AKP'nin geleneksel "365/24" sistemi

Hafızam beni yanıltmıyorsa ki öyle, sizler haydi haydi hatırlarsınız.

Bizler bu ve buna benzer olaylarla çok karşılaşmıştık.

Din destekli edebiyatla vatandaştan fakir fukaraya yardım adı altında
para dahil her şey toplanıyordu.

Gönderildiği söylenen adreslerden her nedense kimseler çıkmıyor, bu nedenle de toplanan yardımlar aynı hızla fakir fukaraya yerine, çok daha hızla başka yerlere ulaştırılıyordu.

Tespit edilen adreslerde kimselerin çıkmayışı da, hiç kimsenin suçu olmuyor,
hata; yanlızca öyle bir adresin daha 'icat' edilmemiş olmasından kaynaklanıyordu(!)

Elde kalan 'kimsesiz' yardımlar taksimat usulüne uygun bir şekilde büyükten küçüğe pay ediliyordu.

Biz buna eskiden 'köşe dönmece' diyorduk.

Şimdiki adını bilmiyorum.

Gelelim habere:

Yargıtay Şişli Belediyesi eski başkanının da aralarında bulunduğu davada
belediyenin yan kuruluşu ŞİPA kanalıyla şehit aileri ile yardıma muhtaç kişilere,
kömür, yiyecek, giyecek ve gıda yardımı yapılmış gibi göstererek mal edinmelerini 'ihtilasen zimmet' saydı. Hayali yardım yapan, kömür, yiyecek, giyecek ve benzeri yardımları kanıtlayamayanlar 12 yıldan az olmamak üzere hapisle yargılanabilecekler.

Yargıtay'ın bu kararı, AKP'nin geleneksel "365/24" sistemli yardım paketi dağıtımında belediyeler, valilikler ve resmi kurumlar için 'örnek karar' hatta 'ders karar' niteliği taşıyor.

Gerçi her türlü önlem ve tedbirler alınmıştır ama yine de dikkat edilmesi gerekir.
Çünkü, arada bir yardım paketlerinin uygunsuz denilen yerlerden çıktığını duyuyor, görüyoruz.

Aman ha!...