Ahmet Hakan buradaydı.

Aylardan Şubat, Silivri’ deyiz Saklı Bahçede Ömer Ağabey ile demleniyoruz.

Bizden başka kimse yok.

Ben anlatıyorum, bizim kaptan mecbur dinliyor.. Narkozu da alınca, beni tutana helal olsun.. ( Zaten acayip gaza gelen de bir tipim)

- Bak ağabey göreceksin büyük yazar olacağı ben.. Basalım şu kitabı patlamazsa bir şey bilmiyorum.

— Zamanı var yavrum her şeyin acele etme, yavaş yavaş

— Vakit kaybediyoruz ağabey ya. Nerdeyse 1000 tane yazım var.( yok o kadar alkollüyüm ya!) Toplayalım tüm yazıları aralarından güzel olanları seçelim..Basalım..

- Boyacı küpü mü lan bu işi sok çıkar..( Sinirlenmeye başlıyor)

— Sen var ya! Bence beni kıskanıyorsun. Yazamıyorsun diye, hem seni Milliyette sollamadım mı? Senden sonra başladım yazmaya üç yüz bin oldum. ( Yok, o kadar! Şişe de durduğu gibi durmuyor) sen hala elli bindesin..

— Neyini kıskanacağım oğlum senin al yazılarını, kendi kitabını kendin bastır. Rezil ol el âleme. Her şeyin bir yolu yordamı var. Adabı var, usulu var. İki yazı yazdın, kendini Ahmet Hakan sanıyorsun.

— Tanıyordun değil mi onu sen?

— Evet

— Telefonu var mı?

— Var.

— İnanmıyorum

— Ararım şimdi görürsün

Gece saat yarım bu arada.

— Ara konuşacağım.

- Ne diyeceksin oğlum adama gecenin bu saatinde..

- Arasana sen ya..Belki yalan söylüyorsun.

Aradı.

— Ahmetçim merhaba yanımda bir arkadaşım var da seninle konuşmak istedi.

— İyi geceler. Siz Ahmet Hakan mısınız?

— Evet.

- Ben de Ali Gülcüyüm....( Jul Sezar)

— Ömer benim dostumdur.

- O da sizin için öyle diyor ama....Siz neden gelmiyorsunuz Silivri’ye..İstanbul’a çok mu uzak burası ?( Yazarken bile yanaklarım kızarıyor, beni salak!)

— Önümüzde ki günlerde gelmeyi düşünüyorum görüşüz inşallah.

- Görüşelim tabi yav......Hadi hayırlı geceleeeer.

Bu telefon görüşmesinin ardından aylar geçti. Geçtiğimiz gün ofiste çalışıyorum..Telefonum çaldı. Arayan Ömer ağabey

— Ali CNN’ den geldiler. Bahçeye gidiyoruz .İşin yoksa gelsene..

- Ne CNN den sana mı geldiler..(Ben Türkiye’de o kadar kilometre yapayım.Şoray’a bile rastlamayayım..CNN adama gelsin.Kıskanmamak elde değil)

Belki arada beni de çekerler diye saçları jöleledim.Bahçeye indim..

Bir yönetmen bayan, iki kameraman bir de Ahmet Hakan..

Ömer beni tanıştırdı.

— Telefonda görüştüğün arkadaş! Ali, Ali Gülcü (kızardım)

Gülümsedi adam ne yapsın..Bizim masa kalabalık, Bölgenin politik yüzleri var.

Ahmet Hakanın Pazar gecesi yayımlanan Seçim Kahvesi isimli programının çekimleri için gelmişler.

Son dönemde yüzsüzlüğü ele aldım ya ben..Adamı tenha bir yerde yakalasam ağabey “Hürriyette Mürriyete ayarlasana bir köşe yazayım” diyeceğim ama Ömer’den fırsat bulamıyorum ki.

Bir ara kameramanlara bulaştım..

— Sizin kameralarda ne kadar küçükmüş, güzel çekiyor mu bunlar?

Bahçede, Balıkçı kahvesinde, Küpeştede ve Kale mahallesinde çekimler tamamlandı..Kale mahallesinde bir düğünün tam da damat traşı bölümüne denk geldik. İnanılmazdı.

Silivri’de yaşamdan kesitler görmek, birazda eğlenmek istiyorsanız. Pazar gecesi saat 22 00 de CNN’de Seçim Kahvesini kaçırmayın.( Ömer Sebahattin Çetin show yaptı, sanırım ben tek kare bile gözükmedim..Tüh!!)