Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '12

 
Kategori
Güncel
 

Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakladır

Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakladır
 

(Fotoğraf:Necdet Canaran)


Neler gördük biz, hani şu üç-beş milyonu dışında sessiz ve tepkisiz milletin yaşadığı yer, “İnsana döven gerek, deveye diken” diyenlerin ortalıkta fink attığı, değil oyun sahası, oyunun kuralı bile her gün değişen memlekette.

Anlatacak ne çok şey var: Dereyi geçerken at, tuhaf ama gerçek: rüşvet yerken eş değiştirip fenersiz yakalananlar mı istersiniz... Bey devesi gibi yan gelip geviş getirenler mi? Aydınlar, liboşlar, martaval atan numaralı cumhuriyetçiler, okumuşlar, yarı okumuşlar ve saymadıklarım da cabası. Bir haller ki uykularımız sığınak.

Bu arada atalarımın da kulaklarını çınlatmazlık olmaz.

Ne de olsa “Atalar sözü tutan yüce dağlar aşar”, “Atalar sözü tutmayan yabana atılır”,“Ataya itaat Tanrı’ya ibadet sayılır” diye kim bilir kaç yüzyıl önce boşa söylememişler benim memleketimde.

Bütün günahı vebali Türk Dil Kurumu’nun boynuna diyerek atasözleri neymiş, gözden geçirelim:

“Geniş halk yığınlarının yüzyıllar boyunca geçirdikleri denemelerden ve bunlara dayanan düşüncelerden doğmuşlardır.” Bir...

“Ulusal varlıklardır. Tanrı ve Peygamber sözleri gibi ruha işleyen bir etki taşırlar.”İki...

“Ulusun ortak düşünce ve tutumunu belirtir, bize yol gösterirler.”Üç...

“Anlaşmazlıklarda en büyük yargıcıdır.”Dört...

“Genel bir kural, bir düstur niteliğindedir. Birtakım gerçekler, felsefeler, bilgece düşünceler bildirerek yol gösterir.”Beş...

Ve de Âdet ve gelenekleri tarafsızca bildirir, doğrudan doğruya ahlak dersi ve öğüt verir.” Etti mi altı...

Bu tariflere var mı bir diyeceği olan?

Gelelim sözümüzün özüne...

Ne demiş atalarım:

- Dayak cennetten çıkmıştır.

- İnsana döven gerek, deveye diken.

- Gavura iyilik, şeytana kandil yakma gibidir.

- Bana faydası olmayan göz çıksın.

- Rakip ölsün de ne yüzden ölürse ölsün.

- Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakladır.

Anlayacağınız ayılana gazoz, bayılana limon durumlar.

Şimdi ben “Ataya itaat, Tanrı’ya ibadet sayılır” diye buyuran atalarımın sözünü nasıl tutayım?

İtaat niyetine yüksek sesle ibadete çıkarsam neler mi olur?

Buraya yazıyorum: Önce Allah yarattı demezler, eşek sudan gelinceye kadar akort ederler beni. Bir.

Sonra beni şikayet ederler, tavla zarı gibi savrulur, savcılıklarda ifade özgürlüğümü doyasıya kullanırım. İki.

Davacım kadı olur, Allah yardımcım. Mevzuata göre içeri atılırım. Üç.

Mapustan çıkınca cılız erik ağacı gibi boynum bükük kalır; ağızda sakız, madalyonda diğer yüz olurum. Dört.

Yarın olacağını herkes bilir ama benim yarını göreceğimi kimse bilmez. Beş.

Bizde şehitler ölmez ama ben garip her an kuyruğu titretmeye aday olurum. Altı.

Haydi gel de “Ataya itaat” diye “ibadet”e çık! Sıkıysa çık!

İşin yoksa “ibadet” diye ağzını burnunu, kaşını gözünü alenen belaya sok.

Demem o ki:

Şiddetin prim yaptığı güzel ülkemde üretimin arttığı tek saha: Dayak, döven, şehit, gazi, gavur, şeytan, rakip, ağa, yiğit...

Demem o ki:

Hırlıya-hırsıza, arsıza-yüzsüze “illallah” diyoruz inceden inceye, ama imamın kayığına binmeden ufak ufak “eyvallah”ediyoruz bu fâni dünyaya.

Demem o ki:

Bu atasözlerinden medet umduğumuz bu yüzyılda, bin yılda: sokakta cop, evde koca dayağına dur demek, gözyaşını dindirmek mümkün müdür?

Sonuç: Kazanırsan dost kazan, düşmanı atan da doğurur. Eksik olsun böyle “ibadet”.

Lafı uzatmayayım: Bana benden olur her ne olursa, başım rahat olur dilim durursa.

Atalarım kusura bakmasınlar, benim mazeretim var. 

 
Toplam blog
: 14
: 1012
Kayıt tarihi
: 24.09.07
 
 

Gazeteciyim. “Bu meslekte en çok ne ile övünüyorsun?” diye sorsalar, “Abdi İpekçi Dostluk ve Barı..