- Kategori
- İstanbul
Ah boğaziçi
Ne çok dert dinledin Boğaziçi. Canı yanan, aklı karışan, dertlenen, üzülen koşar gelir sahiline. Oturur yamacına. Gözünü de kalbini de sana açar. Anlatır durur, başkalarına anlatamadığını sana. Paylaşır usul, usul. İçini döker. Bilir hiç ses etmeden dinleyeceğini. Yargılamadan, fikir beyan etmeden. Sen dinledikçe, açılır anlatan. Rahatlar.
Bazen çözümsüzü çözer, bazen olanı kabul eder. Kim bilir kaç kişiye yol oldun, kapı açtın, içini temizledin. Öyle uzağa dalan gözlerden, dili susan ama kalbi konuşanlardan neler dinledin?
Sadece sen mi? Başka yerlerdeki denizler, nehirler,dağlar, ovalar da dinlemiştir elbet. Dinlemiştir de ses etmemiştir. İnsanız işte, anlatır anlatır, rahatlar gideriz. Bir başka derde düşene ya da güzelliğini seyre ihtiyaç duyana kadar da dönüp gelmeyiz. Hiç düşünmeyiz seni. Ah Boğaziçi, kıymetini hiç bilmeyiz.
Çimen Erengezgin