Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

AKMHP... Yok aslında farkımız

AKMHP... Yok aslında farkımız
 

Anayasa Mahkemesi türban ile ilgili gerekçeli kararını açıkladı.

Yarası olanlar gocundu.

Kürsüden sallanan dosyalar, açılan tazminat davaları unutuldu.

Anayasa Mahkemesi topa tutuldu.

Ve bir kez daha...

AKP ve MHP türbana tutundu.

Başbakan Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Anayasa Mahkemesinin türban kararına ateş püskürdüler...

Ortak söylemleri....

Milli egemenlik kavramı zedelenmiş...

Yalan!

Asıl dertleri..

Türban üzerinden oy avcılığı yapmaya devam etmek.

Okumayan, öğrenmeyen, anlamak istemeyen halkımızı bu yolla kandırma çabalarına devam etmek.

Yakında seçimler var ne de olsa.

Yanlış söylemiyorlar... Yalan söylüyorlar.

Doğruyu bilmeden birşey söylerseniz yanlış olur.

Doğruyu bilerek doğrunun dışında bişey söylerseniz onun adı yalandır.

İki lider de ( AKMHP nin eşbaşkanları) ısrarla şunu söylüyorlar.

Anayasa Mahkemesi Milli Egemenliğin kullanıldığı parlamentonun yetki alanına tecavüz etmiş, milli egemenliği hiçe saymış..

Onların söylemlerine göre milletin egemenlik hakkını kullandığı en üst seviyedeki makam sadece parlamentodur.

Ama bakın TC Anayasası ne diyor:

MADDE 6. – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.

Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.

Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.

VII. Yasama yetkisi

MADDE 7. – Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.

VIII. Yürütme yetkisi ve görevi

MADDE 8. – Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.

IX. Yargı yetkisi

MADDE 9. – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.

Demek ki neymiş?

Türk Milleti egemenliğini " Anayasanın koyduğu esaslara göre" yetkili organları eliyle kullanırmış.

Demek ki neymiş?

Bu yetkili organlar TBMM; Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve Mahkemeler miş.

Demek ki neymiş?

Anayasa Mahkemesi Türk Milleti adına ve Türk Milletinin kendisine tevdi ettiği egemenlik hakkını kullanma yetksiyle karar veriyormuş.

Demek ki neymiş?

İşin aslı hiç de AKMHP eş başkanlarının söylediği gibi değilmiş.

Sadece bu mu?

Bakın onların söylediği gibi olmayan bir şey daha var.

Anayasa, milletin egemenlik hakkını kullanmak için parlamentoyu da yetkili kılmış.

Doğru.

Ama yasa koyucu bunu yazarken parlamento da yer alan milletvekillerinin ayrı ayrı ve kendi vicdan ve iradeleriyle bu hakkı kulanacaklarını varsaymış.

Peki gerçek durum ne?

Milli egemenliği parlamento adına kullanan iki kişi var...,

Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli.

Bu güne kadar hangi AKMHP milletvekili onların isteminin dışında oy kullanabildi?

Çoğu zaman neye el kaldırdıklarını bile bilmeden oy kullandılar.

Kendi önergelerine red oyu veren onlar değil miydi?

Anayasa mahkemesinde 11 üye farklı oy kulanabiliyor...

Ama parlamentoda 411 milletvekili liderleriyle aynı oyu kullanıyor.

Parlamento da egemenliği kim kullanıyor acaba?

Ve yakında göreceksiniz...

Sıra Anayasa Mahkemesinin yetkilerini kısıtlamaya geldi.

İşte AKMHP nin demokrasi anlayışı...

İşte AKMHP nin hukuk anlayışı....

İşte AKMHP nin egemenlik anlayışı...

"İşimize gelmeyen herşeyi elimizde 411 tane asker varken değiştirelim."

Bakın Anayasa bir şey daha diyor:

"Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;

Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

(Değişik: 3.10.2001-4709/1 md.) Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;

Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,

TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur."

Anlayana yazdım.

Blog Spot:http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=88032

 
Toplam blog
: 64
: 627
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

Kamu ve özel sektörde geçen yıllar... Halkla ilişkiler, kalite yönetim sistemleri, kültür sanat orag..