Akp'nin yaptıkları!

Türkiye 2002 seçimlerinden itibaren yeni bir siyasi yapı ile tanıştı, daha önce Fazilet partisinde yenilikçi kanadı oluşturan ancak yeni siyasi parti ile tamamen Milli görüş fikirlerini tamamıyla olmasada büyük bir bölümünü ekarte eden bir parti ile tanıştı. Bu partiyi Abdullah Gül , Tayyib Erdoğan, Bülent Arınç, Cemil Çiçek ve diğer Türkiye'de önemli siyasi konumda bulunan bir çok önemli isimler daha önce hiç bir akımda gözükmeyen bir tablo (Anap'ta bu şekilde gözükmesine rağmen aynı homojen yapıya sahip olmadığı kabul edilebilir galiba) ile kurduktan sonra bizlerle tanıştırdılar. 

Gerçekten de sıkışan ve çaresiz durumda bulunan Türkiye seçmeni bu yeni partiye beklenmeyen ve büyük bir ölçüde destekle tek parti iktidarı yaptı. 2 genel seçim, 2 yerel seçim, 2 referandum hiç bir siyasi akıma nasip olmayacak bir başarı hikayesi oluşturdu. Önümüzdeki seçimlerde de görüldüğü üzere % 45 veya üzeri bir oy oranı ile tekrardan tek parti iktidarı oluşturacağının neredeyse kesin olması sebebiyle bu siyasi akımı Türkiye'nin iyi değerlendirmesi gerektiğinin herkesin farkına varması gerekmektedir. 

Normal olarak her siyasi hakimiyetin altında bulunan düzgün olmayan yanlış işler veya kişiler mutlaka bu partide de mevcuttur. Bu partiyi destekleyen her bilinçli insan bunun farkında, zaten çürük elma yok demek normal bir insanın söyleyemeyeceği bir tanım! Dolayısıyla tüm demokratik devletleri incelediğimizde önümüze çıkan çürük elmalar bizim ülkemizde de önümüze çıkmaktadır. Ancak biz diğer demokratik ülkelerde olduğu gibi çürük elmaları çöpe atmaktansa çürük elmanın farkında olmayan siyasi yapıya faturayı çıkarmakta hiç beis görmüyoruz! Evet mutlaka vardır ve olacaktır ancak benim kanımca bu iktidar ve siyasi yapı Türkiye'de bir çok durumu değiştirdi. Bu değişiklikler bizlerin geleceğinin temiz ve aydınlık olmasını sağlayacaktır. Yeter ki bizler bunun farkında olalım ve bu duruma göre hareket edelim. 

Bu değişiklikler neler mi? Biraz kafamızı dışarıya çıkarırsak göreceğimiz şeyler, isterseniz en görkemlileri ile sıralama yapalım; 

- Ekonomik Gelişim 

- Dış Siyaset ve Türkiye'nin Dünyadaki yeni güçlü konumu 

- İç demokratik gelişmeler 

- Askeri ve yargı devleti imajının yavaş yavaş en aza indirgenmesi 

- Mit'te bir ilk olarak sivil müsteşarın göreve getirilmesi 

- Eğer sonuna düzgün bir şekilde gidilebilirse Ümraniye soruşturması (Ergenekon ismi biraz tuhafıma gidiyor açıkçası kanıma dokunuyor soruşturmanın içinde geçen bazı isimlerle anılması) 

Evet ilgili konuları teker teker ileriki bölümlerde açıklamaya çalışacağım ama 12 eylül sonrası oluşan Dünya siyasi konjonktürü ile soğuk savaş dönemi siyasi konjonktürünü artık ayırabilme yetisine ulaşmamız gerekiyor. Bunun için tarafsız bir şekilde düşünmek ve her şeyi politize etmemek yeterli olacaktır. Unutulmamalıdır ki her konuyu politize etmek bir soğuk savaş stratejisidir!