Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '13

 
Kategori
Güncel
 

AKP de Türk sinemasını kurtarmak istemiyor

AKP de Türk sinemasını kurtarmak istemiyor
 

Sinema işletmecisi Güven Çelik 35 mm'lik film gösterim makinesi ile.


Yeşilçam sinemaları tek tek kapanıyor!

'Hayaldi gerçek oldu ' değil mi?

Ünlü Emek Sineması'nın acımasızca yıkımından sonra ünlü Yeşilçam Sineması da gerekli ilgisizlikten dolayı kapanma aşamasına gelmiş. Oysa 'sinema sanatı' bir edebiyat, resim, fotoğraf ve teknoloji içerikli bir bileşke olduğu kadar çok yönlü içerikleri bulunan bir 'kültür' valığımızdır.

 Kültür ve Turizm Bakanlığı nerede?

Gazeteci Fırat Alkaç’ın bugün yayınlanan ‘Yeşilçam Sineması da kapanmanın eşiğinde’ başlıklı haberini okuyunca bir türlü gerekli kurumlaşmaları sağlayamayan Türk Sinemasının bir varlığının daha yok olmaya doğru sürüklenmeye başladığını anladım.

Yeşilçam Sineması’nın işletmecisi Güven Çelik, Emek Sineması’nın da müşterisizlik nedeniyle kapandığını ve sonrasında yıkıldığını, Taksim çevresindeki AVM’lerde açılan sinema salonlarının işlerini bitirme noktasına getirdiği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek’ beklediklerini söylemiş.

Elli yaşlarındaki işletmeci Güven Çelik’in:

‘Biz yaklaşık 20 yıldır buradayız. Yıllardır diğer birçok salonda gösterilmeyen sanatsal ve ödüllü filmleri oynatıyoruz. Ticari kaygısı olan filmleri gösterime sokmadık. Meraklıları yıllardır gelip salonumuzu dolduruyordu. Ancak son dönemlerde AVM’lerdeki sinema salonları bizim müşterimizi kaçırdı. Eskisi gibi insanlar da gelip sanatsal filmleri izlemiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı büyük sinema salonlarına destek veriyor ancak küçük salonlara destek yok. Yakın zamanda Emek gibi biz de kapanacağız’ açıklaması çok yönlü ilgisizlikler ile AVM’lerin varlığının ne gibi açmazlara yol açtığını da göstermiyor mu?

Bu haberden de anlıyoruz ki pek çok değil milyonlarca esnaf ve sanatkâr gibi sinema işletmecileri de AVM vurgunu olarak günden güne kepenklerini kapatıyor. Ne yazık ki bu konularda yasal olarak sorumlu durumda olan ne Kültür ve Turizm Bakanlığı ne TRT ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ne de Maliye Bakanlığı onların sorunlarına eğilerek gerekli çözümlere doğru yola çıkmıyor. Böylece ortalık AVM’ler, özel TV’ler, yabancı sinemalar, konforlu konutlar ve arabalar ile çatışma eğilimlerini kamçılayan siyasi söylemler ile hiç de şeffaf olmayan nice ihalelerin egemenliğinde toz duman içerisinde toplum kesimlerindeki gerilmeleri arttırmaktadır.

Yardıma muhtaç durumda olanlara neden yardın eli uzanmaz?

Yıldan yıla çökmeye başlayan Türk Sineması ile sinema işletmelerinin de 'kaderine terk edilerek' ortadan silinip gidilmesi nasıl bir iktidar anlayışıdır bunu çok iyi anlamaya başladık günden güne.

Oysa milyonlarca esnaf ve sanatkârlar ile küçük işletmeler için Hazine desteğinin gerekli olduğuna inanılarak gerekli emeklilik, telif hakları, kurumlaştırma, teknik alt yapı, konut yapımı ve gösterim alanları gibi alanlar için yardım ve desteklerin sağlanması gerekmez mi?

Bu gizli dayatmalar da 'hayaldi gerçek oldu' değil mi ey AKP yetkilileri?

Neden gerektiği kadar 'şeffaf' değilsiniz?

ABD'nin çok yönlü siyasetine teslim olan Özalizm'in 24 Ocak Kararlarını geliştirilerek uygulanması içerisinde yer alan ve bana göre son otuz yıl boyunca, 'Devlet baba ile Devlet ananın ölümü' demek olan küresel teslimiyet;  binlerce, on binlerce değil, milyonlarca yurttaşımız ile onların Anayasal ve İnsan Hakları kapsamında çözümlenmesi gereken zor durumlarını göz göre göre yok sayarak, yapılması gerekenleri yapmamayı da mı gerektiriyor?

Yoksa iktidara konan çoğu partiler gibi AKP için de mi 'çağdaşlaşmak' çok yönlü gelişmeleri sağlamak değil de yeniden seçilebilmek, Batı'nın emellerine teslim olmak ve iktidara yakın belirli kesimleri çok daha zengin kılmak mıdır? Hukuk, adalet, insan hakları yanında binlerce yıllık kültür değerlerimiz ile (1390) yıllık İslami değerler bu gibi haksızlıkları da mı içeriyor?

Bana göre AKP ile gelen çok yönlü çökertme uygulamaları ile birlikte olan biten her şeyi görüyor ve bir bir biriktiriyoruz.

Kör değiliz.

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..