Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '12

 
Kategori
Futbol
 

AKP’nin 21 milyon oyunun 20‘si Galatasaray taraftarından (Ünal Aysal’dan öğrendik)

AKP’nin 21 milyon oyunun 20‘si Galatasaray taraftarından (Ünal Aysal’dan öğrendik)
 




Aynı takımı seven/ tutan futbolseverleri tribünlerde bir araya getiren, en zor koşullarda birleştiren nedir?

Bu soruya “aynı partiye oy vermiş olma”, “dinsel inanç”, “etnik yapı”... demek, kafayı yemişlerin işidir. Böyle bir kişinin yeri, eski bir yaklaşımla, Bakırköy’dür.

Sorunun yanıtı, “renk aşkı”dır.

Taraftar, şu ya da bu partiye oy verir.

“Renk aşkı”yla bir araya gelenler, sadece futbol konuşur; bir arada olmanın, takımını, başkanını alkışlamanın mutluluğunu birlikte tadarlar.

Hiçbir başkan, geçici olarak oturduğu o koltuğun verdiği güçle, futbolun ruhuna aykırı bir tavırla, kulübünü bir partinin kuyruğuna takılmış olarak gösteremez.

Futbol takımları, “Demirperde” ülkelerinden bir zamanların Romanya’sınında olduğu  gibi “asker”, “polis” takımı olamaz.

*****

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, "Ben AKP’ye oy verdim, AKP’yi destekliyorum" der mi?

Der ya da demez, paşa gönlü bilir. Dediği zaman da, bunda yadırganacak bir yan olmasa gerek; en basitinden, adam, açık sözlü der geçilir

Ama Ünal Aysal, açıkça “Ben AKP’yi oy verdim” demiyor.

Ya ne diyor?

“Galatasaray'ın 25 milyon taraftarının hemen hemen 20 milyonunun ona oy verdiğini tahmin ediyorum. O yüzden bu noktada Başbakan'ın bizimle bir sorununun olduğunu sanmam.”

Bu sözleri neresinden tutacaksınız?

Düşüncesizce söylenen, yağcılık kokan laflar.

Ne kadar düşüncesizce söylendiğini “rakam”lar söyler.

İşte, 12 Haziran 2011 Genel Seçimi’nden üç partinin aldığı oylar:

AKP21.466.356 (yüzde 49,95)

CHP: 11.147.736 (yüzde 25,94)

MHP5.575.993  (yüzde 12,98)


Hiçbir kulüp başkanı, “renk aşkı”nı, kişisel hesaplarıyla şu ya da bu partiye bağlayamaz!

*****

Ünal Aysal, TeleGol’e katıldığı bir gün, futboldan anlamadığını, projesinin Galatasaray’ı Avrupa'da başarılı yapmak olduğunu söyledi.

Futboldan anlamayan başkan, demek ki, başka şeylerden anlıyormuş!

O zaman, Galatasaraylı futbolseverler şunu sormaz mı?

Asıl amacın ne?

Kulüpler, hele “asırlık” kulüpler, kökenlerine baktığınızda “onurlu tarih” olan kulüpler, kurumsal kimliği temsil edenler için “bir şey elde etme” yeri değildir.

Başkanlar, kulüplerinin çıkarını her türlü koşulda korumakla, “dik duruş"lu olmakla yükümlüdür.

Kulüplere güç katanlar taraflardır. Taraflarının partisi vardır; ama kulüplerin yoktur.

Yaşasın, farklı "siyasi görüş"te, "dini inanç"ta, "etnik yapı"da, "mezhep"te...olanları birleştiren futbol!

Yaşasın futbol!


TURGUT ÇELİK/ Mersin

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..