Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '18

 
Kategori
Deneme
 

Akılcı ve Pozitif Düşün! Hayatın Değişsin...

Akılcı ve Pozitif Düşün! Hayatın Değişsin...
 

Akılcı ve pozitif düşünme hayatı değiştirir…

Çok Çalışmak mı? Doğru çalışmak mı? Arada fark var mıdır? - Eveeet… hemen ikinci şıkkı işaretliyorum. Yoğun tempoda çalışmak, uzun saatler alan esnek iş saatlerine uyum sağlamak, çağımızın hastalığı… günümüz modern insanının para kazanmak ve hülasa daha iyi bir yaşam sürmek adına içine düştüğü önemli tuzaklardan biri. Çünkü insanlar daha çok kazanayım o zaman evim de olur, yazlığım da, evimin önünde bir son model bir arabam, banka cüzdanım dolgun, keyfim gıcır yani. Çocuklarım en iyi okullarda okur, benim ve ailemin geleceği sonsuza kadar mükemmel olur düşüncesindeler. Yani günümüz insanını her şeye karşı, olaylar, insanlar, mekanlar ve zamana karşı, hep önde götüren ama ki, mutluluğun ve toz pembe hayallerin bir mübessibi doğru yaşam klavuzu para, eşya, konfor, meta, lüks yaşamlarımız… çözüm için çözümsüzlüğü arttıran, sonra bir sürü bilmem ne menem saçmalık, kabalık ve keşmekeşlik  varsa, suyun kaynağından değil de kaçak hortumundan fışkırması gibi hayatın doğal mecrasından çıkması -ama fakat aklınıza ne geliyorsa-   insanları sadece ama sadece çileden çıkarıyor. 

Hülasa beyhude yaşamışım şu ahir ömrümde, boşa harcamışım… -en güzel zamanlarımı- “ Geçip gitmiş ömürler, geriye sadece bir boşluk, yaşlı bir ben ve kuru bir hiç kalmış içimde, vaziyetleri yani..  nasıl okursanız, öyle görürsünüz..  Hayatınızın merkezine neyi alırsanız sizin için en önemli şey o oluverir. Bunun adı alkolse alkolizm, eş ve çocuklar ise aile, para ise işkolizm olacaktır. O nedenle keyifli, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmek için kendimize, ailemize ve bizim dışımızdaki insanlara gereken önem ve değeri vermeliyiz. Bu da ancak sosyal ilişkilerimizi düzelterek, kendimize ve ailemize zaman ayırarak, stresten uzak yaşayarak, düzenli beslenerek ve yaşayarak, zamanımızı ve enerjimizi doğru planlayarak yapabileceğimiz bir şeydir.

İdealist olmak her insanın hayatında yeterince olması gereken bir kavramdır…

Yeterince İdealist miyiz? Ya da şöyle soralım, “HAYATTA” İdealizm diye bir şey var mıdır?

Sorular gayet basit cevapları ise uzun olabilir. Şimdi idealizm, bugüne ve geleceğe dair belirlediğimiz hedeflerimiz, amaçlarımız ve hayallerimizle ilgili. Bu küçük bir çocuğun okuldan alacağı başarı hikayesini.. özetleyen bir karne olabileceği gibi aynı şekilde bir alanda alına Nobel de olabilir. Burada önemli olan hayallerimizin sınırlarının nereye kadar olduğu ile ilgilidir… Çalışma azmimizin kilometre taşlarının nerede başladığı, nerede son bulduğu ile ilgilidir gerçek olarak. O zaman hemen bir karar vermeliyiz… - “Benim bu dünyada yaptıklarım, yapacaklarım, yapabileceklerim” nelerden ibaret, nelerle sınırlı veya değildir, diye!

Bu doğru karar sonrası doğru yer ve zamanda doğru strateji ve planlamayla varsa birden çok hedefimize yürümeliyiz. Kaptan gemisine yelken açar uzak denizleri keşfeder. Mucit yeni yeni aletler icat eder. Bilgin bulduğu matematik formülüyle teknoloji kurar hatta fizikçi atomu parçalar çağ değişir! Kimisi de doktor olur hayatı kurtarır.. Örnekleri çoğaltabiliriz. Mesela Robert Cornelius isimli fotoğrafçı (1839) yılında geliştirdiği makine ile ilk insan portre fotoğrafı ünvanına sahip kendi fotoğrafını (öz çekim) gerçekleştirdi. Henry Ford, mesela günümüzde en çok bindiği taşıt olan ilk otomobili (1903) yılında kendi garajında tasarladı. Zehirli ve patlayıcı maddeler içeren deneylerden ev hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede kullanımı öngörülen 2.5 metre boyundaki Cygan adlı İlk robot (1957) de çok amaçlı olarak insanların hizmetine girmişti. Bugün yapay zeka şamasına geldik ve artık yapay zekaya sahip robotların haberlerini konuşuyoruz…

Tabi ki de, bir takım ideallerimize ulaşmak için çıktığımız hayat yolculuğunda karşımıza başladığımız sıfır noktasından zirveye ulaşmamızı engelleyen zorluklar çıkacaktır. Bundan eminiz. Fakat İster teknolojik ve bilgisel donanım yetersizlikleri olsun ister insan gücü! Olsun.. ama hiç farketmez bu zorluklarla yılmadan mücadeleyi sürdürerek zirve noktasına bizi başarısızlığa götüren sonuçları da ölçümleyerek, ideallerimize, (amaçlarımıza) azimli, kararlı ve gerçekçi bir şekilde ulaşmalıyız. İmkansız diye bir şey yoktur. Bilinen yada bilinmeyen mesele olan veya güzel olan şeyleri insanlık için yapmak vardır. Yeter ki, doğru zamanda doğru yerde olalım umutsuzluğa kapılmadan yeryüzünde görüşelim, semada uçalım ve yıldızlarda buluşalım.

Okuyalım. İki Kitap Tavsiyesi: Barkın Can Topçu Akılcı Cesaret ve Claude Leve Strauss Yaban Düşünce

 
Toplam blog
: 643
: 67
Kayıt tarihi
: 20.02.17
 
 

Eğitim Durumu Halkla İlişkiler Yüksek Lisansı İsletme Fakültesi Sosyoloji Bölümü Gazeteci ..