Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '12

 
Kategori
İnançlar
 

Ağaçları kütüğe kim döndürüyor? Gerçekten inananlar kütükleşemez.

Ağaçları kütüğe kim döndürüyor? Gerçekten inananlar kütükleşemez.
 

"Göklerde ve yerde nice deliller vardırda yanlarından -görmeksizin- gelir geçerler"KURAN


Ağaçlar ve Kütükler

Dünyaca ünlü Judaist Astrolog Gahl Sasson "Bir Dilek Tut" adlı kitabında ağırlıklı olarak Kabala öğretisinden örneklemelerle son derece zekice köpürttüğü Ağaç olgusunun özü aslında Kuran'da "iyiliği bolca meyve veren ağaca" benzetmesinin tersten alınmış kurgusu gibidir.

Zira, İslam inancı bir insanın kendi istek ve dileklerinin peşinden bencilce ve tutkuyla koşmasından ziyade başkalarına yapılan iyiliklerin öncüllenmesini, kendinden ziyada ötekini düşünmeyi, iyilik yapmayı, kötülükleri iyilikle savmayı, merhamet gösterebilmeyi, zalime adil davranmayı öğreten ve hemen her ilişkide hukukun üstünlüğünü ve adaleti ahlakı öncülleyen ekole sahipken bu bakış açısıyla gerçek Müslüman tatlı meyveleri olan bir ağaca benzer.

Kuran'a inanmış bir müslüman hesapçı olamaz. Ben şu kadar sevap yaparsam bana bu kadar karşılık olur, cennette şu kadar huriyi götürürüm mantığı son derece terbiyesiz, ahlaksız ve samimi olmayan bir vizyondur.

Zira ne cennet hurilerle dolu bir Randevu evidir, nede içip içip sarhoş olunan bir meyhane. Kuran'da bazı benzetmelerin bu şekilde yorumlanması son derece yanlıştır ve çirkindir. Zira, birisi çıkıp "Madem bunlar cennette mubah burada niye yasak diyiverir". Bunun yanında bir Müslüman kolaylıkla "Allah rızası ve sevgisini değilde, bakire karıların hatırına iyilikler yapan sahtekar, çıkarcı, iman kapitalistleri oluverirler".

Çünkü Kapitalist ekonomi ekolü insanlara "herkez kendi çıkarının peşinde koşacakki toplumun çıkarı sağlanabilsin ve çıkar maksimizasyonu olsun" der.

Allah, Esmaül hüsnasından da gördüğümüz gibi kusursuz ve her türlü noksanlıklardan uzaktır. Rahman ve Rahim adı, besmelenin üzerinde dururken, Rahman adı merhametin kaynağını, Rahim adı ise bunun yansımasını simgelerken bir Müslümana düşen görev ise kesinlikle karşılık beklemeden Allah'ın yarattıklarına iyilik ve ihsanda bulunması gerekmektedir.

Yunus Emre'nin söylediği "Yaratılanı sevdik yaratandan ötürü" sözü ile şayet Yaratılanı sevdiysek ötekici olmak zorundayız. Hala bencilsek asla Müslüman olamayız.

Kuran'ın hemen her yeri, sosyal olmaya, sosyal paylaşıma, sosyal sorumluluklara bunca vurguda bulunurken kendimiz Liberal ve Kapitalist islam modeli geliştirerek kalbimiz Kabe'de, ceplerimiz Piramitsel hiyerarşiye aşık olarak yaşayamaz.

Kabe'nin karelerin prensiplerine, adaletine ve eşitliğine inananlar, piramitin üçgenin hiyerarşisine gönlünü kaptıramaz.

Egosunu, mal, mülk, şöhret, cinsellik ile şımartanlar ne anlar adalet ve ahlaki değerlerden.

O yüzden paylaşıma, önce diğerini düşünme inancı olan islam'a gönül veren bir Müslüman kesinlikle meyve ağacıdır ve meyve ağacı olmak zorundadır.

Onun paylaşımı ve sencilliği ondan birşey eksiltmez. O, Yaratanını sevdiği için yaratılanları da sever ve önce kendini değil yaratılanları düşünür. Sencildir.

Kuran, şayet en güzel okunma veya üflenme kitabı, ya da ölülerin üzerine rahmet insin diye okunan bir kitap olarak algılanmasaydı bugün İslam dünyası şimdiki olduğundan çok farklı olacaktı.

Kuran, taşıdığı değerlerle bol yemiş veren Müslüman ağaçların köklerini besleyen verimli toprak olacaktı.

Oysa, Kapitalist ekonomi sistemi, önce kendini düşündüren, insan ilişkilerinde çıkarı öne çıkaran, çıkarlarının peşinde koşan, çıkarına ve işine gelmeyeni hemen silen bir yapıda KÜTÜK yetiştirir.

Kapitalizmin kütük tipi insanının kökleri yoktur, olduğu yerde ağırdır. Asla meyve vermez, veremez, çünkü kökleri verimli toprağa (KURAN'A) bağlı değildir. Bu tipler kendilerini var sanırlar, aslında vardırlar ama varlıkları bir anlam ifade etmediği için aynı zamanda yokturlar. Bu kütüklerin en büyük özelliği mal biriktirmeyi severler, cimridirler ve cimriliğide teşvik ederler. Malları ve paraları onların en büyük gurur kaynağıdır ve bunun kendilerini ebedi kılacağını sanırlar. Sadece isimlerinin anılması için yaptıkları iyiliğin içinde de ALLAH yoktur. (İslam öncesi zamanlarda Ebu Cehilin yapmış olduğu "İyi desinler" diye yaptığı iyilikler gibi)

Kütük tipi insanın malının aslında ne kendine nede etrafa bir faydasıda yoktur. Bu mal ve parada tıpkı o malın sahibi gibi KÜTÜK'tür. Çünkü o mal ve parada statik ve dogmatiktir. Faizle artsa bile yinede statiktir çünkü topluma faydası yoktur ve sahibine marjinal faydası son derece düşüktür. Böyle içinden zekatı ve infakı verimemiş faizle ve hınzırlıkla kazanılan malın Ahirette sahibine korkunç bir yük olacaktır. "Altını ve gümüşü biriktirip biriktirip de yetimlere ve yoksullara yardım etmeyenlere müjdeleki ben onları eritip vücutlarına yapıştıracağım"KURAN, ayetleri bu söylediğim ve yorumlarında ne kadar haklı olduğu göstermektedir.

Henüz ölmemişsek ve henüz zamanımız varken yapmamız gereken şey şayet akıllı ve düşünebiliyorsak KÜTÜK olmamayı tercih etmemizdir.

 

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..