Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '07

 
Kategori
Futbol
 

Ah Rıdvan vah Dilmen ne yaptın sen?

Ah Rıdvan vah Dilmen ne yaptın sen?
 

Haber Milliyet gazetesi internet ortamında Hüsamettin Doğan adıyla 15 Eylül 2007 günü “son haber” başlığıyla verilince “eyvah” dedim. “Buyur burdan yak”. “Rıdvan Dilmen de bunu söylerse, tüm Fenerbahçe’liler Rıdvan Dilmen’i silecekler. Hatta bir punduna getirip Pendik faciasından sonra dövdükleri bir zamanlar kalecileri Rüştü Rençber gibi bir punduna getirip indirecekler. “Facia” tanımlaması benim tanımlamam değil. O zamanlar 1999 yılıydı ve amatör Pendikspor’a yenilerek Türkiye Kupası’ndan elenen Fenerbahçe’nin bu durumunu, tüm Fenerbahçe’li yazarlar “facia veya deprem” diye yazmışlardı.

Haberde; milli takım ve Fenerbahçe'nin eski yıldızı, şimdilerin futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, Menemen'de katıldığı bir söyleşide, Türk futbolunun en başarılı takımının Galatasaray olduğunu söyledi. Sarı kırmızılı ekibin, 2000 yılında kazandığı UEFA Kupası nedeniyle en başarılı takım olarak kabul edilebileceğini söyleyen Dilmen, en başarılı teknik direktörün Fatih Terim, en başarılı futbolcunun da Hakan Şükür olduğunu ifade etti. Milli takımın başına geçmeyi düşünüp düşünmediği sorusuna, “bu iş düşünmekle olsaydı şimdiye kadar olurdu'' yanıtını veren Dilmen, “şu anda Türk Milli Takımı'nın başında değerli bir hoca var. İnşallah başarılı olur. Benim için geleceğin ne göstereceğini bilmiyorum'' dedi. Son dönemde çok eleştirilen Fatih Terim'e de omuz veren Dilmen, “antrenörlük işi çok kişiselleştiriliyor. Futbol ekip işi. ‘Terim yendi’ veya ‘Terim kazandı’ demek doğru değil. Tüm ekip değerlendirmeye alınmalı” yorumunu yaptı, denilmekteydi.

Bu haberi ben niye yorumluyorum? Örnek olsun diye, objektifliğe temsil olsun diye yorumluyorum. Yıllardır, taraftarların gözündeki “TARAFTARLIK PERDESİ”yle uğraşırım. Belgesi, kanıtı, tarihsel önemi kayıtlarda olmayan, ama taraftarlık nedeniyle sadece kendilerini inandırmak zorunda hissettikleri için, sırf laf olsun diye “biz büyüğüz” diyenlere karşı “hani nerde?” denilince, o konuyla ilgili olmayan ucuz fanatik saptırmaları görürüm, üzülürüm. Bir Fenerbahçe’li olan Rıdvan Dilmen’in bu yorumunun, ülkemizde şiddeti ve taraftar kıskançlığını önlemede çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu haberin basın tarafından kullanılmasını gönülden rica ediyorum, ama olanaksız gibi geliyor bana. Çünkü taraftarın şiddetsiz ortamda yaşaması, adet yerini bulsun tümcelerinden öteye geçmiyor. Her türlü fanatizm körükleniyor. Eylem ve davranış geliştirilmiyor, her şey sadece lâfta kalıyor.

Bu haberde amaç, Galatasaray’lıları, Fatih Terim’i, Hakan Şükür’ü yüceltmek değil. Taraf tutanlar, kendilerine pay biçebilirler, benim öyle bir kaygım yok, ancak; bu haberin önemi bu değil. Yanlış anlaşılır ve yorumlanırsa, yine “sen”, “ben” kavgasına döner bu iş. Bu haberin önemi, Fenerbahçe’li bir ünlü kişinin, Fenerbahçe dışında da objektif bakabilmesidir.

Biz bakabilecek miyiz bakalım? Fenerbahçe’liler bakabilecek mi?

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..