- Kategori
- Psikoloji
Ağlıyorsun. Çünkü yalnız kalmışsın
Duygusallık hiç bana göre bir şey değildir.
Edebi yanımında kuvvetli olduğunu söyleyemem.
Ama nedense bugün değişik bir blog denemek geldi içimden.
Biraz edebiyat denemek istiyorum.
Hüzün, ayrılık, ağlamak üzerine herşey var içinde.
Çünkü ağlamak güzeldir.
Bak Ağlıyorsun.
Çünkü yalnız kalmışsın.
Allah insanları çift yaratmış.
Ama sen yalnız kalmışsın.
İşte sen busun.
Üstelik kırılgansın.
Belli ki, incinmişsin ve de incitmişsin.
Terk etmişsin ya da terk edilmişsin.
Önemli mi terk etmek yada edilmiş olmak?
Haklı yada haksız olmak?
Bak işde, sonuçta yalnız kalmışsın. Önemli olan sonuç değil mi?
Şimdi tek başınasın ve biraz varsın, biraz yoksun.
Ve ağlıyorsun.
Kalbindeki bulutlar gözyaşı olmuş, yağıyor.
Ağlıyorsun. Ağlayabiliyorsun. Farkettin mi? Ruhundaki acılar sanki gözyaşı oluyor. Döküldükçe, dökülüyor.
Kalbin ise delik deşik olmuş. Her şey, herkes seni yaralayabiliyor sanki.
Sen ise çok naziksin. Bir o kadar fragilsin (kırılgan). Çünkü et ve kemikten yapılmışsın, ne de olsa insansın.
Ağlıyorsun. Yorgunsun. Yaşadıkların kalbinde birikti. Belki hayatta çok şey yaşamadın. Ama çok ağır olaylar geçirdin. Kalbini deliyor sanki yaşadıkların.
Ağlıyorsun. Kalbini yıkıyorsun. Her şey üstüne üstüne geliyor sanki.
Sen ise çaresizsin. Boşluktasın. Hayattasın ama hayatta olduğunu hissedemiyorsun.
Ağlıyorsun, çünkü insansın. İşte bu yüzden meleklerden üstünsün. Çünkü melekler gözyaşı dökemez. Çünkü meleklerin kalbi de delik deşik olamaz. Çünkü melekler gönül yorgunluğu nedir bilmezler.
Ağlayabiliyorsun.
Ne kadar güçlüsün. Çünkü meleklerden bile üstünsün.