Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '12

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Ah! İstanbul ve nazlı kızın Beyoğlu...

Ah! İstanbul ve nazlı kızın Beyoğlu...
 

İSTANBUL, dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri. 2700 yıllık imparatorluklar başkenti.  Adına şiirler yazılmış, şarkılar söylenmiş gönüllerde taht kurmuş romantik şehir. 1985 yılından beri UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde.

Ancak işin içine rant girince, çıkar girince paylaşımdan pay kapmak isteyenler için gözler ne tarih görüyor, ne kültür dinliyor. Tablolara konu olan İstanbul’un o muhteşem meşhur siluetini arkadan hançerleyen gökdelenlerin görüntüsü sadece gökyüzünü değil, tarihi de delip geçiyor. 14 Ocak’ta Galatasaray Lisesi önünde toplanan sivil toplum kuruluşları basın açıklaması yaparak “Silüetime Dokunma” dediler.

İstanbul deyince akla gelen ilk yerlerden biri Beyoğlu. İstanbul’un karşıyakası ve de kalbi Beyoğlu diğer adıyla Pera, Osmanlı’nın batılı yüzüydü. Pera adı Yunancada karşı yaka, öte anlamına gelirmiş, o yüzden Pera diye anılmış. Çehresi epeyce değişmesine rağmen günümüzde de böyle. Tarihi dokusuyla, sosyal hareketliliğiyle, kültür ve sanatın başkenti Beyoğlu’nda maalesef çok uzun zamandır sanat barınamıyor.

Türkiye’nin cumhuriyet tarihinin simge yapılarından biri olarak önem taşıyan Atatürk Kültür Merkezi (AKM)’nin Taksim’de yeniden faaliyete başlayacağını duyduk nihayet. Yıllardır yıkılıp yıkılmamasını tartışıyordu İstanbul’lular. 2008 den beri sivil inisiyatif binanın yıkılmaması için şiddetle karşı çıkıyordu. Sabancılar parayı bastırmış da bina kurtulmuş, yeniden restore edilerek açılmayı bekliyor şimdi.

Sanat Beyoğlu’nda barınamazken Demirören Alışveriş Merkezi, İstiklal caddesinin ortasında yükseltiliverdi.Demirören AVM, Beyoğlu’nda 1930’lı yılların ünlü Saray ve Lüks Sinemaları’nın bulunduğu Sin-Em Han ile tarihi Saray Muhallebicisi’nin hizmet verdiği binanın yerinde yapıldı.

İki balkonuyla görkemli bir salona sahip olan Saray Sineması, henüz Cemal Reşit Rey gibi konsermerkezlerinin olmadığı yıllarda sahnesinde ünlü sanatçıları da ağırlıyordu. Aynı zamanda başkaülkelerden İstanbul’a gelen çeşitli müzisyenler, tiyatro grupları ve dansçılar da yine SaraySineması’nda sahne alıyordu. Şimdi dev gibi bir AVM bunların yerinde keyifle oturuyor.

Beyoğlu’nun tarihi Emek Sineması da yıkılması planlanan yerler arasında. Yerine yapılacak alışveriş merkezinin planı ise şimdiden hazırmış. 1924 yılında Beyoğlu Yeşilçam Sokak'ta Melek Sineması adıyla açılan ve daha sonra Emekli Sandığının almasıyla adı Emek olan sinema İstanbul’un enönemli kültür noktalarından bir tanesiydi. Kentsel yenileme kıyımlarına verilecek son kurbanlardan şimdi.

Beyoğlu’nun, 88 yıllık tarihi olan ihtişamlı sinema salonunun, İstanbul Film Festivali’ne 20 yıldır evsahipliği yapıyor olması  hiçbir şey değiştirmedi. Şimdilerde kapitalizme direniyor. Modern dünyanın göz boyayan AVM ‘lerden biri, göz dikmiş emeğe… Canavar, şimdi boğmak istiyor Emek’i.

Emek Sineması ile birlikte, Beyoğlu ve İstanbul’un kentsel kimliğini oluşturan Rüya Sineması ve İnci Pastanesi de yok edilecek. İnci pastanesi İstiklal’de 70 yıllık bir sembol pastane. Önemli olan binası değil belki ama İstiklal caddesinin kültürel değerlerinden biri, Markiz gibi o olmazsa sanki İstiklal eski İstiklal olmayacak gibi. Bilenler bilir İnci profiterolü hala rakip tanımaz ve Beyoğlu’na çıkanlar İnci pastanesinden profiterol yemeden dönmezler.

Taksim’deki Maksim gazinosunu bilmeyen pek yoktur. Türkiye’nin en büyük eğlence mekanı idi bir zamanlar. Assolistlerin orada sahneye çıkmak için sıra beklediği bina uzun yıllardır çalışmıyor. Çürümeye terk edilmiş binası da yıkılmak üzere. İstanbul’un sinema salonu olarak yapılan ilk binası olan97 yıllık Majik Sineması ile komşusu Maksim Gazinosu'nun da yıkılıp yerlerine 17 katlı otel ve ticaret merkezi yapılmasına dair projede onaylanmış, gözümüz aydın.Beyoğlu’nda Alkazar, Elhamra, Saray, Emek derken son sinema da elden gidiyor.  

Ve Şan tiyatrosu. Sebebi ve faili bilinmeyen yangından sonra kalan yıkıntılarının üzerinde yine bir alışveriş merkezi yapılacağını okuduk. İçinde 8 katlı oteliyle birlikte bir de tiyatro varmış projede. İstanbul’un kalbinde İstiklal’deki Demirören AVM gibi onun hemen biraz yukarısında Elmadağ’da yine bir AVM. Adı Şan City olacakmış. İçindeki tiyatro salonu yüzünden Şan tiyatrosunun yeniden doğacağını söylüyorlar proje sahipleri ki bu da bana göre göz boyama.

Alışveriş merkezlerine boğulduk. En kötüsü de tarihe tanıklık etmiş tarihi yapıların yerinde büyük büyük AVM ler inşa ediliyor olması. Para her türlü değerin üzerine çıkmış. Ne kültür mirası tanıyor, ne tarih.  

Restore edeceğiz diye biz hep yıkıyoruz. Yıkılacağına restore edilip yeniden sinema olarak açılsa ya bu binalar. Çok mu ihtiyaç var alışveriş merkezlerine ve bir sürü yıldızlı otellere. Bir bir yıkılan tarihi binalarımızı sonra çok arayacağız.

Beyoğlu’nun çehresi değiştiriliyor. Asmalımescit’e iktidar ayar vermiş ve restoranların sokaklardaki masaları da apar topar kaldırılmıştı geçtiğimiz aylarda ve büyük tartışmalara sahne olmuştu. Sırada Nevizade var orayı da restore!.. edeceklerini okudum yakınlarda. Şimdi en son Taksim Meydanı düzenlenmesi var ve düzenleme adı altında başka planlar ortaya çıkacak mı bekliyoruz.

Ülkede bir yığın adaletsizlik diz boyunu geçmişken ve ülkenin gündemi sürekli değişirken kime ne denebilir de aslında İstanbul’un Beyoğlu semtindeki sanat kaybı ve tarihin yok edilmesi. Ama bu bir rant paylaşımıdır. Ve bu rant kapışmasına baktığımızda bu paylaşımdan kazanan belli bir kesimdir. Ancak kaybeden her zaman olduğu gibi kentin asıl kullanıcıları ve İstanbul’dur.

 

Şükran Demirtaş

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..