Ağca şov

Türkiye son yıllarda eli kanlı teröristlerin, eli kanlı katillerin şovlarına tanık oluyor TV ekranlarında.

Habur Sınır Kapısı'dan Türkiye'ye giren teröristlerin TV ekranlarındaki şovları henüz hafızalarımızdaki yerini korurken yeni bir şova daha tanıklık ediyoruz. Bu kez de başrolde Türkiye'nin önemli gazetelerinden biri olan Milliyet'in genel yayın yönetmenini öldüren ve Papa'ya suikast düzenleyen bir katil var.

Her zaman ilginç açıklamalar yaparak dikkatleri üzerine çekmeyi başarabilen Ağca, bu sefer de cezaevinden çıkar çıkmaz yaptığı açıklamalarla medyanın ilgisini çekebilmeyi başardı. Söz ve davranışlarıyla kendisini çok iyi pazarlayabildiğini düşünüyorum.

Türkiye'yi sarsan cinayetlere imza atan kişilerin cezaevinden çıktıktan sonra "suçlu" değil de "kahraman" gibi karşılanmasına milletçe alışığız. Eli kanlı teröristlerin bile böyle bir muameleyi gördüğü ülkemizde bu durum gayet normal olsa gerek.

Peki Abdi İpekçi'nin ailesinin ve yakınlarının durumlarını hiç düşündünüz mü? Ağca'nın tahliyesi sonrasında yaşanan olayları izleyen herhangi bir İpekçi yakınının yerine koydunuz mu kendinizi? Yıllar sonra bu aileye aynı acıyı tekrar yaşatmanın ve hatta yaşadıkları acıyı bu şekilde katlamanın insani ve ahlaki bir yönü var mıdır sizce? Bu soruları kendimize sormalı ve düşünmeliyiz. Yalnızca düşünmek de yatmez. "Empati" de kurabilmeliyiz. Galiba toplum olarak en büyük eksikliğimiz "empati kuramamak". Oysa ki "empati" duygumuzu biraz geliştirsek daha farklı bir toplum olabileceğiz diye düşünüyorum.

Türkiye'de TV ekranlarını, gazetelerin ilk sayfalarını olumlu rol modellerinin işgal etmesi gerekir. Böyle olumsuz rol modellerini sabah akşam göstermek gençliğe ve tabiatıyla Türkiye'ye zarar verir.