Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '11

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Afrika'da insanlar açlıktan ölürken...

Afrika'da insanlar açlıktan ölürken...
 

O çocuklar için hala yapabileceğimiz bir şeyler var. Birbirini yemeyi bırak da ne olur acele et ey


Afrika'da insanlar açlıktan ölürken... 

Ne zaman,  

- Ne olacak bu sokaklardaki sahipsiz hayvanların, kedilerin, köpeklerin hali? diye sorsam birine veya söylensem kendi kendime... 

Atlar hemen oracıktan bir orta zekalı hayvan! Ve başlar utanmadan bana laf yetiştirmeye çalışmaya, hadsiz gergedan! : 

- Afrika'da insanlar acından ölürken, ülkende fakir fukara sefaletten inim inim inlerken, sokakta kedi, köpek ölmüş; çok mu? 

- Hay seni kediler köpekler kovalasın emi! Hay laftan, sözden anlamayan zeka fakiri su aygırı! 

- Bana mı didin sen o lafıııı? 

- Yok! Babama dedim! 

Sanki ben,  

- Bana ne Afrika'dan? İnsanlar ölürse ölsün... Napayım? 

Dedim de... Öküz aleyselam, bana laf yetiştirme derdinde! 

Afrika'da insanlar ölüyor diye, kapımın önünde, burnumun dibinde hayvanlarda mı ölsün? Be insafsız adam! 

Cansa derdin, hayatta da, Allah katında da, seninki de onunki de aynı can... Doğaysa, payına düşenin azalmasıysa zorun, doğa senin olduğu kadar, hatta çoğu zaman senden de çok daha fazla içinde yaşayan, gidecek başka yeri olmayan hayvanın hakkı. sahip olmakla aptalca, ahmakça böbürlendiğin doğa... 

- Kutsal metinlerde bile insan doğaya en son gelen... Kainatın en son ama en donanımlı konuğu... 

Hal böyleyken, kediyi köpeği, doğadaki sayısız canlıyı, küçümseyip, adam yerine koymamak sana mı kaldı? Sen önce kaybettiğin ruhundan, çok daha önceleri kopup, başkalaşmaya başladığın insanlığından utan! Tabi kendinde utanacak kadar yüz bıraktıysan! 

Afrika'da insanlar neden ölüyor? Bir düşün bakalım; kendinde düşünecek kadar akıl bıraktıysan! 

Afrika'ya hücüm eden beyaz adam, önce Afrika yerlisinin varlık sebebi, yaşam kaynağı, en doğal ortamı, vahşi doğayı elinden aldı. Topraklarını ve yaşam alanlarını işgal ve ilhak etti vahşice. Vahşi doğayı yok etmekle kalmayıp, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını ve zenginliklerini de sömürdü vahşice... İnsafsız ve vicdansız bir gözü dönmüşlükle... 

Sonra ne oldu peki? Açlıktan, yokluktan, sefaletten yok olma tehlikesiyle başbaşa kalan Afrikalı, İtalya kıyılarından beyaz adamın kalesi, beyaz adamın kalbi, Avrupa'yı sarsmaya, sallamaya başladı. Yaklaşan tarihin en büyük insan göçünün ayak sesleri... 

Daha fazla duymaz, kaale almazsa o gelen ayak seslerini, duyarsız Avrupalı, öyle bir an gelir ki, savaştan, yıkımdan, kan ve gözyaşından sokakta ölen kedi, köpeğe gösterilecek kadar bile merhamet bulamaz kibirli, kendini beğenmiş beyaz adam... 

O yüzden, yaşat ki sokağındaki kediyle köpeği, ölmesin can çekişen vahşi doğan... Bitir ki doğadaki vahşi sömürünü; insan insanı yemek zorunda kalmasın... 

Afrika'yı sömüre sömüre kuru çöllere çeviren beyaz adama: 

- Yeter artık! Zulmüne bir son ver! Afrika'yı yerlilerine, Avusturalya'yı Aborjinlere, kutuplarıysa kutup ayılarına bırak! Yoksa bu aç gözlülüğün sonun olacak! Sokaklarında acından ölecek kedi köpek bile kalmayacak. Ve sen!... Çaresizliğinden çıldıracak olan insan, kedileri, köpekleri mumla aratır bir vahşetle birbirini yiyeceksin. Afrikalı'dan merhamet dilenmeye kalmadan zaman... 

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..