Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Akıllı Tasarım mı/Evrim mi? Yakında bunu tartışacağız.

Akıllı Tasarım mı/Evrim mi? Yakında bunu tartışacağız.
 

Clarence Seward Darrow 1857–1938 yılları arasında yaşamış bir avukattır. Ustaca savunma yapmasına karşın kaybettiği Scopes davasıyla tanınır.

Hayatının tarihsel dökümü bu yazının konusu değil. Hatta kendisi bile bu yazının konusu değil. Bu davadan yola çıkarak ulaşmaya çalışacağımız alan, asıl konumuz.

Darrow’un, 1887 yılında Haymarket olayında anarşistlerin affedilmesi için var gücüyle çalıştığını söylersek, ne tür bir yapıyla karşı karşıya olduğumuz daha iyi anlaşılabilecektir. Chicago eyalet meclisinde görev yapmıştır. Ayrıca, öldürülen ünlü isimlerinin katillerinin avukatlığını yapması da ona aykırı bir ün kazandırmıştır.

Örneğin, İdoha Valisi Frank B. Steunenberg’i öldüren William D Haywood’un yanı sıra Chicago Valisini öldüren Robert Prengesdart’ın da savunmasını yapmıştır. Ama bu aykırı insana ün kazandıran en önemli savunma, John L. Scobes’in savunması olmuştur.

Söz konusu dava, yaradılış ve evrim teorisinin karşı karşıya geldiği bir dava olarak da anılır. Ancak söz konusu davanın yıllar sonra dünyanın diğer taraflarından çok Amerika ve Türkiye’de etkilerini gösterdiğini söylersek, abartma olmayacaktır. Söz konusu dava nedeniyle yapılan tartışmaların en yoğun yaşandığı iki ülke belirttiğimiz gibi ABD ve Türkiye’dir.

ABD Michigan Eyalet Üniversitesi'nden bir grup bilim adamının sonuçlarını yayınladıkları bir araştırmaya göre, insanın evrimi konusu en fazla Türkiye'de reddedilmiştir (yüzde 51). Türk insanının yaklaşık yüzde 51’i evrime inanmamaktadır. Türkiye’de siyaset yapanların bu konudan hareketle ulaşabilecekleri yeri tahmin etmek zor olmayacaktır.

Nitekim Türkiye'yi yüzde 39 ile izleyen ABD halkı, buna uygun siyasi düzenlemelere sahip Cumhuriyetçileri iki dönemdir iktidara taşımaktadır. Aynı zamanda bu iki ülkenin, evrim/yaradılış tartışmasının en yoğun yaşandığı iki ülke olduğunu söylemek de yerinde olur. bu iddia, yine ABD’li bilim adamlarının iddiasıdır.

Bahse konu araştırma 2002–2005 yılları arasında ABD, Japonya ve Türkiye dâhil 32 Avrupa ülkesinde yapılmış, sonuçları ise 2006 yılında yayımlanmıştır. Yukarıda belirttiğimiz bilgiler işte bu araştırmanın sonucudur. Yine Türkiye yüzde 27 ile ülkeler sıralamasında evrimi en az kabul eden ülke olmuştur. ABD’de bu oran yüzde 40’a kadar çıkmaktadır. Aslında bu durumda ABD’de evrimi kabul edenler yaradılışa inananlar ile neredeyse eşittir. Ancak yaradılışa inananlar baskındır. Yani evrime inananlar diğer grubun tersine politize olmadıkları için görünürde bir çoğunluk oluşturan oluşuma katılabilmektedirler.

Yine araştırmaya göre, evrimi en fazla kabul eden ülkeler İzlanda ve Japonya ile başta İskandinavya ülkeleri olmak üzere, Kuzey Avrupa ülkeleridir. Oran buralarda yüzde 80'ler civarındadır. Şu ya da bu partinin bunları kullanarak iktidara yürümeleri son derece zor, neredeyse imkânsızdır.


ABD'lilerin, Türkiye’den farkı, insanın evrimine karşı çıkarlarken, hayvan ve bitkilerin evrimini kabul etmeleridir. Türkiye’de ise evrimin her türlüsü karşı çıkılacak olguların başında gelmektedir.

Araştırmacılar, evrimin ABD'de bu oranda reddedilmesini iki ana nedene bağlamaktadırlar. Birincisi, Hıristiyan inanç sistemi ve yapısının Avrupa ve ABD'de farklı olmasıdır. ABD'deki Evangelist-Protestan fundemantalizmi İncil'deki insanın yaradılışı olayını doğru kabul etmektedir. Kabul edilen bu anlatı bilimin bulgularıyla çelişmektedir. Avrupa'daki Protestanlık ve Katoliklik ise, İncil'de anlatılan yaradılışa daha çok mecazi bir anlam yükleyip, bilimin söyledikleriyle arasında fazla bir çelişki bulunmadığına inanmaktadırlar.

İkinci neden de, ABD yönetimlerinin, özellikle de muhafazakâr Cumhuriyetçi Parti'nin, politik çıkarları adına dini kullanıp bilimi politikleştirmesidir. Bilimin içerisine elbette hukuk da konmalıdır, fizik de, matematik de.

Buna nerelerde rastlıyoruz? Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında, ABD'nin güney ve orta batı eyaletlerinde Cumhuriyetçiler tarafından evrim aleyhine çalışma yürütülmüş ve bunun sonucunda, 1990'larda yedi cumhuriyetçi eyalette okullarda yaradılış kuramının okutulması sağlanmıştır. Oysa Avrupa'da partilerin hiçbirinin politik gündeminde evrim ya da yaradılış tartışması yoktur. Buna gerek de yoktur.

Konuyu daha da açmak gerekirse, dünyanın herhangi bir yerindeki din adamlarının dağarcıklarında böyle bir tartışmanın yeri olduğu söylenemez. Bu tartışmayı siyasetçiler ya da onların siyasileştirdikleri paydaşları yapmaktadır. Öte yandan, ABD ve Türkiye’de oranın yüksek çıkması, ABD’nin bu konudaki ihraç fazlası malzeme için duraklarından biri Türkiye ise diğerinin de Ortadoğu ülkeleri olduğunu söylemek herhalde yanlış olmayacaktır.

Ancak, konuyla yakından ilgilenenlerin Akıllı Tasarım’a bakmaları, ne olduğunu incelemeleri yerinde olacaktır. Konunun girişinde bahsedilen Clarence Seward Darrow’un ustaca savunma yapmasına karşın kaybettiği Scopes davasından itibaren geliştirilen bu ABD menşeli proje hakkındaki bilgiye ABD uzantılı birçok siteden ulaşılabilinmektedir.

Kaynak: http://www.kalemlervekiliclar.com/
Resim: www.bilkent.edu.tr/~aslan/index_sunumlar.htm

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..