- Kategori
- Şiir
Ah! bu şarkıların gözü kör olsun
Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un,
Ama ister şişeden iç ister kadehten,
Bir teselli vermiyor sen yokken meyhaneler.
Kalbimin sahibi sendin, orda yalnız sen vardın;
Düğününde ağladım, nasıl da boşa yandım.
Gittiğin yolları yakın sanarak,
belki bir gün geleceksin,
lâkin vakit geçmiş olacak.
Rüzgâr söylüyor şimdi o, eski yerlerdeki
bizim ş a r k ı m ı z ı,
nasıl maziye gömdün o tatlı aşkımızı.
-Benim bu üzgün yollardan geçtiğim
senin yüzünden-
Aşkımızın, sevgimizin üstünden,
sene geçti, mevsim geçti, ay geçti;
bana kaderimin bir oyunu mu bu,
felek saadetimi elimden aldı,
bir vefasız yüzünden.
Ağlar gezerim, sahili şimdi, sen yoksun diyerek;
gözlerim yollarda seni anarak,
yıllarca yolunu bekleyeceğim;
kader, kime şikayet edeyim seni,
alnımın yazısı bu, çeke çeke öleceğim.
Gözlerin çektiğini kirpiklere sor,
o gözler, sendeki siyah gözler,
belki dönersin diye, yollarını gözler;
Hani verdiğin sözler, niçin, niye gelmedin?
Kalbim bir pusula, al eline,
çevir istediğin yöne...
Bana bir aşk masalından şarkılar söyle,
ve hicranla yanan kalbime bir teselli ver.
Yalnız benim ol, el yüzüne bakma sakın sen,
kıskanırım seni ben, kıskanırım herkesten.
Bir daha esme rüzgâr,içimde nice yılların,özlemi var.
Aşk bu mu, sevda bu mu, hayat bu mu?
gözlerim yolda kaldı, geleceksen gel artık;
Benim de canım var, ben de insanım;
Gel bana gel artık yapma bu nazı,
Sen, uzaklarda değil, damarımda kanımsın;
Uzat bana ellerini, gel kalbimde al yerini,
Bilirsin sevemez seni hiç kimse,
çılgınca bir aşkla sevdiğim kadar...
Alaettin Morgül/ 22.01.2012-