Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Aklım hep sende

Bazı şarkıları bir kez dinlemek kesmiyor; iki kez, üç kez, beş kez... Açıyorum media playerda şarkıyı, tekrar moduna alıp, defalarca dinliyorum. Nedenini biliyorum bu halimin. O dönemde kafamda, gönlümde bir düşüncem, bir sıkıntım varsa; o düşünce, o sıkıntı sürekli oynayan bir film gibi ardıardına dönmekteyse içimde, tam da o sıralarda dinlediğim bir ezgi, iç dünyamda gösterimde olan o filmin, tabir yerindeyse, “cuk oturan” film müziği oluveriyor. Hallolana kadar içimde o sıkıntı; ne film gösterimden kalkıyor, ne de müziği tabii...

Bu günlerde “Aklım hep sende...” İçimde dönen filmin adı bu ve tesadüfen dinlediğim ve içimdeki filmin, cuk oturan film müziği olan, duygusal, Niran Ünsal- Özcan Deniz düetinin adı da: “Aklım hep sende...”

Kardı, kıştı, uzadıydı, bitmediydi derken; bakın, bahar yaza hızla akmaya başladı bile. Nasıl aciz insanoğlu doğa karşısında... Bütün o kibir nasıl da geçersiz ve anlamsız... Klişe deyimle: “Dünya bir sahne; oynuyoruz, oyalanıyoruz.”, hepsi bu...

Bir yanda Kuzey Kore, atom bombası deniyor! Nükleer silahların yıkımı hala diriyken, hala hissedilirken, hala tüm acısıyla haykırmaktayken Hiroşima’ da, Nagazaki’ de... Üstelik sadece Kuzey Kore de değil, bir çok ülke nükleer silah üretiyor yada sahip zaten yıllardır. Olmayanların da, ağızlarının suyunun aktığı bir gerçek.

Öte tarafta Türkiye’ de ilk defa, bu kadar üst düzeyde bulunan yöneticiler, ülkede akan kanın durmasını istediklerini, bunun için düşündüklerini, çözüm araştırdıklarını açıklıyor. Yine ilk defa, ülkeyi yönetenler geçmişte yapılan bir takım olumsuzlukları, cesurca eleştirebiliyor. Oysa ülkemizde hala bu fikirlere bile tahammülleri olmayanlar var. Halbuki dağlar bile, rüzgarın önünde, doğanın akışının önünde kuma dönüyor; bilmiyorlar, görmek istemiyorlar...

Her şeye rağmen, tek umudumuz, ölümün ve ölüm propagandistlerinin karşısında, yaşamın kazanması, yaşamaya ve yaşatmaya dair değerlerin galip gelmesi...

Dünyanın ve ülkenin, kimi zaman fazlasıyla sıkıcı ve boğucu hal alan gündemi çıldırmış gibi oradan oraya savrulup duruyor. Gözüm takılsa da arada sırada; aklım hala hep sende...

Biliyorum, bu film de bitecek. Şarkısını da alıp, gidecek. Demiş ya Nazım Hikmet: “Yirminci asırlılarda en fazla bir yıl sürer ölüm acısı...” diye;

yirmibirinci asırlı olarak, benim yaşadığım çağda ayrılık acısı; en fazla on gün sürer, onu da biliyorum. Ama şarkı, muhteşem bir keman eşliğinde, inatla:

“Seven yüreğim kor olana kadar,

Gözlerimin feri solana kadar,

Mahşer sirenleri çalana kadar,

Seni yüreğimde yaşatacağım” diyor... Ne yapsam aklım sende kalıyor…

D. Dara KILINÇ
ddarakilinc@hotmail.com

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..