekette meydana gelmiş olan huzursuzluğu daha çok arttıracaktır.

b) Ölüm cezalarının infazı, yurtdışında ve milletimiz ve devletimiz aleyhinde tepkilere yol açacaktır.

c) Ölüm cezalarının infazı hâlinde, milletimizi bölen kin ve garez duyguları şiddetlenecek ve 27 Mayıs’ın amacı olan millî birlik ruhunun geliştirilmesi güçleşecektir.

ç) Yukarıda sıralanan mahzurlarına karşılık, cezaların infazı ile memlekete sağlanacak hiçbir fayda yoktur. Esasen siyasî suçlardan dolayı ölüm cezaları verilmesi, bugünün insanlık duygularına uymamaktadır.''

***

Hazır mektubu paylaşmışken ben daha farklı bir soruyla ortamı şenlendireyim...

Muhsin Yazıcıoğlu öldürülken AKP neredeydi ?

Cinayet dosyası neden her açılmaya çalışıldığında halının altına itilen tozlar gibi kapatıldı ?

***

Fazla uzatmadan...

Adnan Menderes asılırken MHP yoktu.

Devlet Bahçeli o zamanlar küçük bir öğrenciydi.