Alexa ekim 2009 verileri

14 Ekim 2009 itibarıyla Alexa’ya göre, Dünya’da en çok tıklanan siteler şunlar (global internet kullanıcısı kabaca 1, 7 milyar kişi olmuş durumda):

“Google: % 35, 64

Yahoo: % 25, 39

Facebook: % 24, 28

Youtube: % 19, 54

Live (Windows / Microsoft): % 15, 55

Msn (Microsoft): % 11, 82

Wikipedia: % 10, 65

Blogger: % 9, 74

Baidu (Çin arama motoru): % 6, 11

Yahoo Japonya: % 4, 74”

Buradan çıkarılacak birinci sonuç şu: İnterneti ciddi amaçla kullanan insanların oranı % 20’yi geçmiş durumda. Wikipedia okuma, Blogger yazma sitesi. Youtube’da da epeyi bilimsel belgesel ve söyleşi var.

Arama motorları hala gayrıciddi alanda seyrediyor. Her gün en çok tıklanan köşelerine baktığımda, popüler kültürü oldukça yakından izlememe karşın, bilmediğim onlarca ad görüyorum. Bu adlar, Warhol’un deyimiyle, 15 dakikalığına ünlü olanlar.

Facebook’un diğer onlarca öncülünü geçebilmesi, üzerinde çalışılması gereken bir konu. 2 yıl önce bir salgındıve modaydı tamam ama hala salgınsa başka bir açıklaması olsa gerek. Üstelik hemen her hafta aleyhine bir çok makale çıkmasına karşın durum böyle.

Arama motorlarına gelince:

Tarama alanlarının tümelin % 10’u civarında olduğunu ve bu oranın da giderek düştüğünü düşünyorum. Diğer bir deyişle: Hakia, Cuil, vd farketmedi. Google hala 10 yıl önceki ilkelliğinde ve diğerleri de öyle. Çünkü yazılımda gerçekten köklü bir bakış açısı değişimi gerek ve bizler hala 40 yıllık yazılım fosillerini kullanıyoruz.

Japonya ve Çin örnekleri, bize arama motorlarının İngilizce dışı dillere kaydığını gösteriyor. Dünya’nın en çok kullanılan 15 dillerin Arapça hariç, hepsinin çok yakında ilk 10’a değilse bile, ilk 20’ye gireceği kesin, zaten girdi bile.

Bu arada kapatılan ve/ya işlevsizleşen siteler var: Geocities, Egroups, vd. Bunlar bir zamanlar ilk 50’de idi. Onların potansiyeli blog sitelerine kaydı.

Blog siteleri, yakın bir gelecekte Facebook türü siteleri zorlayacak. Eğer Google Translate yakın bir gelecekte ortalama bir işlevsellik kazanırsa, blog sayfaları da otomatik olarak çevrilebilecek ve sayfanız Dünya’nın en çok konuşulan dillerinde anında görüntülenecek.

Alışveriş siteleri hala yerel kalıyor demek ki. Tabii bir de uzmanlaşma var: Ebay ve Abebooks Amazon’u yedi, Delcampe Ebay’i yedi.

Gazete sitelerinin paralı olacağı kesinleşti. Tüm bu panoramada, medya açısından intiharın daha mantıklı yolları var diye düşünüyorum. Bir de Google veya Yahoo’nun internet haber linkleri için, para ödemek yerine, üste para istemeleri de, değişen global ticaret kurallarının bir göstergesi. Murdoch’un bunu anlamaması hiçbirşeyi değiştirmez.

Geriye ne kaldı?

İnternet 20. yılında hala demokrat değil. Bırak demokrat olmayı, internet insanların faşistliğini ve engizitörlüğünü arttırdı, çünkü insanlar daha önce habersiz oldukları farklılıklara karşı tepki oluşturmaya başladı.

Kokulu internet yapıldı ama dokunmalı internet henüz ortada yok. Youtube görsel ve işitsel boşluğu doldurdu ama orada çok daha büyük bir potansiyel boşluk var. Onu da birileri kapar herhalde.

Kendi açımdan, günlük ortalama niceliğimin yarısının, yeni bilgi niteliği açısından ise neredeyse tamamının internet tabanlı olduğunu ayırsadım. Kütüphanemdeki kitap sayısı, 1.000’den 250’ye indi ve bunların neredeyse tamamı İngilizce. İçlerinde bilimkurgu dışında hiç roman yok. Dünya’nın global % 5’lik bölümü için benzeri durumun geçerli olduğunu biliyoruz.

Dünya vatandaşlığı vardı. Netizenlik geldi. Artık başka ve yeni bir şey var ve onun adını bilmiyorum ama her ne ise ben oyum, daha doğrusu olanaklarından yalnızca birisiyim.

İnternet okyanustu, artık Evren oldu, şimdilik tabii.