Alex diyor kİ: Bensiz Fenerbahçe olmaz!

Alex’i nasıl bilirsiniz?

Böyle bir soruyla karşılan bir futbolsever, hangi takımın taraftarı olursa olsun, sorunun cevabını vermek yerine, ilk söyleyeceği, bir özlemdir:

“Keşke bizde olsa!”

Bu yaklaşım, Alex’in vazgeçilmez, takım için “derde deva” bir futbolcu olduğunu gösterir.

Alex’in değerli, yerine göre “kurtarıcı” bir futbolcu olmasına rağmen, Fenerbahçe’de huzursuzluğun kaynağı gibi gösterildiğine şahit oluyoruz.

Alex’in yazılıp çizilenlere kafasını takan bir futbolcu olmadığı kendi ifadesinden anlaşılıyor. O, görevini yapan bir futbolcu.

Aile düzeni de düzgün, profesyonel olma bakımından, işini yapma konusunda da düzgün.

Alex, hakkında yazılanlara itibar etmiyor:

“Bu kulübü seven, bu takımı takip eden milyonlarca insan var ve gazetelerde kontratım bittikten sonra Beşiktaş’a ve Galatasaray’a gideceğim yazılmış. Onlara sadece şunu söyleyebilirim: Burada, Fenerbahçe’de forma giyen, Fenerbahçe’nin başarısı için çalışan ve onunla yatıp onunla kalkan bir kaptanları var. Bu haberlere aldırmasınlar ben buradayım ve her zaman olduğu gibi sadece işimi yapıyorum" ?

Alex, işini yapıyor.

Alex, doğru sözler söyleyen karakterli bir futbolcu:

“Benim performansımla takımın performansını birbirinden bağımsız düşünmek yanlış olur. Çünkü futbolda bireysel performans takımı, takımın performansı da bireysel performansı belirler, etkiler.”

Alex, Fenerbahçe’yle bütünleşmiş bir futbolcu. Bunu şöyle anlatıyor:

“Fenerbahçe’de forma giyen, Fenerbahçe’nin başarısı için çalışan ve onunla yatıp onunla kalkan bir kaptanları var”

Alex’i, skordan çok, takımın dengesi ilgilendiriyor:? "Kasımpaşa karşısında alınan 6-2’lik skor çok da fazla bir şey ifade etmiyor. Ben takımın dengesine bakıyorum genel olarak. Biz Antalya’ya karşı da Manisa’ya karşı da çok gol attık. BJK maçında da 1 gol attık fakat 3-4 gol atabileceğimiz pozisyonlar yarattık”

Kısacası, Alex, “Bensiz Fenerbahçe olmaz!” diye düşünüyorsa, bu, Alex’in takıma bağlılığın ifadesidir.

Yoksa, Fenerbahçe’ye yüksekten bakmak değil!