Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '09

 
Kategori
Deneme
 

Ağlamak Üzerine: Neden Ağlıyoruz?

Ağlamak Üzerine: Neden Ağlıyoruz?
 

ağlayan-çocuk


Mutlaka vardır bir hikâyeniz. Yok demeyin sakın! Ne kadar mutlu olsanız da saklamayın gözyaşlarınızı. “Ben asla ağlamadım!”demeyin? Saklamışsınızdır, gizlemişsinizdir ya da hatırlamıyorsunuzdur. Ağlamayan insan yoktur! Peki, nedir bu ağlama durumu? Sahi, niçin ağlıyoruz?

“Hıkakukkk, hıkakuukk” diye 5000'den fazla Türk filminde kullanılanın ağlama sesinden bahsetmiyorum. Yok muydu başka bir bebek sesi diye de düşünmüyor değilim.

Hep ağlıyoruz. Hem zaferler kazanan hem de ağlayan bir milletiz! Seviyoruz; ağlıyoruz, kavuşuyor; ağlıyoruz, terk etti; ağlıyoruz, öldürüyor; ağlıyoruz, mahkûm oluyor; ağlıyoruz, serbest kalıyor; yine ağlıyoruz. Konuşuyor ve ağlıyoruz. Bir şarkıya, bir drama, bir söze, bir sevgiye, bir aldatılışa, kısacası her şeye ağlıyoruz. Evde, işte, sohbette, ayrılıklarda, sınav sonuçlarında, işe başvurmalarda, içki masalarında… Hep ağlıyoruz. NEDEN?

Ben bunun sırrını buldum.

Ağlamak, abdest bozmak gibidir, rahatlarsın, boşalırsın. Ağlamadın mı kabızsın. Zorlarsın şartlarını. Acıdan inle, acı duyuyorum diye insanları döversin lavabo niyetine. Krize girersin.

Hani sevinirken de ağlanır derler ya. YALAN. İnsan sevincinden ağlamaz. Ağlatan acıdır, hüzündür, başarılamamış bir hayata ağlar, başkası başardı diye, Ağlamanın tek tarifi: Acizlik ve yok oldum korkusu, insan ait alt benin yok oluşu. Yokolmak, yani ölüm korkusu insanı ağlatır. Yani bir yere ait olamama, bir işe yaramama, yani özbenlik kayboluşu. Kıyaslama yapar insan. Benim diğerlerinden farkım ne. niçin bu haldeyim? “Allahım! Niçin bunlar başıma geldi?” sorularıyla alakalı olarak, karşılaştırma yapmak ve bu sonuçtan, zaten sana öğretilen KADER KAVRAMI İÇERİSİNDE YER BULABİLMEK ARZUSU. Yer bulamıyorsan ağlarsın. Niye ağlarsın biliyor musun? Çünki kaderine karşı çıkıyorsun. Razı olan ağlamaz ki zaten. Kader böyle emretti der. Pazar artıklarını evine çorba yapanlara bakın, ağlamıyorlar ki, Kaderine razılar. Mutlular. İsyan bile etmiyorlar. İşsiz kalan onbinlerce insan hala umut kapısı peşinde ama ağlıyorlar gizli gizli, o da kendine. Hala kendilerini suçlu buluyorlar. Hata bende diye ağlıyorlar.

Ağlatıyorlar seni, suç sende diye! Başaramadın diye, dersine çalışamadın diye. Üniversite bitir diyorlar, sen master yapıyorsun, işsiz kalıyorsun; ağlatıyorlar.

Birini seviyorsun, başkasına gidiyor, ağlıyorsun.

İş kuruyorsun, ortağın seni aldatıyor, ağlıyorsun.

Oy veriyorsun, sonra ağlıyorsun.

Yazılı oluyorsun, sınava giriyorsun, kazanamıyorsun ağlıyorsun.

Dayak yiyorsun yine ağlıyorsun.

Haber izliyoruz, ağlıyoruz. Pop starlarda ağlıyoruz, dizilerde ağlıyoruz, filmlerde zaten gözyaşlarımız feryad-ı figan. Gelin- kaynana ilişkilerine de ağlıyoruz. 500 milyarı kaçıran özürlü çocuk sahibi babalara ağlıyoruz. Şehit olan çocuklarımıza, sabularımıza ağlıyoruz. Kızımızı gelin ederken, oğlumuzu elin kızına verirken de ağlıyoruz. Doğum günümüzde, evlilik yıldönümünde, bir de cenazelerde ağlıyoruz.

Yahu ne kadar da çok ağlıyoruz. Hiç olmadı, kahramanlık destanlarında, öykülerde, ağlıyoruz. Yağlı boya tablolarımız bile, güzel bir çocuğun sol gözünden sızan gözyaşı damlaları; evimize astığımız. Kemalettin Tuğcu’nun yazdığı gibi. Ona ağlıyoruz.

Şairlerimiz hep yazmadı mı? “Ağlıyorum, mısralarımda…” diye yazılarını.

Ne var bu kadar ağlanacak? Hiç mi gülen bir tarafımız yok. Nasrettinler, Keloğlanlar, Hacivatlar, İbişler, Şabanlar. Kalmadı mı, hala ağlıyorsunuz? Küçük Emrahlar, Küçük Ceylanlar bitti, İsmail YK’ya mı başladınız ağlamak için? Ağlayın.

BM yani Birleşmiş Milletler, her bir günü, bir günden sayıyor. Ben şimdiden başvuracağım. Şu günü, “Bizim ağlama günümüz” ilan edin diye.

Desteklerinizi bekliyorum. Oylayalım. Nasılsa ağlıyoruz.

Herkes ağlıyor.

Ağlamak Üzerine: Neden Ağlıyoruz?

    İnsanlar Neden Mutlu Olamaz? (5.817)

 
Toplam blog
: 106
: 4561
Kayıt tarihi
: 28.03.09
 
 

Ayhan Demiral ..