- Kategori
- İlişkiler
Ah, mamu!
Pazar günü bir gazetenin ekinde rastladığım bir yazı sonucu parantezimi açıp edebiyat dışına kaçıyorum biraz. Bu sefer hep gözlemlediğim, yaşamımda önemli başlık oluşturan İLİŞKİLER konusuna kayıyorum.
Kısmen kendi hayatımdan kısmen çevremde gördüğüm giderek ilişkilerin güdükleşmesi. İronik olan ise bunun iletişim çağında gerçekleşiyor olması. Teknolojide her gün artan çıta ne yazık ki bizim de insan ilişkilerimizi sürekli aşağı çekiyor. Aslında bu yazıda hem kendi görüşlerimi hem de okuduğum yazıdaki narsist ilişki kavramını harmanlamak istedim
Narsist: özsever ( bknız:TDK)/ Kendisine tapınan kişi-işi ilerletmiş megolaman:) ( bknz: ekşi sözlük)
Aslında giderek yayılan bir duygu bu narsistlik. Özellikle her yaş kesminde yer bulması ilginç. Bencilliğin aslında modern hali gibi geliyor bana. Ben+ci olmak ya da ben merkezci olmak gibi. Bu da sürekli yaşadığımız hayattaki hayal kırıklıklarının bir sonucu gibi. İlişkiler, okul,iş,aile,arkadaş her gün sürekli her yaştan insan bir umudundan, hayalinden vazgeçme zorunda kalıyor. Giderek eksiliyor insan. Bu vazgeçişler, sil baştanlar , yap-yıklar bizi kendi merkezimize bi nevi kabuğumuza çekiyor. Kısacası ben+ciliğimize...
Yazar narsist ilişkilerin başını çekim gücü yüksek ve yoğun karşılaşmalar olarak tanımlıyor. Bu ilişkilerin özeti ise efendim, önce her şey çok ani ve toz pembe ise, fakat bir taraf sürekli kendi halinde, ihtiyaçlarını doyurmakla meşgulse, ilişkinizin kinci gününden itibaren baş aşağı yuvarlanıyoruz hissi içinizde büyüyosa, iki tarafra mutsuz ve huzursuz ama elinden daha iyisini yapmak aklında ve içinden geçmiyorsa narsist bir ilişki içindesiniz demektir. Küt diye biter efendim bu ilişkiler nasıl küt diye başladıysa. İki taraf da incinir aslında. Çünkü iki taraf da aslında hep olumsuz ilişkilerinin yorgunluğunu vebedelini ödemektedirler. Sürekli gel-git hali zordur. Bu tarz ilişkiler de zordur.Sonuç ise pek iç açıcı değil eğer bu tarz kişilik belirtileri ve ilşiki belirtileri gösteriyorsanız, sizi bir başka ani parlamalar ve sönmeler bekliyor demektir.
Bütün bu gel-gitlerin, yüceltilme ve yerin dibine batırmaların, sevgi-nefret çatışmalarının sonu da yen bir ayrılık ya da doyumsuz bir aradalığın mutsuz şekilde sür(ün)dürülmesidir*
Dedim ya yazımın başında da biz ne kadar 21. yüzyılın uçan kaçan teknolojilerinden yararlansak da galiba gittikçe tarzanlaşıyoruz. İlişkilerimizde kayganlaşıp, kaypaklaşıyoruz.
E, o zaman hep beraber o güzelim parçayı söyleyelim:
Ah mamu mamu mamu
Beyaz güller kurudu mamu
Beyaz güller kurudu
Benim gönlüm karardı mamu
Ah mamu mamu mamu
Bir kanadımda
Bir kanadımda rüzgar mamu
Ah mamu mamu mamu
O beni niçin bıraktı mamu
O beni bıraktı ama
Sonra da pişman oldu mamu
parçanın linki:http://www.youtube.com/watch?v=gDuHnkCKLBw
*Radikal/Dr.Alper Hasanoğlu-İlişkide Görülmek İstiyorum yazısından alıntıdır.